1975 yılında, Devlet Planlama Teşkilatı İktisadi Planlama Daire Başkanı olarak, Libya'da Devlet Başkanı Muammer Kaddafi ve beyin takımı ile ekonomi üzerine detaylı toplantılar yaptı. Kaddafi, 1976 yılında devlet başkanı oldu. 'Yeşil Kitabı'nı yayınladı. Halkın görüşlerini halk komiteleri ve genel halk kongresi aracılığıyla sunabilmesine olanak tanıyan 'Cemahiriye Sistemi'ne 2 Mart 1977'de geçti.
Muammer Kaddafi-Hikmet Çetin dostluğu o günlerden geliyor. (Çetin, sonraları Türk siyasetinde Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı, TBMM Başkanı, NATO Afganistan temsilcisi olarak isim yaptı.) Merhum Bülent Ecevit'in Başbakan, Necmettin Erbakan'ın Başbakan yardımcısı olduğu 1974 yılı CHP-MSP hükümetinde bürokrat olan Hikmet Çetin, 1979 yılında merhum Başbakan Bülent Ecevit'le birlikte Libya lideri Muammer Kaddafi'yi ziyaret etmelerini de, yakın dostluklarının devamı olarak vurguladı.
35 yıllık dostu Muammer Kaddafi'ye 'Dost acı söyler ama doğru söyler' diyen Hikmet Çetin ,TAKVİM Gazetesi aracılığıyla şu mesajları gönderdi: "Zamanın ruhu demokrasi. Dalgalar her yere yayılıyor. Çok üzülüyorum Libya'da kan dökülüyor. Yeter Kaddafi. Şiddete son ver.
Halkının ölmesinin önüne geç.
Çağın sesine kulak ver. Demokrasi kanallarını aç. Bırakıp gitme, ama Libya'ya yaptığın tarihi görevi ve hizmetleri bir kenara itme, genç nüfusunun önünü aç, onların özgürlük ve iş taleplerine ülke imkânlarınla yardımcı ol.
Görevini ülkeni demokrasi kulvarına sokarak sonlandır."
Kaddafi'nin oğlunun yaptığı tuhaf konuşmayı, 'tarihe ve gerçeklere' uygun bulmadığını belirten Hikmet Çetin, "Babası, oğlundan farklı, tarihi gerçekleri ifade ederdi. (Bizi bıraktınız. Bakın kimlerin eline düştük) diye konuşur, başka ülkelerin Libya'nın başını nasıl sıkıntıya soktuğunu söylerdi. Oğlunun babasından alacağı çok ders var" dedi.
Esas olan demokratik toplum yapısı
Hikmet Çetin, yaşanan olayların insanlara ve ülkelere ders vermekte olduğunu belirterek, "Bazı liderlerin gitmesi ile de işler hemen çözülmüyor" dedi ve nelerin eksik kaldığını şöyle sıraladı: "Saddam Hüseyin idam edildi. Irak'ta düşünülen oldu mu? Mübarek çekildi. Mısır bir yola girdi ama beklenenler henüz olmadı. Baraday ortaya çıktı, tabanı yok. Demokrat bir anayasa yapılır, partiler kurulabilirse, yol açılır. Tunus'ta Bin Ali kaçtı, sonuç henüz alınamadı. (Başkanı gitsin, lideri kaçsın, iş tamam) demek uygun değil. Dikta rejimleri alternatifi yaşatmadığı, seçenekler olmadığı için beklenen gelişme olmuyor.
Demokrasi bir süreçtir. Önemli olan ülkelerin bu süreci başlatmaları ve sürdürebilir kılmalıdır. Sırada başka ülkelerde var. O ülkelerinde kansız, darbesiz, demokratik yapıya kavuşmalarını temenni ediyorum."
Hikmet Çetin, "Bu örneklere bakarak Libya'da Kaddafi, farklı bir yol izleyebilir.
Gitmesine gerek yok, ama demokrasi kanallarını açmalı, demokratik toplum yapısına geçişe toplumunu hazırlayacak kurumların devreye girmesine imkân vermelidir" dedi.
Yılların siyasetçisi Çetin, şu değerlendirmelerde bulundu: "Kaddafi ülkesi için önemli hizmetler verdi. Ülkesine şimdi demokrasi yolunda yapacağı hizmetler var. Sadece seçim yapmak, demokrasi değildir. Çağın ruhu demokratik hayattır. Hür basın, hür meclis, hür STÖ'ler, serbest partiler ve seçim beraber olmalı. Kaddafi, bunları sağlayan olmalıdır. Genç nüfuslar sadece demokrasi değil, iş-aş istiyor."
NATO eski Afganistan temsilcisi Hikmet Çetin, son olaylar bağlamında Afganistan Cumhurbaşkanı Karzai'ye de seslendi: "Afgan milleti Türk milletinin kardeşidir. Çok sıkıntı çektiniz.
Afgan milletinin de barışa, demokrasiye, kalkınmaya, refaha hakları var. Türkiye'nin, Afgan halkının demokratik bir toplum yapısına kavuşması için her zaman, her yerde tüm imkânlarını kullanacağından emin olunuz."