İhsan'ın getirdiği çayları içerken, Mustafa'nın biraz durgun olduğunu gören Selim takıldı:
- Hayırdır Mustafa, canın sıkkın gibi.
- Bir şeyim yok, iyiyim ve canım da pek sıkkın değil hamdolsun. Dün bazı gençlerle yaptığım konuşma aklıma geldi de ondan durgunlaştım herhalde…
-Ne oldu ki?..
- Hep aramızda konuşuruz ya... Ben hep algının değil, esas olanın yapılan işler olduğunu söyler dururum. Dün bir yerde, kendi aralarında konuşan gençleri dinlerken, Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş'tan sitayişle bahsettiklerine şahit oldum. Şöyle başarılı, böyle iyi çalışıyor, aslında daha iyi yerlere gelmeli filan… Gençlere bazı sorular sorunca iş değişti. Ankaralı olduklarını zannettiğim gençlerden hiç biri Ankaralı değildi. Daha garibi, Ankara'yı hiç görmedikleri de anlaşıldı… Nasıl başarılı bulduklarını sordum tabii. Cevapları, 'öyle söyleniyor' şeklindeydi… Selim söze karıştı:
- Şimdi anlaşıldı. Sosyal medya üzerinden servis edilen yalanlara aldandıkları için başarılı olduğuna inanmışlar yani… Mehmet:
- Bu konuda Ankara yalnız değil. Birçok belediyede durum aynı. İstanbul'da durum daha da vahim… Geçtiğimiz günlerde, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve İBB Grup Başkanvekili Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, 'İstanbul'un Kayıp Bin Günü' konulu bir basın açıklaması yapmışlardı. Anlattıkları doğru ise, 2019 seçimlerinden beri İBB yönetimi yan gelip yatmış ve bırakın gelişmeyi, İstanbul daha geri geri gitmiş… Mustafa lafa karıştı:
- Bu doğru… Laf aramızda, 'bizim uşaktır' diye oy verenlerden biriydim. Bir şeyler daha güzel olabilir diye oy verdim. Ama bırakın daha güzel olmayı, var olanların bile yok edildiği görülüyor… İhsan gülerek:
- Şimdi anlaşıldı Vehbi'nin kerrakesi, dedi. Şaşırdıklarını görünce de ilave etti:
- İBB Başkanı, haberlerde bin gün muhabbeti yapıyor, yana yakıla birilerini suçluyordu. Şimdi konu anlaşıldı… Mehmet:
- İBB Başkanı'nın o açıklamasını ben de dinledim ve kalan az bir ümidim de gitti. AK Parti İl Başkanı ve Esenler Belediye Başkanı'nın dile getirdiklerine tek bir cevap bile veremedi çünkü… İhsan merakla sordu:
- O zaman söylenenleri özetlemen gerek. Bilmeyenlerimiz var çünkü… Mehmet anlatmaya başladı:
- AK Parti İstanbul İl Başkanı ve İBB Grup Başkanvekili'nin 'İstanbul'un kayıp Bin Günü' konulu basın açıklaması, İstanbul belediye seçimlerinin üzerinden geçen bin günün sonunda gelinen aşama ile ilgiliydi… Öncelikle CHP'lilerin İBB'nin AK Partili dönemine yönelik, mesela lüks araç ve benzeri iftiralarına açıklık getirip işin doğrusunu aktardılar. Ardından CHP'li yönetimin AK Parti tarafından yapılan hizmetleri nasıl kendileri yapmış gibi gösterdiğini madde madde anlattılar. Mesela 1996'da yapılan Cemal Kamacı Spor Kompleksini yeni yapmış gibi lanse etmiş İBB yönetimi…
VAAT ÇOK, İCRAAT YOK!..
- Hadi canım, bu kadar da olmaz yahu!.. Hemen herkesin bildiği o tesisi yeni yaptık diye yutturmaya mı çalışmışlar?.. Soru, şaşıran Selim'den gelmişti.
- Bu gene de iyi. Daha vahim şeyler de var. Yıllardır var olan otoparkları, yeşil alanları, birtakım başka tesisleri kendileri yeni yapmış gibi yutturmaya çalıştıklarının yüzlerce örneği söz konusu. AK Parti döneminde CHP grubu karşı çıkmasına rağmen yapılan birtakım tesisleri sahiplenmeleri de dikkat çekici. Şehrin geleceği için projelendirilen önemli tesisleri iptalleri ayrı bir facia. En önemlilerinden birisi de Alibeyköy Biyolojik Arıtma Tesisi... İhsan atıldı:
- Bu tesisle ilgili 'temel atmama töreni' yapılmıştı hatta!.. Mehmet devam etti:
- Özellikle İstanbul'un AK Parti ya da MHP'li ilçe belediyelerinde AK Parti yönetimi tarafından başlatılan tesislerle ilgili yanlış hatırlamıyorsam yüzün üzerinde iptaller var. En vahimi de temeli atılan ve tünelleri kazılan bazı metro hatlarını ve Levazım Dolmabahçe arasındaki tüneli hafriyatla doldurmaları… Mustafa merakla sordu:
- Tünelleri mi kapatmışlar?.. Yok artık!.. Mehmet konuşmasına devam etti:
- Maalesef. Yol kenarlarındaki yeşillikleri kaldırmaları, asırlık ağaçları kesmeleri gibi hususlar zaten malum. Bütün bunlarla ilgili temel esas, İstanbul'u genel olarak aldıkları seviyeden çok gerilere götürmeleri. İşin bütçe ile ilgili kısımları daha da vahim. İşbaşına gelmeden önce AK Partili dönem hakkında demediklerini bırakmayanlar, İBB'yi tam bir borç batağına sokmuşlar. Borçlanmanın karşılığı yatırım denebilecek herhangi bir şey de yok… Mustafa araya girdi:
- İBB Başkanı her ağzını açtığında engellenmekten bahsedip duruyor. Olup bitenlerde böyle bir şeyin payı var mı acaba?.. Mehmet devam etti:
- Bırakın engellemeyi, İBB AK Parti grubu da merkezi hükümet de İBB'nin bir şeyler yapabilmesi için önceki dönemlere nazaran daha destekleyici olmuşlar. Ama hizmet etmeye niyeti olmayanlar, sadece bahane üretmiş ve bu arada hiç iş yapmamaya gayret etmişler… İhsan sordu:
- İyi de bu adamın adaylık sürecinde vaat ettiği bir sürü şey vardı. Bunlarla ilgili hiç mi bir şey yapmamış?.. Mehmet, gülümseyerek cevapladı:
- Yapılan bazı şeyler var tabii. Mesela bol bol tanıtım yapmış, kültür sanat programları düzenlemişler… Ama seçim öncesi vaatleri ile üç yıl sonraki aşamayı karşılaştırdığımızda, AK Parti İl Başkanı ve Esenler Belediye Başkanı'nın tespitlerine göre vaatlerinin sadece yüzde 5,9'unu, yani sadece yaklaşık yüzde altısını yapabilmişler. Haklarını yemeyelim, bu arada yüzde 11'ini de kısmen yerine getirmişler…
İMAMOĞLU'NUN CEVAPLANDIRAMADIĞI SORULAR…
- Yüzde 5,9 mu?.. Bir yanlışlık olmasın?.. Soruyu soran Selim'di. Mehmet devam etti:
- Yanlışlık yok, maalesef. Vaatler ortada, yapılanlar daha doğrusu yapılmayanlar da ortada… Sağlıkla ilgili 100'ün üzerinde tesis sözü verilmiş, yapılan tek bir tane bile yok. Eğitim ve sporla ilgili yüzlerce vaadin sadece birkaç tanesi yapılmış ya da temeli atılmış. Her ilçeye kültür sanat merkezi, 12 yeni şehir tiyatrosu, 15 müze ve benzeri birçok başka vaat var ama icraat sıfır. Park, bahçe yani yeşil alanla ilgili kişi başına 10 metrekare yeşil alan, her yıl 100 bin ağaç, 15 yeni yaşam vadisi gibi vaatler de unutulmuş. Gıda ile ilgili vaatlerin bazıları gerçekleşmiş bazıları da kısmen yerine gelmiş ama ciddi açık var. Gençliğe yönelik vaatlerde de durum aynı. Engelliler ve yaşlılarla ilgili sözler de tutulmamış… En başarılı oldukları husus galiba kreşler. İBB değil, İstanbul kreş başkanı diyesi geliyor insanın. Bunun dışında yapılan ciddi bir hizmet yok...
- Peki ya kentsel dönüşümle ilgili sözler?.. Soruyu Mustafa sormuştu:
- İyi ki sordun, dedi Mehmet. Malum İstanbul'da ciddi bir deprem riski var. İmamoğlu'nun seçim öncesi en çok dile getirdiği konulardan birisi de bu. Kentsel dönüşümle ilgili beş yıl içinde 100 bin konut yapacağını vaat etmiş. Ancak şu ana kadar yapılan yok… İBB'nin 2022 bütçesinde kentsel dönüşüm için 492 milyon ayrılırken, reklam, organizasyon ve şov için 849 milyon ayrılması da zihniyeti göstermesi açısından dikkat çekici. Fakir ve dar gelirliler için yapacaklarını vaat ettiği 10 bin konuttan da ses yok… Mustafa gülümsedi:
- Tevekkeli değil, İmamoğlu Beylikdüzü Belediye Başkanlığına aday olduğunda 37 vaatte bulunmuş ama görevde iken sadece ikisini yerine getirmişti. Bunlardan birisi de kreşti. Demek ki insan değişmiyor… Mehmet, konuyu bitirmeye niyetliydi:
- Ne ise konu çok uzun ve benim bildiklerimin özeti de bu. Ama işin en dikkat çekici tarafı, güya iddialara cevap sadedinde konuşan İmamoğlu'nun İBB Grup Başkanvekili Tevfik Göksu'nun sorduğu sorulardan birisine bile cevap veremeyişi… İhsan merakla sordu:
- O sorular neydi?..
- Tevfik Göksu'nun 10 sorusu, İmamoğlu yönetiminin su, arıtma, metro, karayolu, spor salonu, yüzme havuzu, kültür sanat merkezi gibi konularda bir tane olsun kendi projesi olup olmadığı ile ilgili... İmamoğlu'nun tek bir kelime cevabı yok…
İhsan boş bardakları toplarken, hepsi de derin düşüncelere dalmışlardı…
