Turizmin; yarattığı ekonomik, sosyal, kültürel ve politik etkiler, ülke ekonomilerinde ve özellikle uluslararası ekonomik ve politik ilişkilerde önemli sonuçlar doğurmaktadır.
Ulusal ve uluslararası düzeyde kazandığı dev boyutlarla turizmin; yatırımları ve iş hacmini geliştiren, gelir yaratan, döviz sağlayan, yeni istihdam alanları açan, sosyal ve kültürel hayatı etkileyen, siyasal bakımdan da önemli toplumsal ve insancıl fonksiyonların gerçekleştirilmesini kolaylaştıran bir nitelik kazanması, ülkelerin dikkatinin bu ekonomik olay üzerinde yoğunlaşmasına neden olmuştur.
Türkiye'de turizm sektörünün yapısal değişimi ve gelişiminin hızlanması 1980'li yıllarda başlamıştır.
Ekonomik veriler, turizmin Türkiye ekonomisini etkileyen önemli bir sektör olmaya başladığını göstermektedir.
Geldiğimiz noktayı daha net gösterebilmek için, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy'dan Türkiye turizminin röntgenini çıkarmasını istedim.
Ulusoy, "2010 yılında 28,7 milyon turist geldi. 2023 hedefi 50 milyon turist'' derken, gelişmeleri anlattı: "Eskiden bir Rodos adası kadar yatağımız olsa diye konuşuyorduk. Bugün 1 milyona yaklaşan yatak kapasitemiz, Akdeniz Çanağı'nın en güzel tesisleri ve insan kaynağımız ile turizmde ciddi bir altyapıya sahibiz. 2011 de 30 milyonu geçeriz.
2010 yılında, turizm geliri 20,8 milyar dolar oldu.
Turizm amaçlı yurt dışına giden vatandaşlarımızın sayısı, 6,5 milyona yükseldi. "İşletme Belgeli" konaklama tesislerin sayısı 3 bin 687, "İşletme Belgeli" konaklama tesislerinin yatak sayısı 649 bin 256.'' "
Savarona" müzesi
Ulusoy, "Benim Savarona aşkım var" diyerek, bazı bilgiler verdi: ''Bu geminin Odalar Birliği, işadamları tarafından satın alınması halinde, TÜRSAB olarak biz işletmesini yaparız.
Rıfat Başkan inşallah bunu yapacak. Savarona'yı müze olarak Dolmabahçe rıhtıma bağlarız. Geminin sahibi Sadıkoğlu, her türlü kolaylığı sağlayacağını söyledi.''
Küresel ısınma
Ulusoy, gelecek yıllarda, Türkiye turizmi üzerinde küresel ısınmanın tehlikelerine dikkat çekti: ''Tüm dünyada ortalama sıcaklığın 2-3 derece arttığı gözlemleniyor. Bu gelişmeye Türk turizmi açısından baktığımızda olasılıklar:
Buzulların erimesiyle yükselen deniz suyu seviyesi yükselecek, deniz içerilere girecek, sahillerin sular altında kalma riski var.
Güney sahillerinin aşırı ısınması ve çölleşmesi, Antalya ve Ege bölgelerinin cazip turizm destinasyonu olma özelliğini azaltacak, gelecekte Karadeniz'in sezonu uzayacak, kıyı turizmi açısından elverişli koşullara sahip olacaktır.
Kış turizminde Palandöken-
Sarıkamış gibi bölgelere avantaj sağlayabilir. Erzurum kış oyunları hem turizm hem tanıtım açısından büyük fırsatlar yarattı.
Turizmin Anadolu'ya yayılmasını istiyoruz. Türkiye'nin her tarafı dünya turizmine açılma noktasına gelmiştir.
Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu, turlara sahip olabilir. Bunun için tanıtımın ve Türkiye'ye olan uçak bağlantılarının önemi ortadadır.''
Turizm kentleri
Türkiye turizm stratejisine göre, 10 noktada turizm kenti kurulacak: ''İğneada – Kıyıköy Eko-Turizm Kenti Kilyos Turizm Kenti Saros Körfezi Turizm Kenti Kapıdağ Yarımadası; Avşa; Marmara adaları Turizm Kenti Datça Eko-Turizm Kenti Kaş - Finike Turizm Kenti Anamur Kıyı Kesimi Turizm Kenti Samandağ Turizm Kenti Maçka Turizm Kenti Kâhta Turizm Kenti''
