Abdullah Öcalan'ın Kandil'deki terör baronlarına gönderdiği mesaj şu:
"Sürece engel olmayın, tabanda da karşılığınızı kaybedersiniz."
Demek ki, PKK terör örgütüne sempati ile bakan kitleler bile "artık yeter" diyor.
Türkiye'nin onlarca yılına damgasını vuran silah ve bomba seslerinin yerini huzura bırakmasını istiyor. Onlar da bıkmış durumda.
Bölge halkı ise, artık yüksek sesle bağırıyor:
- Ne yapılacaksa yapılsın, bu terör belasına bir çözüm bulunsun.
Vatandaşın bu eğilimi, geçtiğimiz Salı akşamı TRT Haber'de yaptığım İnce Çizgi programında açıkça görüldü.
Programda, bölgenin sosyal gerçeği olan aşiretlerin önde gelen isimleri konuktu.
Rışvan, Karakeçili, Badıl ve Sivan aşiretlerinin sözüne itibar edilen temsilcilerini dinledik.
Rışvanlar Kültür, Eğitim ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Ali Avcı'nın anlattıkları son derece ilginçti. Avcı, önce mensupları hakkında bilgi verdi:
- Bizim aşiretin içinde Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi ve diğer gruplar var.
Türkiye dışında Suriye'de yaşayan mensuplarımız da bulunuyor. Çok karışık bir yapıya sahibiz.
Sonra, bu yapının tamamını temsilen konuştu:
- Terör örgütüne silah bıraktırmak için İmralı ile yapılan görüşmeleri destekliyoruz. Sonuca ulaşmasını bekliyoruz.
Bir başka önemli bilgi daha...
Ali Avcı, Türkmen asıllı. Aynı zamanda geçmişte Gaziantep Ülkü Ocakları Başkanlığı da yapmış bir isim.
Karakeçililer bir Türkmen Aşireti.
Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde kolları var.
Üstelik, terörle mücadelede polis, asker ve halktan pek çok şehit vermiş bir grup. İnce Çizgi'ye onlar adına Şanlıurfa'dan Abdulkadir Akıl katıldı...
O da farklı konuşmadı. Abdulkadir Akıl da İmralı ile yapılan görüşmeleri desteklediğini, terörün son bulmasını istediğini söyledi. Şimdi gelelim Badıllara...
Badıl Aşireti'nin temsilcisi Fethi Özdemir program öncesi bir talepte bulundu:
- Ben Kürtçe konuşabilir miyim? "Neden?" diye sordum. Sadece öyle istediğini söyledi.
Anlaşma zorluğu yüzünden bunun mümkün olmaması üzerine sorularıma Türkçe cevaplar verdi. Program öncesi yaşanan bu diyalog yüzünden ben de Badılların Kürtlerden oluştuğunu anons ettim. Özdemir, "hayır" dedi:
- Biz Türkmen Aşiretiyiz. Ağırlıklı olarak Doğu ve Güneydoğu'da yaşıyoruz. Ancak, Türkiye'nin pek çok yerinde, Trabzon Vakfıkebir'de bile mensuplarımız var.
O da "yeter" dedi.
Hepsi, üniter yapı içinde "çözüm" talebi üzerinde birleşti. Ayrıca, bir başka noktanın altı daha çizildi:
- Sadece biz değil, bölgedeki herkes bunu istiyor.
Programa katılan Sivan Aşireti mensubu ve Zaza asıllı AK Parti Bingöl Milletvekili Prof. Eşref Taş da aynı değerlendirmeleri yaptı.
***
İşte bölgenin gerçeği bu...
"Ben Türkmenim" diyenler bile Kürtçe konuşuyor. Kimisi, kendisini Kürtçe konuşarak daha iyi ifade edebileceğini söylüyor. Hepsi, program öncesi TRT 6'nın kameralarından bölgeye Kürtçe mesajlar veriyor.
Tamamı terör örgütüne karşı ve tepkili.
Bunu da açıkça söylüyorlar. Ancak, "Biz Türkmeniz" diyenlerin içinden bile tek tük de olsa dağda terör örgütüne katılmış gençler var. Hepsi de artık bölgede silah sesi duymak istemiyor. Terör örgütüne destek ve BDP'ye oy veren gruplara bakıyoruz...
Orada da durum farksız görünüyor. Artık, Abdullah Öcalan, Kandil'deki terör baronlarına, "Sürece engel olmayın, yoksa tabanda karşılık bulamazsınız" mesajını gönderebiliyor. Bütün bunlar alt alta konulduğunda, bölge insanının Türküyle ve Kürdüyle güçlü bir "yeter artık" mesajı verdiği görülüyor. Muhalefetin de bu tabloyu görüp politika geliştirmesi gerekiyor!