Başbakan Tayyip Erdoğan, 30 Mart seçimlerinden zaferle çıktıktan sonra ilk yurtdışı ziyaretini dost-kardeş Azerbaycan'a yaptı. Bu ziyaretin bir derinliği ve özelliği vardı.
Bakü'de Aliyev ve Erdoğan, geleceğe imza atıyorlardı. Ve, enerji satranç tahtasında Avrupa'ya yönelik "Şah Mat" hamlesi yapıyorlardı.
Cumhurbaşkanı Aliyev'in "Türkiye ve Azerbaycan büyük projelerinin icrasında liderlik rolünü sürdürüyor.
Bölgesel olmaktan çıkıp dünyaya açılan Bakü-Tiflis-
Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum, TANAP dünyanın enerji haritasını değiştirecektir" sözleri, küresel güçlerin kulaklarına kar suyu kaçıracak cinstendi.
Başbakan Erdoğan'ın, "Türkiye ve Azerbaycan'ın hedefleri çok büyük.
Başlı başına TANAP, yüzyılın hamlesidir. 2018'den itibaren bu proje kardeşliğimizi çok ama çok daha güçlendirecek"sözleri, Avrupa'nın kulağında 2 inci kar suyu özelliğindeydi.
TANAP'ı anlayan anladı...
Evet. TANAP, enerji şah-mat operasyonunda VEZİR hamlesidir. Anlayan anladı. Rusya'nın Kırım işgali sonrası, Avrupa'nın cansuyu enerji hatlarının durumu tartışılırken, Bakü'de Aliyev ve Erdoğan, geleceğe imza atıyorlardı. Önümüzdeki dönemDE özellikle Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı'nın (TANAP) daha çok konuşulduğunu göreceğiz. Avrupa bu konuyu sıklıkla gündeme getirecektir.
Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu alternatif enerji ihtiyacını sağlayabilecek en ciddi kaynak Azerbaycan görünmektedir. Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırılacak olan Azerbaycan gazı, özellikle Avrupa enerji piyasasındaki dengeleri değiştirecektir.
Ukrayna'da yaşanan siyasi kriz, enerji dengelerini değiştirdi. Rusya'nın özellikle Avrupa için önemli bir doğalgaz tedarikçisi.
Ukrayna, Rusya ve AB arasındaki bu enerji hattının tam üzerinde bulunuyor. Yani Ukrayna demek, enerji anlamına da geliyor.
Rusya, doğalgaz hatlarıyla tüm Avrupa'yı örümcek gibi sarmış durumda. Bu nedenle Ukrayna ve Rusya arasında kriz sadece siyasi değil, uluslararası enerji savaşı özelliği de gösteriyor.
Avrupa'ya alternatif enerji yolları ihtiyacını yeniden hatırlanırken, gözler Türkiye ve Azerbaycan'a da çevrilmiş durumda. Kırım işgali, Türkiye'yi enerji koridorlarında kilit durumuna getirmiş, Azerbaycan, enerji sektörünün parlayan yıldızı haline dönmüştü.
Bu yeni pozisyon, enerji haritasına geniş açıdan bakılmasını gerektiriyor.
İsrail barışmak istiyor
Avrupa, alternatif enerji yolları ararken, Türkiye'nin enerji yıldızı yeniden parlıyor.
Çünkü Rusya'ya alternatif olabilecek enerji çözümlerinin hemen hepsinde Türkiye var.
Bir taraftan, Azerbaycan petrol/gazının Avrupa'ya nakli, diğer taraftan Irak/Kürt petrol/gazının ve bunlara ek olarak Akdeniz gazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırılması yepyeni bir enerji haritası karşımıza çıkardı. Ukrayna ve Kırım krizi sonrasındaki gelişmeler, Doğu Akdeniz'de İsrail'le birlikte Amerika'nın deniz bölgesinden çıkaracağı gazın Türkiye'den geçmesini aciliyet haline getirmiş bulunuyor. İşte bu durum, İsrail'in Türkiye ile barışması zorunluluğunu ortaya çıkarıyor.
İsrail'in Akdeniz'de doğalgaz hattı döşemek için Türkiye'nin kapısını çaldığı artık biliniyor.
Avrupa ile Rusya arasında gerginliğin bu vesile ile fırsata dönüştürülmesinin üzerine gidiliyor.
SONUÇ: Aşağıda Akdeniz, yukarıda Kırım-
Karadeniz. Doğusunda, Kafkasya'da dost-kardeş Azerbaycan-Türkmenistan, aralarında dünyanın en hassas su geçişlerinin başında boğazlara hakim bir Türkiye. Ki bu Türkiye, 100 yıllık uykudan uyanmış, yakın coğrafyasının kılcal damarlarına giren bir ülke.
Tayyip Erdoğan, böyle bir ülkeye Başkan olmayacak da kim olacak? Herhalde, Küresel Güçler, Ağustos'tan sonra Türkiye'nin yapacaklarını çok merak ediyorlardır.