BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 20 Mayıs 2013

'İç politika'nın kılcal damarlarında 2 gizem

Başbakan Tayyip Erdoğan, Amerika gezisinde, iç siyasetin geleceğine dönük son derece önemli bir açıklama yaptı. "2014 yılı Ağustos ayında Cumhurbaşkanlığı seçimi ile beraber genel seçimlerin de yapılacağını" söyledi.
Erdoğan'ın bu açıklamasını nasıl okumak lazım? Kısaca, "Türkiye iç politikasının yol haritası belli oldu" demektir. Bu yılın (2013) Ekim sonunda Anayasa referandumu yapılacak. 2014 Mart'ında belediye seçimleri, Ağustos'ta Cumhurbaşkanlığı seçimi ile beraber milletvekili seçimleri gerçekleşecek.
Muhtemelen 160 gün sonra yapılacak Anayasa referandumu kilit özelliği taşıyor.
Parlamenter sistem devam mı edecek, yoksa Başkanlığa geçiş mi olacak?
Bu noktada, Cumhurbaşkanlığı seçim kanununun iki maddesinin gizemi hayati önem taşıyor.
BİR: 'Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisi ile ilişiği kesilir' bölümü... İKİ: Cumhurbaşkanı adayı olacak Erdoğan'ın Başbakanlıktan ayrılmasına gerek yok.
Görevinden istifa etmek zorunda değil...
Bu iki madde, Erdoğan'ın kaderini çiziyor.

HASSAS TERAZİ

Maddelerin siyasi etkisinin detayına bakalım:
Cumhurbaşkanı Gül'ün görev süresi 28 Ağustos 2014'te sona eriyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi için takvim 60 gün önce başlıyor. Yani, 28 Haziran 2014'te. Bu tarihten itibaren Cumhurbaşkanı adayları başvuruları başlayacak.
28 Ağustos 2014'te genel seçim kararı alınırsa, bu seçimin takvimde, 28 Mayıs'ta yani, üç ay önce başlayacak. Başbakan Erdoğan, genel seçim için milletvekilleri adaylarını 28 Mayıs 2014'ten itibaren belirleyecek. 1 ay sonra Cumhurbaşkanı adayı olacak. Hem Cumhurbaşkanı adayı hem de partisinin Genel Başkanı olarak propaganda çalışmalarını Haziran-
Temmuz-Ağustos'ta beraber yürütme imkanına sahip olacak.
Cumhurbaşkanı olan adayın 'partisi ile ilişiği kesilir' hükmünün bu aşamada engelleyici bir özelliği yok. Mevcut Anayasa değişmese, referandum yapılamasa, başkanlık sistemi getirilmese bile, cumhurbaşkanlığı seçimi kanunu, Başbakan Erdoğan'ın elini bağlamıyor.

KAN NASIL DOLAŞIYOR?

Başbakan'ın açıklamaları bağlamında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu ile iç siyasetin kılcal damarlarını konuştum.
- Sayın Soylu, Başkanlık konusunda her kafadan bir ses çıkıyor. Yeni gelişmeler ışığında iç siyasetin kılcal damarlarında kan nasıl dolaşıyor?
- Anayasa değişmezse, yani mevcut şekilde kalırsa, yürütme çift başlı olur. Düzenleme yapılmazsa, çatışma kaçınılmazdır. Sonuna kadar parlamenter sistemde (tek başına iktidar olacak) diye bir kural da söz konusu değil.
Koalisyonlar olursa, Türkiye önceki dönemlerdeki çözümsüzlüklerle karşı karşıya kalan süreci oluşturur.
- Sayın Soylu, Başbakan sonbaharda Anayasa referandumundan bahsetti?
- Bu Meclis'ten bir Anayasa çıkarılamazsa yapılacak şey AK Parti'nin kendi Anayasa teklifini Meclis'e sunmaktır. Anayasa teklifini referanduma getirebilmemiz için 330, Anayasa'nın geçebilmesi için de 367'nin üstünde bir sayıya ihtiyacımız var.
Ne ona, ne ona sahibiz. TBMM'ye götürürüz, çabayı ortaya koyarız, ama sayımız bundan ötesine yetmiyorsa, yapılabilecek tek bir şey olur; reel politik olarak Anayasa yeni seçimin en önemli gündem maddelerinden birisi haline gelir.
AK Parti'nin kendi Anayasa teklifini halkın önüne koyup "Biz buyuz, biz Türkiye'yi böyle bir ortak toplumsal sözleşmeyle yönetmek istiyoruz" şeklindeki bir anlayışı ortaya koyarız.

BAŞKANLIĞA BAKIŞ

- 'Başkanlık sistemi gelirse eyalet sistemi gelir.
Türkiye bölünür' diyorlar?
- Nasıl bölünür, bunu da merak ediyorum.
Türkiye'yi 3 bin 400 dolardan 11 bin dolar sınırına getiren hükümet. Terörün çözümü için siyasi hayatını geçmişini ve geleceğini, bu kadar büyük başarılarını ve geleceğini riske eden bir siyasi anlayış. Bırakın Türkiye'nin bölünmesi, parçalanması, bundan sonraki bütün yıllarda birlik ve beraberlik içerisinde olabilmesi için Türkiye'nin belki de ihtilaflı meselelerini ortadan kaldırabilmek için büyük bir siyasi risk alıyor. Başkanlık sistemi, eyalet sistemini getirmez.
Hayır, Almanya parlamenter sistemdir, iki meclisi vardır; Bundestag ve Reichstag diye.
Bu iki meclisi ile birlikte Almanya çok net bir şekilde hem eyalet sistemidir, eyalet parlamentoları var, eyalet yasaları var. Ama Almanya'nınki bir hükümet sistemi değildir.
Almanya'nın eyalet sistemi, devlet sistemidir. Yani yasama, yürütme ve yargıyı aynı anda bir havuzun içerisine alan ve hepsini değerlendiren bir devlet sistemidir. Ama Almanya parlamenter sistemdir.