Türkiye, 2007 seçimlerine gidiyordu. TÜSİAD-HÜRR İYE T VE DER İN BARONLAR, CHP-MHP koalisyon hükümeti çıkarmak için canla başla çalışıyordu. 2007'de ne oldu? Tayyip Erdoğan, seçimden yüzde 47 ile çıktı. Aziz milletimiz, Derin Baronlar'ı paçavraya çevirdi.
Türkiye, 2011 seçimlerine gidiyordu. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, dönemin ABD Ankara Büyükelçisi James Jeffrey ile defalarca görüşüyor ve kendilerine, "Seçimlerde bir koalisyon olabilir, CHPMHP koalisyonu çıkabilir" diyordu. 2011'de ne oldu?
Tayyip Erdoğan seçimden yüzde 49 ile çıktı. Baronlar yine paçavraya döndü.
Türkiye, 2015 seçimlerine gidiyor. New York-Londra-Berlin-Tel Aviv hattındaki Derin Baronlar, onlara eklemlenmiş yerli Baronlar ve Hürriyet-Zaman-Cumhuriyet medyası, bu sefer HDP gölgesinde bir CHP-MHP-? koalisyonu çıkarma hayali ile yaşıyorlar. 2015 -7 Haziran'da ne olabilir? Aziz millet, Ahmet Davutoğlu'nu en az yüzde 47 ile Başbakan yapmaya hazırlanıyor. Yani Derin Baronlar, yine paçavraya dönmeye hazırlansınlar.
Bir tuhaf ittifak
7 Haziran seçimlerine giderken tuhaf ittifaklar kuruldu. Hürriyet-Zaman-
Cumhuriyet medyası ittifak içinde, HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ı parlatıyor. ÜST AKIL'ın makbul adamlarınca, CHP, MHP, HDP listeleri tanzim edildi.
HDP, CHP, MHP listelerinin derinliğine bakınca MUHALEFETİ AVRUPA'NIN şekillendirdiği anlaşılıyor. HDP'nin barajı aşması plandı. Kurnazca, "HDP yükseliyor" kampanyası altında "MHP oylarının yükseltilmesi" stratejisi adım adım uygulanıyor. Psikolojik harekât stratejileri uygulayarak HDP gölgesinde, bir CHPMHP koalisyon hükümeti çıkarmak hedefleniyor. Bu işler hemen olmadı.
Hazırlıkları eskiye dayanıyor. 17/25 Aralık Fethullah Gülen Darbesi öncesi başlandı. Kemal Kılıçdaroğlu, ABD'nin eski büyükelçisi Ricciardone aracılığıyla Amerika'da DERİN TEMASLAR yaptı.
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Avrupa-İngiltere-Amerika derinliklerinde, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlandı.
CHP-MHP ortak adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu, Aydın Doğan-Kemal Derviş kanallarında hazırlandı. Şu işe bakın...
7 Haziran seçimlerine gidiyoruz. Vitrine çıkarılan isimler yine aynı. Kılıçdaroğlu-
Demirtaş-İhsanoğlu-Derviş. İlginç değil mi? Peki Demirtaş-HDP bu işin arkasında nasıl konumlandı? MHP ve CHP ile HDP arasında, bir problem yok mu? VAR GİBİ YOK. Birkaç gün önce Demirtaş'ın gözden kaçan sözleri var: "MHP'DEN DE BİZE OY VERECEĞİNİ SÖYLEYEN KİŞİLERLE TANIŞTIM.
Biz hedef olarak AKP'yi geriletmek için bir kampanya yürütüyoruz. Başardığımız anda, yeni bir hükümetin önü açılacak.
İktidar partisi seçim kampanyasında siyasi olarak hedefimiz olacak. İhsanoğlu'nun MHP'den aday olmasına sevindim.
Kendisine başarılar diliyorum. Hayırlı olsun, aynı şehirden İstanbul'dan adayız." Önemli soru şu: Demirtaş, CHP ve MHP'ye neden göz kırpıyor? Vekil listeleri açıklanırken, Ankara'da, İstanbul'da ÇOK ENTERESAN BİR ADAM, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, kapalı kapılar ardında, 7 Haziran'da bir koalisyon hükümeti çıkacağını söylüyordu.
CHP'ye ve HDP'ye, yeni bir koalisyona nasıl girip giremeyeceklerini, soru sorar havasında, zorlama-ikna konuşmaları yapıyordu. BELLİ Kİ, SCHULZ HDP'YE GÜVENEREK BÖYLE KONUŞUYOR. HABER KANDİL'DEN GELİYOR. PKK TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEK SAĞLAYAN ÜLKELERLE KANDİL ÇETESİNİN ÇOK YAKIN İLİŞKİSİ VAR DA ONDAN. Ne tesadüf. Cemil Bayık, Almanya'dan özür diledi. Kandil çetesi Avrupa ülkeleri ve onların istihbarat servisleriyle çok yakın ilişki içinde olduğundan, Demirtaş-HDP üzerinde çok etkili bir konumda bulunuyorlar. SCHULZ kim? Alman... Başbakan Merkel ve Almanya'nın, bir CHP-MHP koalisyonu peşinde olduğunu duymayan kalmadı.
SONUÇ: YENİ TÜRKİYE İNŞA EDİLİYOR. SÜPER VALİ PARDON SÜPER BAKAN YOK ARTIK. Pijama ile Başbakan ağırlayan medya patronları dönemi bitti. Hala anlaşılmadı mı?