BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 29 Mayıs 2012

Yeni bir dünya

Hızla değişen bir dünyanın evrensel tanıklarıyız. Ekonomik ve politik değişim, bölgesel değil, küresel gelişmeler gösteriyor.
Politik değişim talebi yalnızca Ortadoğu'da değil, Avrupa'da, Balkanlar'da, Orta Asya'da kendini yoğun olarak hissettiriyor.
Değişim taleplerinin seyrini görmek ve Türkiye'nin stratejik ufkunu gösteren "İstanbul Yeni Davos" markasını yaratmak amacıyla planlanan World Political Forum, 17-18 Mayıs'ta İstanbul'da yapıldı.
Toplantının ana teması, "Yeni bir dünya kurmak" olarak belirlenmişti. Toplantının düzenleyicileri arasında yer alan Doğu-Batı Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Ömer Özkaya'dan, sonuç analizi rica ettim.
Uluslararası stratejist Özkaya, herkesi kapsayan ve kucaklayan yeni ve adil bir düzene ihtiyaç olduğunu vurgularken "İstanbul World Political Forum, yeni dünyanın en güçlü uluslararası platformlarından biri olma iddiasını gerçekleştirdi" yorumunu yaptı. "İstanbul World Political Forum"dan kalan derin izleri anlatmalıyım. "Yeni ve Adil Bir Dünya Düzeni Nasıl Kurulabilir?", "Dünyayı Yöneten Yeni Güçler" "Arap Baharı'nın Dünyaya Etkileri", "Birleştirici Bir Unsur Olarak Din" konuları detaylı şekilde ele alındı.
İngiliz parlamenter ve stratejist Denis MacShane, dikkati çeken bir konuşma yaptı: "Günümüz Türkiye'si yarının ülkesidir.
Dünya doğuya kayıyor. İstanbul forumu bir gün Davos Dünya Ekonomik Forumu'nun sonunu getirecektir.
Afrika'daki ülkeler Türkiye'den ilham alıyor.
Yeni Türkiye, Anadolu'nun ötesine ufuklarını açarak dünya oyuncusu olma yolundadır.
ABD Brooking Enstitüsü uzmanı Lex Rieffel'de Dünya Bankası'nın Washington'dan İstanbul'a taşınmasını istedi.'' İngiltere'
nin sonu
İstanbul'
a gelen dünyanın tanınmış stratejistleri ile yaptığı bire bir görüşmeleri Stratejist Ömer Özkaya, TAKVİM'e anlattı: "İngiltere, dünyada ordusunun büyüklüğü açısından ilk 20 içinde bile değil. Buna rağmen dünyanın Washington'dan mı yoksa Londra'dan mı idare edildiği, ABD'nin dev imkânlarına rağmen halen tartışma konusudur.
Ordulara ihtiyaç duymadan, diğer milletleri uzaktan idare etmesini en iyi bilen devlet İngiltere'dir. İngiltere'yi üzerinde güneş batmayan imparatorluk yapan, İngiliz derin devlet yapılanmasıdır. Londra, kontrol etmek istediği ülkede önce bir sermaye sınıfı yaratır. Ancak, dünyaya nizam vermiş bu yapı şimdi oldukça sıkıntılı günler içindedir.
Çünkü,
1- İskoçya'nın bağımsızlığı için mücadele edenlerin zaferleri, Birleşik Krallık'ın mevcut halinin devamının tehlikede olduğunu gösteriyor.
Ada ekonomisini ayakta tutan ve İngiliz jetlerini uçuran petrol İskoçya'dan karşılanıyor.
2- Ortadoğu'da Türkiye İngiltere'nin yerine geçmektedir.
3- Çeşitli ırk ve milletlerin bağımsızlığını "destekleyen" İngiltere, kendi topraklarından yükselen bağımsızlık yanlısı sesleri, "bölücü" olmakla suçluyor. Ancak İskoç ve İrlandalı olma bilinci giderek gelişip serpiliyor."
NATO nereye gidiyor?

Uluslar arası stratejist Ömer Özkaya, NATO'nun nereye doğru evrildiğini analiz etti:
"Dünyanın geleceği ve NATO'nun ne yönde evrileceği, Amerika-Avrupa ilişkilerinin geleceğine bağlı. Aşağıdaki 3 nedenle Avrupa'nın geleceği yoktur ve bu sebeple Türkiye ve ABD, yüzünü Asya-Pasifik'e çevirmiştir:
Avrupa, enerji bölgeleri üzerindeki siyasi hâkimiyet gücünü kaybetmektedir.
Avrupa, hammadde bölgeleri üzerindeki siyasi hâkimiyet gücünü de kaybetmektedir Avrupa pazarını da kaybetmekte, pazara yeni girişler gözlenmektedir.
Avrupa'nın daha temel sorunu ise şudur: "Mercedes, dünyanın en iyi arabasını yapabilmekte ama çocuk yapamamaktadır.
Türkiye genç nüfusuyla Avrupa'ya fark atmaktadır.
Bunu devam ettirmek zorundadır.''