Gençler bilmezler. Vaktiyle, başta İstanbul olmak üzere CHP'li belediyelerin yönettiği şehirlerde musluklardan gelen 'tısss…' sesi ile karşılaşmak, yaygındı. Sular genellikle kesik olurdu çünkü.
İstanbul ve bazı büyük şehirlerin belediyelerinde CHP yönetimde olsa da, önceki 25 senede atılan başarılı adımlar sebebiyle, musluklardan 'tısss…' sesi gelmiyor, şimdilik.
Musluklardan 'tısss' sesi gelmeyişi, güzel. Ancak, ülkemizi yakından ilgilendiren birçok meselede olduğu gibi son günlerin en önemli konusu olan İsveç ve Finlandiya'nın NATO müracaatı konusunda, CHP ve başını çektiği ittifak partilerinden 'tısss…' bile duyamayışımız, düşündürücü…
İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya müracaatları konusunda, veto hakkına sahip olan Türkiye'nin takınacağı tavır, önemli. Ve bu, sırtlarında yumurta küfesi olmayan muhalefet mensuplarının avurtlarını doldura doldura konuşmalar yapabilecekleri bir konu.
Ana muhalefet lideri, son grup toplantısında mevzuya tek kelime ile olsun değinmedi. Büyük bir kısmı yalanlardan oluşan konuşmasını yaptı Kılıçdaroğlu ve çoğunun yalan olduğunu bilenler de alkışladı…
İP adına, partinin Uluslararası Politikalar Başkanlığı'nca yapılan açıklama ise tam bir fecaat. Akılları sıra topu taca atmaya ve bu arada AK Parti'ye laf sokuşturmaya kalkışmışlar.
NATO'ya kabul edilmelerinde söz sahibi olduğumuz iki ülkenin teröre desteklerini kesmeleri ve savunma sanayimize ihracat sınırlamalarını kaldırmaları talebine destek yerine, bazı NATO üyelerinin benzer tutumlarına vurgu var İP açıklamasında. ABD ve bazı müttefiklerimizin yakışıksız tavırlarına ima yollu değinmeleri, fena değil. Ama İsveç ve Finlandiya konusunda tıss bile yok, nedense…
Konu ile ilgili olarak ittifakın diğer partilerinden de pek ses yok. Bu konuda demokrasi, hukuk, ifade hürriyeti ve benzer argümanlar üzerinden yapabilecekleri bir açıklamayı henüz hazırlayamadılar anlaşılan.
CHP ve benzemezler ittifakının irili ufaklı üyeleri, İsveç ve Finlandiya konusunda milletimizin takdir edeceği şekilde konuşsalar, problem. Çünkü iktidara gelmelerine yardım edeceğini umdukları 'dostlarının' bozulacağının farkındalar.
Dostlarını da memnun edecek şekilde konuşsalar, bu da problem. Çünkü milletimiz, Türkiye'nin terörle mücadelesine köstek olan iki ülkeyi ciddi şekilde zorlayabilecek bir fırsat çıktığının farkında. Bu fırsatın olabilecek en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğinin de...
12 Eylül darbesinin önemli sebeplerinden birisi de Yunanistan'ın NATO'ya dönmesi konusuydu. Vaktiyle darbe yapan ve ABD tarafından 'bizim çocuklar' diye tanımlananlar, seçim dertleri olmadığı için Yunanistan'ın NATO'ya dönüşüne kolaylıkla evet diyebilmişlerdi…
Benzemezler farkında mı bilinmez, ama notları milletimizin belirleyeceği karne günü yakın. Gittikçe artan kırık notlarını telafi imkanları da azalıyor…
Hatırlatalım: Şimdi söz milletimizin!..