Ana Muhalefet Lideri'nin son grup toplantısında konuşurken bir kerecik olsun PKK ya da PYD-YPG diyememesi, dikkat çekici.
Ana muhalefet liderinin ülkemizin terörle mücadele için başlattığı harekat konusunda söyleyeceklerinin önemli olduğunu düşünenler hayal kırıklığına uğramışlardır, muhtemelen…
Tekrarlamaktan bıkmadığı algı esaslı konulara yoğunlaşan ve terörle alakalı genel birtakım sözler ettiği halde Türkiye'nin mücadele ettiği terör örgütünü hiç zikretmeyen Kılıçdaroğlu, bir haftadır süren Barış Pınarı Harekatı'na da şöyle bir değinmekle yetindi.
Ancak, herhangi bir toplantıdan değil, ülkemizi için büyük önemi olan Barış Pınarı Harekatı günlerinde yapılan grup toplantısından bahsettiğimize göre, Kılıçdaroğlu'nun TSK'nın mücadele ettiği terör örgütüne değinmemesinin bir anlamı olsa gerek.
PKK ve Suriye'deki uzantısından ciddi şekilde nefret ettiği için isimlerini anmadığı düşünülebilse de, arşivler CHP Lideri'nin bu örgütleri milletimizin çoğunluğundan farklı şekilde değerlendirdiğini gösteren açıklamalarla dolu.
Esas konuyu teğet geçerek, siyasi rant getirebileceğini umduğu noktalara yoğunlaşan sadece Kılıçdaroğlu değil tabii. Harekattan duydukları rahatsızlığı gelişmeler arasından seçtikleri aykırı detaylarla ortaya koymaya çalışan başkaları da var.
250 şehidimizi ve 2 binden fazla gazimizi yok saydıkları için, 15 Temmuz'la ilgili olarak uydurma birtakım olayları tekrarlayıp duranlar, Barış pınarı için de benzer bir şekilde çalışıyorlar.
Bunlardan bazıları, TSK ile beraber hareket eden Suriye Milli Ordusu (SMO) mensubu bir askerin işlediği söylenen bir vahşeti ısrarla öne çıkarmaya çalışıyorlar, mesela.
SMO tarafından gerekenin yapıldığı bilinen bu olayı dillerine dolayanlar, terör örgütünün Türkiye'de sivillerin yaşadığı bölgelere attığı 700 havan mermisinden ve aralarında bebeklerin de olduğu 22 şehitten bahsetmiyorlar bile.
Terör örgütünün sivilleri kalkan olarak kullanma girişimi yanında okullar, hastaneler, hatta kilise ve camileri keskin nişancılar için mevzi olarak kullanması da, harekat karşıtlarının gündeminde yok.
Cımbızla çalışma meraklıları, nüfusunun yarısı çatışmalar sebebiyle mülteci olan Suriyelilerin terk etmeye zorlandıkları topraklarda oynanmaya çalışılan demografik oyunları da yok sayıyorlar.
ABD destekli PYD/YPG ve Rusya destekli Rejim güçlerinin kontrolündeki bölgelerde barış ve demokrasinin hakim olduğu yalanını sürekli tekrarlayıp duranların, birbirlerinden herhangi bir farkları yok..
Dışardakiler de, içerdeki uzantıları da dürüst değiller…
