BİR) Süreç ve demokratikleşme adımları kararlılıkla devam edecek.
İKİ) Çözüm sürecinin yürümesi için kamu düzeni muhakkak sağlanacak.
ÜÇ) Çözüm süreciyle Yeni Ortadoğu'nun kurulması arasındaki ilişki stratejik hamlelerle geliştirilecek.
Nitekim önceki gün kamu düzenin tam olarak sağlanması ve demokratikleşmenin ilerlemesi yolunda önemli adımlar Hükümet tarafından atıldı. Bu noktada, Kamu düzeninin sağlanmasında Öcalan, Kandil ve HDP'nin sözlerini tutmaları sürecin kaderini belirleyecek.
Buna paralel, Türkiye içinde kangren olmuş Kürt sorununa neşter attı. Bugün Irak ve Suriye'de yaşanan, İŞİD'in kurulmasına yol açan, Kobani'de gerçekleşen olayların arka planında, Tayyip Erdoğan-Ahmet Davutoğlu yönetimindeki Yeni Türkiye'nin yaptığı stratejik hamlelerin etkisi var. Yeni Türkiye'nin kösteklenmesinde, Gezi, 17 Aralık, Adana TIR olayı ve son olarak 6-7 Ekim PKK'nın militan güçlerinin harekete geçirilmesinde hep Derin Amerika-İngiliz oyunlarının bu paradigma değiştirme sonrasına rastlaması tesadüf değildir.
Kardeşlik koridoru
Duhok'ta, Irak ve Suriye Kürt parti temsilcilerinin yaptığı çok önemli toplantının 15 Ekim'de anlaşmayla sonuçlandığını göz önüne alırsak, bu görüşmeler sırasında ve sonrasında MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın Kuzey Irak'ta olduğu ve Dolmabahçe toplantısına (19 Ekim) katılamamasının arka planı aşağı yukarı ortaya çıkıyor.
Ortadoğu uzmanı stratejist dostlarım, 15 Ekim Duhok anlaşmasının sonuçlarının önümüzdeki yıllara damgasını vuracağına özellikle dikkat çektiler: "Suriyeli Kürt gruplardan Barzani yanlısı partiler ile Öcalan yanlısı gruplar ortak bir anlaşmaya vardılar. Bu toplantıya, Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani ile PYD Eş Başkanı Salih Muslim de katıldı. Duhok toplantısıyla varılan anlaşmaya göre Barzani, PYD'nin Rojova (Kobani, Afrin, Cizire ) kantonlarını tanıdı."
Büyük Türkiye parantezinde, Yeni Ortadoğu'nun şekillenmesinde Türk-Kürt tarihi ortaklığına denk gelir. Türk-Kürt ortaklığında, Ortadoğu'da yeni bir siyasi ve ekonomik hinterland çıkarmasının işaretlerini verir.