BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 3 Ocak 2013

Siyasi cinayetler!

Türkiye jeopolitik konum itibariyle dünyanın en zor bölgesinde bulunuyor. Hem tarihin hem de dünyanın seyrini değiştiren olaylar sürekli bu bölgede cereyan ediyor.
Böyle bir coğrafyada, ekonomik krizler, darbeler, rejim değişikliği, savaşlar ve çatışmalar olmaktadır.
Tüm bunların sonuçlarından minimum zarar ve maksimum kârla çıkmak için iyi stratejistlere ihtiyacımız olduğu ortadadır.
MİT eski Daire Başkanı, iktisat doktoru Prof. Mahir Kaynak, Türkiye'nin en önemli stratejisti olarak kabul görmektedir. 2012'nin son aylarında birçok siyasi cinayet masaya yatırıldı. Bu gelişmeler içinde, derinliği olan bazı siyasi cinayetlerin arka planını, Prof.
Dr. Mahir Kaynak'a sordum.
Ufuk turuna başlıyorum:
* Hocam, "Özal öldü mü öldürüldü mü?" sorusunu size sorabilir miyim?
Ben doktor değilim. Öldü mü öldürüldü mü sorusuna cevap veremem. Ama o zamanki siyasi şartlarda ölmesi uygundu.
Rahmetli Turgut Özal bir parti kurmak istiyordu. Cumhurbaşkanlığından istifayı bile göze almıştı. Ama istenmedi. Eğer Turgut Özal yeniden siyasete gelirse kuracağı siyasi parti, Doğru Yol Partisi'nin alternatifi olacaktı. Oysa DYP'den beklenen bazı işlevler, görevler vardı. Özal'ın devreye girmesi istenmiyordu diye düşünüyorum.

DEMİREL CUMHURBAŞKANI
Özal'ın vefatından sonra Süleyman Demirel cumhurbaşkanı oldu. Demirel'i Doğru Yol Partisi başkanlığından uzaklaştırıp bir üst kademeye çıkarıp, nötr hale, etkisiz hale getirmek istediler. Onun yerine Tansu Çiller yerleştirildi. Bu bir ABD projesiydi. Uluslararası şartlara bakıldığında Çiller'in DYP başına geçmesi istendi. Özal eğer gelseydi, Çiller'den daha etkili olacaktı. Bir parti kuracaktı ve DYP tarihe karışacaktı.

RAHMETLİ EŞREF BİTLİS
* Eşref Bitlis cinayetinin arkasında ne olabilir?
1993 yılında, olay sonrası 'suikaste kurban gitti' demiştim. Çoğu kişi kaza diyordu, ben 'Hayır bu cinayettir' dedim.
Şöyle bir analiz yapmıştım. Eşref Bitlis, Kürt sorununu kökünden çözmek istiyordu. O sıralarda Saddam Türkiye'ye bir teklifte bulunmuştu. Saddam, "Kuzey'den siz bastırın, Güney'den de biz bastıralım. Kürt sorununu ortadan kaldıralım" demişti.
Görüşmeler için Irak'a gidiliyordu. Uçağı düştü. Ben, Irak ile böyle bir operasyona karşı idim. Temel tezim, Türkler'in Kürtlerle çatışmadan uzak olmalarıdır.

UĞUR MUMCU CİNAYETİ!
* Mumcu cinayetine tekrar bakabilir miyiz?
Uğur Mumcu öldürüldüğü zaman, bunun İran ve Türkiye'deki İslamcı çevrelerce yapılmadığını, ideolojik bir nedenle öldürülmediğini söylemiştim. Neden? Eskiden beri Türkiye'de İslamcı kanat vardı. Hiç böyle bir şey olmadı. Mumcu, Abdullah Öcalan'ı deşifre edecek veya onu Kürt hareketi içinde etkisiz hale getirecek bilgilere sahipti.
*
Gaffar Okkan cinayeti üzerindeki sis perdesi kalktı mı?
Diyarbakır eski Emniyet Müdürü Gaffar Okkan Hizbullah tarafından öldürülmedi. Bu suikastı Avrupa destekli bölgedeki bazı aşiret reisleri gerçekleştirdi. Çünkü Gaffar Okkan, Türkler'le Kürtleri yakınlaştırıyor, birleştiriyordu. Bu durumu istemeyen Avrupa orijinli odaklar vardı.
* Dış servisler konusunda bir değerlendirme yapar mısınız?
Türkiye'de CIA kadar başka ülkelerin istihbaratları da etkilidir.
Bunların başında İngiliz, Alman, Fransız hatta İsrail istihbaratları var. Bunların Türkiye'de yoğun faaliyetleri sürüyor.
Yenidünya düzeni, Amerika ve Rusya arasında kuruluyor. Servisleri de bu yönde çalışma içinde.