Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 9 Ocak 2022

Farkında olmak güçlü olmaktır!..

Ekonomik terimlerin tam olarak ne ifade ettiğini bu bilim dalı ile uğraşanların daha iyi bildikleri bir gerçek. Ancak, özellikle son dönemlerdeki gelişmeler sebebiyle insanımızın her birisinin ekonomi konusunda az-çok bilgi sahibi olduğunu söyleyebiliriz.

Belki bu sebeple olacak, kendisini ekonomist ve benzeri sıfatlarla tanıtan ancak bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar, insanımızın kafasını arzu ettikleri kadar karıştıramıyorlar.

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan ya da aslında bilgi sahibi olsalar da daha çok sipariş edilen fikirlere ağırlık veren bu güruhun, son 20 yılımızı değerlendirirken kötümser yorumlara ağırlık vermeleri artık sıradan bir durum.

2002 ile 2021'i mukayese edip, bugünkü durumun o günlerden daha kötü olduğunu ispat etmeye çalışmanın hakikaten zor bir iş olduğunu söylemek gerek. Ekonomik mukayeselerin rakamlara dayanması gerektiğini ve konuda kötümser yorumlar yapmak için malzeme olmadığını biliyoruz.

2002'de kişi başına milli gelirimiz 3 bin 608 dolar iken, istikrarlı bir yükselişle 2003'te 4.736, 2004'te 6.021, 2005'te 7.376 şeklinde giderek 2013'te 12.582 dolara kadar çıktı. Ancak, Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimi, Güneydoğudaki çukurlu barikatlı eylemler ve 15 Temmuz'un doğrudan ve dolaylı etkileri ile başlayan düşüş sebebiyle kişi başına milli gelir 2021 itibariyle 8 bin 500 dolar seviyelerinde.

Bu akıştaki olaylarla alakalı en önemli husus da, saldırıların ülke olarak artık çok fazla olduğumuzu düşünenlerin teşvikleri ile gerçekleşmesi…

2013'te faiz ve enflasyonu yüzde 5 seviyesine indirmiş, IMF'ye olan borcunu sıfırlamış ve hatta talebi olursa bu kuruluşa borç bile verebileceğini ilan etmiş bir Türkiye'ye ulaşılması, saldırıların başlangıç noktasıydı.

Bundan sonra dış mihrakların talebi ve teşviki ile başlayan saldırılar, Türkiye'nin Türkiyelilere bırakılmayacak kadar önemli olduğuna inananların, kendi ayaklarımız üzerinde durma kararlılığımızdan hoşlanmadıklarını net olarak gösteriyor.

2013 sonrası yaşananların sebeplerine hiç değinmeden, neticeleri ile ilgili yorumlarla durumu kötü göstermeye çalışan sözüm ona ekonomistlerin de saldırganların içimizdeki uzantıları olması, işin dikkat çekici tarafı.

Açık olan şu: Bizi kişi başına milli gelirimizin 3.600 dolar seviyesinde olduğu günlere döndürme hayalleri kuran birileri var!.. En büyük arzuları aradaki farkı kasalarına aktarmak olan bu güruhun anladığı tek dil menfaat…

Sağlıkta, sosyal devlet uygulamalarında, eğitimde, ulaştırmada, iletişimde ve birçok sahada mevcut olan kazanımlarımızın bizim için lüks olduğunu düşünenlerin, içeriden destekli saldırılarla varmak istedikleri hedef bu!..

Birileri bugünümüzü itibarsızlaştırmaya çalışsa da, bilenlerin 80'li, 90'li ve 2000'li yıllarda yaşananları şöyle bir hatırlamaları, bilmeyenlerin de yaşayanlardan öğrenmeleri, neler olup bittiğini anlamak konusunda iyi bir başlangıç olabilir…

Unutmayalım: Farkında olmak, güçlü olmaktır…