Tarihi 10 Ekim 2011

CHP'nin tabanı kayıyor

CHP dışındakiler pek farkında değil.
CHP içindeki muhalifler şimdilik fazlaca dillendirmek istemiyor. CHP yönetimi ise, dikkatleri başka yöne çekip üzerini kapatmaya çalışıyor. Ancak, partide ciddi bir "taban kayması" yaşanıyor.
Etkili yerlerdeki CHP'liler birer birer gidiyor. Yerlerine SHP içinde siyaset yapmış yeni isimler geliyor.
Yeni CHP, geçmişi tasfiye ediyor!
Çünkü...
Yeni CHP yönetimi, partinin kılcal damarlarına kadar hâkim olma düşüncesi içinde. Bu yüzden de teşkilatlara ya "Baykalcı" ya da "Önder Savcı" gözüyle bakılıyor. Onların yerine geçmişte SHP içinde yer alan isimler monte ediliyor.
CHP'liler gidiyor ya da gönderiliyor...
Geçmişin SHP'si bütün hastalıkları ile yavaş yavaş, sessiz ve derinden CHP'ye yerleşiyor!
***

Partinin ikinci adamı Nihat Matkap, SHP kökenli bir isim. Geçtiğimiz yerel seçimlere kadar SHP'nin içindeydi. Murat Karayalçın ile birlikte SHP'den koptu.
CHP tabanından çok, SHP içinde görev yapan isimleri tanıyor. Uzun yıllar SHP'de yürüttüğü siyaset sırasında onlarla kader birliği yaptı. SHP'illerle birlikte CHP'yi ve CHP politikalarını eleştirdi.
Şimdi, o isimleri CHP'ye taşımaya çalışıyor. Ankara ve İstanbul İl Başkanlıklarına SHP kökenli isimlerin atanması bunun en çarpıcı örneği.
SHP'liler ve politikaları CHP'ye taşınıp etkili olmaya başladıkça da CHP'liler tepki göstererek partiden uzaklaşıyor.
***

Deniz Baykal döneminde CHP'nin bir çizgisi vardı. "Ulusalcı" ve Türkiye'nin birlik-bütünlüğünden yana mesajlar veriliyordu. BDP'ye sert tepki gösteriliyor, bayramlaşmalara bile gidilmiyordu.
Şimdi o politika değişti...
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu bir şehit ailesine ziyarete gidiyor. Aynı anda Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Van'da ölen bir BDP'li için kurulan "taziye çadırında" boy gösteriyor.
Bu davranışlar da tabanda ciddi tepkilere yol açıyor.
Konya'da, CHP'den iki dönem milletvekili adayı olan eski Genel Sekreter Mustafa Üstündağ'ın yeğeni Arslan Üstündağ partiden istifa etti:
- CHP, terör örgütü ile aynı saftaymış gibi görüntü veriyor.
Ardından, İl Genel Meclisi Üyesi Mustafa Balcı aynı gerekçelerle CHP ile yollarını ayırdı:
- CHP, terör örgütü ile işbirliği yapar nitelikte politikalar izliyor.
Ereğli ilçe yönetimi ise, istifalar yüzünden düştü.
CHP kazanı fokur fokur kaynıyor. İstanbul ve İzmir'de olağanüstü kongre için imza toplama girişimleri var. Ankara'da olağanüstü kongre talebi ile imza toplanmasının ardından yasal süreç işliyor.
***

Medyanın karşısına çıkıp, açıkça dile getiren yok, ama...
Sıkıntı çok.
CHP'de son dönemde, insanların etnik kökenlerinin ve mezheplerinin öne çıktığı sık sık tekrarlanıyor.
Bu yüzden Karadeniz, Trakya ve Ege bölgelerinde ciddi dalgalanmalar yaşanıyor.
CHP içinde buralardaki seçmenin partiden koptuğu yönünde yabana atılamayacak iddialar var.
Şimdiden altını çiziyorum; yaşayacak ve göreceğiz. "Yeni CHP" uyguladığı zig-zag politikaları yüzünden önümüzdeki yerel seçimde pek çok belediye başkanlığını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya. İzmir'deki 28 belediye başkanlığı topun ağzında.
Zonguldak sıkıntılı görünüyor.
Mersin ve Antalya'da kaybetme riski oldukça büyük. Çanakkale ve Aydın için tehlike çanları çalıyor.
Karadeniz'deki tepki, önümüzdeki seçimde Ordu Belediye Başkanlığı'nın elden çıkması ile sonuçlanabilir. CHP'nin içine girdiği keskin politika değişikliği ve eskiyi tasfiye etme harekâtı, geleneksel tabanda onarılması güç tahribatları da beraberinde getirecek gibi görünüyor.