İçinde bulunduğumuz 21'inci yüzyılın düzeninin kurulduğu ve özellikle yakın coğrafyamızı doğrudan ilgilendiren ve kısa sürede beklenmedik değişimlere kapı aralayan bir dönemde, CFR BAŞKANI Haass'ın derin konuşmaları, kapalı kapılar ardında tezgâhlanan yeni oyunları gün yüzüne çıkarıyor.
CFR'nin gücüne bakarsak, söylenenleri tam yerine oturtmamız şansı olur. CFR ne düşünüyorsa dünyamızda o olmaktadır.
Engin bir gücü olan konseydir.
Derin Amerika'ya ve sonra dünyaya yön veren Henry Kissinger'dan Zbigniew Brzezinski'ye, Rockefeller'den Rotschilds'lere kadar, daha birçok, gazete ve tv'lerde boy gösteren DERİN ADAMLAR, CFR'nin üyesidir.
CFR, dünyadaki üst kademede yönetici elitleri, dış politika ile kurumların büyük bölümünü kontrol eder. Amerika'da ve dünyada birçok dış politika ve strateji merkezi CFR'nin denetimi altındadır.
ABD dış politikasındaki köklü değişimlerin çoğu CFR'den çıkar. Örneğin, Samuel Huntington'ın "Medeniyetler Çatışması" adlı projesini burada hazırlamış, Batı ve İslam arasında bir çatışma öngören yazısını da yayınlanmış, İslam Coğrafyası'ndaki kan ve gözyaşının artmasından hiç gocunmamışlardır.
CFR basın üzerinde de büyük etkiye sahiptir. Kurum, basındaki üyeleri sayesinde, büyük gazeteleri bir sosyal kontrol mekanizması olarak kullanabilmektedir. New York Times, Washington Post, Time, Newsweek, Life, New York Post, New York Herald Tribune gibi dev isimleri denetler.
CFR, aynı Chatham House gibi masonlukla da çok içli-dışlıdır. Her iki örgütün de önde gelen üyeleri, aynı zamanda ülkelerindeki mason localarına üyedirler. Kısacası CFR ya da 'Dış İlişkiler Konseyi', Yahudi önde gelenlerinin "dünyaya egemen olma" hedefine ve bu hedefin sistematize edilmiş hali olan DÜNYA HÜKÜMETİ'DİR.
CFR'nin gücü, yalnız ABD'nin değil, kimi zaman onun sistemine entegre olan başka ülkelerin politikalarını da denetlemektedir. İşte, CFR Başkanı Richard Haass Hürriyet'e konuştu.
Türkiye'ye mesaJ veriyor: "Amerika, Ortadoğu'ya daha fazla müdahil olacak. Amerikan'ın İran'la anlaşması ihtimali çok yüksek (24 Kasım ortak toplantısına atıf)... Türkiye 3'üncü Müslüman model olabilir. Amerika, Irak ve Suriye'deki Kürtleri en makul partner olarak görüyor. Mini Kürdistan'ı destekleriz.
Irak ve Suriye'deki Kürtlerin daha büyük askeri rol üslenmesini bekliyoruz. Türkiye içinde ise PKK'nın askeri varlıklığı bitmelidir. Irak ve Suriye parçalandı. Fiilen 3'e bölündü. Esad bir süre Alevi bölgesini yönetebilir."
CEVABI ÇANKAYA'DAN ALDI Amerikan'ın Türkiye nabzı böyle atarken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD'ye net mesajları, İstanbul'da düzenlenen Latin Amerika Müslüman Dini Liderler Zirvesi'nden verdi: "IŞİD'e karşı hava operasyonuyla sonuç alınamaz. Yeni yeni kara harekâtı gündemde, görünen köy kılavuz istemez. Birleşmiş Milletler barışa hizmet etmiyor. Halep'i neden konuşmuyoruz da Kobani konuşuluyor. Mesele başka, dert başka..."
Üst akıl başka hesapların içinde. Sinsice planlar yapılıyor. Bu planların üzerinde durmamız gerekiyor. Kobani için dünyayı ayağa kaldıranların Halep için zerre kadar kaygı duymadıklarını görüyoruz.
Söz konusu Müslüman olunca hukuk ortadan kalkıyor, demokrasi ortadan kalkıyor, evrensel değerler, Avrupa değerleri, Batılı değerler, insani, vicdani değerler ortadan kalkıyor.
SONUÇ: Bu sözleri milli Ankara, bağımsız politika ve dünya oyunlarını iyi okuyan bir Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan söylüyor. İŞTE, YENİ TÜRKİYE BUDUR... 21'İNCİ YÜZYILIN KAFASINI KALDIRAN TÜRKİYE'Sİ. ARTIK HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK.
