Telefon mesajları ve elektronik postalar 3-4 gün önceden başladı.
Dün bu yazının yazıldığı sırada da devam ediyordu...
İlk gelen mesajda "hayırlı ve bereketli bir yıl" dileği vardı:
"Mekke'nin fethinin 1382. yılını kutlar, Cenab-ı Allah'tan yar ve yardımcınız olmasını dilerim."
Sonra, "Mutlu Yıllar" mesajları yağmaya başladı:
"Sağlık neşe ve mutluluk içinde nice yıllar geçirmeniz dileği ile..."
Baktım, yeni yıl ile Mekke'nin fethini birleştirenler de var. Onlar da gönderdikleri mesajlarda ikisini birden kutladı:
"Mekke'nin fethinin 1382. yıldönümü ile yeni yılınızı kutlar, 2013'ün size ve ailenize mutluluklar getirmesini dilerim."
İşte 2013'e böyle bir atmosfer içinde girdik. 31 Aralık'ı 1 Ocak'a bağlayan geceyi herkes dilediği gibi kutladı. Kimi meydanlarda dans etti, kimi eğlence mekanlarına koştu, kimisi de Kur'an okudu ve okuttu.
Herhangi bir kavga gürültü de çıkmadı!
* * *
Oysa biz, "yeni yıl" ve "yılbaşı" kavramı üzerinde yıllarca itişip kakıştık.
Birbirimize söylemediğimizi bırakmadık.
Yılbaşı kutlamalarını "israf" ve "Hıristiyan adeti" olarak değerlendirenlere, karşı taraftan anında cevap geldi:
- Gerici, yobaz...
Yıllar önce, 31 Aralık gecesi Mekke'nin Fethi kutlandığında büyük şaşkınlık yaşayanlar vardı. Bu gelişmeyi "Alternatif yılbaşı kutlaması" olarak değerlendirenler oldu.
"Gericilik hortluyor, yobazlar baş kaldırdı" yorumları yapanlar çıktı. Olay, gazetelerde günlerce yer aldı.
Yok artık bu tartışmalar. Çok gerilerde kaldı. Alıştık ve birbirimize saygı göstermeyi öğrendik...
Türkiye normalleşti. Önyargılardan ve kafalarımızın içinde şekillendirdiğimiz putlardan kurtulmaya başladık! İslam Ordusu, bundan 1382 yıl önce Mekke'yi fethettiğinde Kabe'yi putlardan temizlemişti. Bütün putlar kırılmış ve yok edilmişti.
Biz de artık kafalarımızın içindeki putları kırıyoruz!
* * *
Kim ne derse desin, kim aksini savunmak isterse istesin...
2013'e güzel bir tablo içinde girdik.
Farklılıklarımız itiş-kakış, kavga-dövüş vesilesi yapılmadı. Saygı ve hoşgörü atmosferi öne çıktı. Bütün bu yaşananlar ülkemiz açısından olumlu gelişmeler.
Dünyanın pek çok ülkesinde 13 rakamı "uğursuz" görülüyormuş. Buna, bizim ülkemiz içinde inananlar da varmış.
Varsın olsun.
Biz, 2013'e yeni umutlarla girdik.
Ayrıca, 13 rakamına bir anlam atfedilecekse, bence tam tersinin yapılması lazım. 1453 rakamının da başında 1, sonunda 3 var. Alt alta koyup topladığımızda, yine 13 yapıyor. Ama bizim atalarımız o tarihte İstanbul'un Fethini gerçekleştirdiler.
Bu durumda, ille de 13 rakamı için bir değerlendirme yapacaksak, "uğurlu" olduğunu bile söyleyebiliriz!
* * *
Üstelik, 2013'ün güzel geçmesi rakamlara değil, bize bağlı. Üstelik zor değil, oldukça da kolay...
Farklılıklarımızı bir kenara bırakıp, birlikteliklerimizi öne çıkararak, belli müşterekler üzerinde anlaşabiliyor muyuz?
Herkes diğerinin fikirlerine saygı gösterebiliyor mu?
İnsanları inançlarından ve kılık kıyafetleri yüzünden yargılayarak dışlama alışkanlığımızı bir kenara bırakabiliyor muyuz?
Terör gibi insanlık suçları karşısında bir araya gelebiliyor muyuz? Çifte standartlardan arınabiliyor muyuz?
"Ötekine" önyargısız bakabiliyor muyuz?
Empati yapabiliyor muyuz?
2013'ün güzel geçmemesi için hiçbir sebep yok. Herkese sağlıklı, mutlu ve başarılarla dolu bir yıl diliyorum