BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 18 Ekim 2010

Türkiye odalar birliğinde başlayan siyasi maratonlar

TOBB, Türkiye'nin en büyük ekonomik ve sosyal sivil platformu.
Buraya başkan olanın siyasete sokulduğunu ve siyasi hareketlerin odağında bulunduğuna hep şahit olduk.
1969 yılında Necmettin Erbakan, oda başkanlığından Demirel'in müdahalesi ile alındı, siyasi hayata girmesine vesile oldu.
1980'li yıllar da Başkan Mehmet Yazar, parti kurmaya ve Başbakan olmaya soyundu.
1990'lı yıllarda Başkan Yalım Erez, Başbakan adayı oldu ama hükümet üyelerini açıklamakta gecikince Başbakanlığı elinden kaçırdı.
2000' li yıllarda Rıfat Hisarcıkoğlu, parti başkanlığına zorlanıyor olmuyor.
Hisarcıklıoğlu'un yerine başkanlık için hazırlananlar var. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş da başkan olursa, geleceğin siyasi liderlerinden birisi olmaya adaydır.

ERBAKAN'IN MARATONU
Saadet Partisi'nde yeniden Necmettin Erbakan dönemi.... 65'li yıllarda Odalar Birliği'nde başlayan maraton sürüyor. "Ömür biter, siyaset bitmez" özdeyişine örnek olacak bir gelişme bu.
Gümüş Motor Fabrikası'nın mali kriz sebebiyle kapanması olayının ardından Erbakan'ın yaşamında yeni bir dönem başlamıştı. 1966'da Odalar Birliği Genel Sekreteri oldu.
Odalar Birliği Genel Sekreterliği döneminde, mutlu bir azınlığın istismarlarını, bankalara tevdi edilen mevduatın yüzde 80'e yakın kısmının büyük şirketlere yüzde 20'sinin ise Anadolu tüccarına bırakıldığını ve memlekette kurulacak olan sanayi tesislerinin yüzde 80'inin kayırılan büyük şirketlere verildiğini gören Erbakan, bu dengesizliği ve haksızlığı düzeltmeye kalkınca, başta Başbakan Süleyman Demirel olmak üzere bazı rant çevreleri büyük bir rahatsızlık duymuşlardı.
Erbakan Anadolu tüccarının desteği ile Mayıs 1969 Genel Başkanlık seçimini kazandı.
Ama, Demirel, polis zoruyla Erbakan'ın görevine son verdi.
Erbakan, 14 Ekim 1969'da yapılan seçimde Konya'dan bağımsız milletvekili adayı oldu ve kazandı.

ANADOLU-İSTANBUL SERMAYESİ
Anadolu sermayesi, bugün Türk siyasetini kontrol eden, geleceğine yön veren bir noktaya geldi.
Ekonomist, Sabah gazetesi yazarı Süleyman Yaşar, dikkat çeken bir analiz yapmıştı. "TÜSİAD Anadolu'nun gerisinde kaldı" demiş, devam etmişti: Anadolu sermayesiyle İstanbul sermayesi arasındaki temel farklılık Anadolu sermayesinin kendi kaynaklarıyla büyümesi ve demokrat olmasından ileri geliyor.
İstanbul sermayesi ise devlet rantlarıyla büyüdü. TÜSİAD, hiçbir dönemde darbeler ve muhtıralara karşı çıkamadı. Hatta darbecilerle ve muhtıracılarla işbirliği yaparak sadece bayi olarak kalmak istemeyen, üretime girişip İstanbul sermayesine rakip olan Anadolu sermayesini tasfiye etmeye de kalkıştı. Ama Anadolu'nun rekabete açık ve küresel pazarlara girmeyi başaran işadamlarını tasfiye edemedi. Kısacası İstanbul sermayesi, Anadolu sermayesini sadece kendisine bayilik yapan "aracılar" konumunda tutamadı.
Bundan sonra statükocu İstanbul sermayesi "rant kollamadan" nasıl para kazanacağının yollarını aramalı. Aksi takdirde doğal olarak sermaye el değiştirecek.

SEÇİMLERDE İTTİFAK SİNYALİ
2011 seçimlerine yönelik, iç siyaseti dizayn çalışmaları hızlandı.
Bir taraftan, siyaset mühendisleri diğer yandan siyasetin ancak Meclis içinde yapılacağını görenbilen bazı küçük siyasi parti liderlerinin arayışları, bu dizayn çalışmalarının esasını oluştuyor.
Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, "Seçimlerde SP veya DP ile birleşecek misiniz?" sorusuna cevap verirken, derin kulisleri de aktarmış oldu. Şener, "Biliyorsunuz Türkiye'de birleşmeler sıkıntılı oluyor. Seçimlere merkez sağda oluşturulacak bir platformda girebiliriz. Şu anda görüşmelerimiz sürüyor. Seçime 8-10 ay gibi bir süre var'' yanıtını verdi.
İttifaka konu edilmek istenen partiler ve liderler, "SP-Necmettin Erbakan, DP (lider aranıyor), Türkiye Partisi -Abdüllatif Şener, Yurt Partisi-Sadettin Tantan, Büyük Birlik Partisi-Yalçın Topçu, Numan Kurtulmuş'un kuracağı parti"olarak gözleniyor.