Sebebi şuydu. Afrika, ABD'nin stratejik planlamasında büyük önem taşıyor. Afrika Kıtası gerek barındırdığı doğal kaynaklar, gerek sahip olduğu insan gücü ile uluslararası arenada gittikçe artan bir öneme sahiptir. Ayrıca dünya petrol ihtiyacının yaklaşık olarak yüzde 15'ini karşılamaktadır.
Afrika Kıtası başta ABD, Çin, AB, Rusya, Japonya ve Hindistan gibi birçok ülkenin ilgilendiği bölge konumundadır.
Küresel gelişmeler şunu gösteriyor:
Afrika bugün önemli ve yarın daha da önemli olacak. Ve Afrika Kıtası yeni Türkiye'nin de küresel aktör olmasının önemli eşiklerinden birisini oluşturacaktır.
İşte bu düşünceyle, Başbakan Erdoğan, 9-13 Ocak tarihleri arasında Afrika'nın kılcal damarlarında Türkiye'nin gücünü arttırmak üzere, Gabon, Senegal ve Nijer seferine çıkacak.
Türkler'in Afrika Kıtası'ndaki ilişkilerinin başlangıcını 9. Yüzyıl'a kadar götürmek mümkündür.
34 BÜYÜKELÇİLİĞE DOĞRU
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal, Afrika'ya açılım politikamızı TAKVİM'e açıkladı:
"2009 yılında, kıta genelinde toplam 12 büyükelçiliğimiz mevcutken bu sayı, açılan 19 yeni büyükelçilikle birlikte bugün 31'e ulaşmıştır. Önümüzdeki 2 aylık süre içinde 34 olacaktır."
Türkiye, Afrika'nın bağrına girerken, ilgimiz ve sevgimiz de karşılıksız kalmamıştır. 2008 yılı başında beşi Sahra'nın güneyinde olmak üzere 10 Kıta ülkesinin Ankara'da Büyükelçiliği mevcutken, bu sayı 2012 yılında 21'e yükselmiştir.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal, bu gelişmeleri şöyle analiz ediyor:
"Türkiye'nin Afrika'ya açılım politikasının kıtada olumlu bir yanıt bulduğu açıktır. Somali örneğinde somut bir şekilde müşahede edildiği üzere kalkınma, barış ve güvenliğe sağladığımız katkılar gözden kaçmamalıdır. Uluslararası forumlarda gösterdiğimiz yakın ilgi, anlayış ve destek, Afrika Birliği başta olmak üzere uluslararası alanda yankı bulmaktadır."
2018 HEDEFİMİZ ÇOK BÜYÜK
Selçuk Ünal, "Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun 2018 hedefi nedir?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Önümüzdeki beş yıllık dönemde kıta ülkelerinin büyük bir bölümüyle ahdi zeminimiz özellikle ekonomik alanda olmak üzere güçlendirilecek. Kıtada yeni temsilcilikler açma süreci devam edecek.
Böylelikle 2018 yılına gelindiğinde kıtadaki bütün ülkelerle mümkün olan her alanda çok daha derin ve kapsamlı bir ilişkiler manzumesi yaratılmış olacaktır."
Türkiye'nin Somali politikası tamamen insani ilkeler üzerine bina edilmiştir.
Somali'nin yeniden ayağa kaldırılması sürecinde öncü devletlerarasında yer almayı ülkemiz görev edinmiştir.
THY'nin İstanbul-Mogadişu seferleriyle Somali'nin yalnızlığının kırılmasına ve uluslararası toplumla bütünleşmesine yardımcı olunmaktadır.
* * *
SONUÇ:
İngiliz ve Fransızlar'ın yüzyıllardır yaptıkları yetmiyormuş gibi, yeni küresel güç Çin, bölgesel güç Hindistan gibi ülkelerin de hammadde deposu görüp ele geçirmeye çalıştığı Afrika'ya, Türkiye, insani boyutlarla el uzatıyor. "Birlikte kazanıp, birlikte paylaşma" felsefesiyle gerçek bir dost olduğunu gösteriyor. Afrika bugün önemli ve yarın daha da önemli olacak. Ve Afrika Kıtası yeni Türkiye'nin de küresel aktör olmasının önemli eşiklerinden birisini oluşturacaktır.
