* Tarih: 9 Nisan 2003. Saat:
17.50 Saddam Heykeli yıkıldı.
Bu bir diktatörün yıkılışıydı. Halka sırtını dönmüş bir sistemin sonuydu.
* Tarih: 4 Mart 2013.
Suriye'de muhalifler ülkenin kuzeydoğusunda, Urfa'nın karşısında bulunan Rakka'yı ele geçirdiler. Ve Rakka'daki Baba Hafız Esad heykeli yıkıldı.
Rakka'daki Hafız Esad heykelinin yıkılışına bakarken, iki ayrı dönemin iki ayrı toplumsal olayı bir film şeridi gibi gözümün önünden akıyordu.
Saddam heykelinin yıkılışı. Bağdat'ın düşmesi. Somali'de Amerikan BlackHavk'ın (kara şahin) düşüşü...
'Kara Şahin'
Somali'de Amerikan yanlısı Başkan Mohamed Siad Barre devrilmiş, iç savaş çıkmıştı. BM, çok çabuk bir kararla barış gücü gönderdi.
Mogadişu Limanı girişinde silah denetimini Amerikan askeri yapmaya başladı. 1994'te Amerika kendi adamını tekrar yönetime getirmek üzere bir baskın düzenledi. Şaşırtıcı şekilde Amerikan ordusu başarısızlığa uğradı.
1000 Somalili direnişçinin yaşamını yitirdiği bu baskın daha sonra "Kara Şahin Düştü" kitabına ve aynı adlı filme konu olmuştu. Sonuç itibariyle, Somali işgalinin altından, hortlayan sömürgecilik zihniyeti kendini gösterdi.
Somali meseleåsi halledildi mi?
Hayır... Sömürgecilik bitti mi?
Hayır.
Fransa Mali'de, İngiltere Nijer'de emperyal düşüncelerini sürdürüyor.
ANALİZ
Dünyanın önünde şimdi en riskli dönem başladı.
Suriye'de 2 yıl önce başlayan halkın özgürlük savaşı nasıl sonuçlanacak?
Suriye tek parça mı kalacak? Suriye üçe bölünecek mi?
1992-1998 yılları arasında MİT Müsteşarlığı yapan, tanınmış diplomat Sönmez Köksal'ın yaptığı analiz dikkati çekici:
"Önümüzdeki 10 yıl Türkiye için en önemli zaman dilimlerinden biridir.
Yakın bölgemiz tarihi bir dönüşüm içine girmiştir. Suriye'nin geleceği halen bir muamma olmaya devam ediyor.
Değişen bütün dengelere rağmen, kendi halkına karşı uyguladığı yok etme stratejisi Şam Baas rejiminin yıkılma nedeni olacaktır.
Beşar Esad rejimin iktidarını sürdürmesi, iktidar kalıntılarının Lazkiye bölgesinde bir Nusayri birimi oluşturması veya Suriye'de devletin çökmesi de dahil Suriye'yi her türlü senaryoya açık hale getiriyor.
Suriye'de iktidarın barışçıl şekilde Sünniler lehine el değiştirmesi veya ülkenin bütünlüğünü muhafaza edememesi halinde bundan en fazla etkilenecek ülke Irak ve komşu ülkeler olacaktır.
ABD'nin Irak'ı işgalinin yarattığı dramatik sonuçlar ortada. İşgal geriye maddi, manevi büyük kayıplar yanında yönetilmez bir anayasa ile demokrasi adına mezhep ve etnik çatışmaları körükleyen bir devlet yapısı bıraktı.
Başbakan Maliki'nin gittikçe otoriter ve temsil ettiği mezhep yanlısı tutumu sonucunda önce Kuzey'de Kürtler'i daha sonra da orta bölgedeki Sünni çoğunluğu merkezkaç dinamiklerin etkisi altına soktu. Bağdat merkezi yönetiminin dışlayıcı değil kapsayıcı, otoriter değil uzlaşmacı tutum içine girmemesi halinde, -etnik ve mezhep temelindeki- ayrışımın daha da derinleşmesi ve bunun Bağdat'dan hukuki olmasa da fiili kopuşları da beraberinde getirmesi sürpriz bir gelişme olmayacaktır."
SONUÇ: Suriye'de Rakka düştü.
Halep'te düşmek üzere. Rakka'nın düşüşü, Suriye halkının demokrasi savaşının bir filmi haline gelmeye adaydır. Beşar Esad ve Baas yönetiminin son dönemine girdiğini gösteren bir işaret fişeğidir.
Arap baharının, psikolojik harekât yapanların pompaladığı gibi, sonbahar olmayacağının göstergesidir.
Demokrasi ve özgürlük heyecanıyla hareket edenler er veya geç kazanacak.