Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 22 Mart 2019

‘Döküntü’ ittifakı…

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Cumhur İttifakı'nın AK Partili ve MHP'li ekipleri kampanyalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor.

Kampanyaların ana konusu büyükşehir, il, ilçe ve beldelerin mevcut durumu ve buradan hareketle de gelecekleri ile ilgili. Hemen her yerle ilgili titiz çalışmalar yapılarak ihtiyaçların tespiti ve buna göre bir seçim stratejisinin oluşturulması, Cumhur İttifakı'nın ortak vasfı.

Cumhur İttifakı partilerinin yönettiği belediyelerin yönetiminin bundan böyle de sürdürülmesi ve başka partilerce yönetilen belediyelerden birçoğunun kazanılması, temel hedef…

Bu yüzden olsa gerek, başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere büyükşehirlerle ilgili adeta nefes kesen projeler söz konusu. Bunların sadece vaat olmayıp gerçekleşeceklerinin garantisi de, AK Parti'nin şimdiye kadar yapmayacağı hiçbir şeyi vaat etmeyip, vaat ettiklerinin tamamını da yapmış olması.

Karşı cenahta ise işler karışık… Son ana kadar adayların tespiti ile ilgili problemlerle baş etmeye çalışan CHP ve İP, ilan etmeseler de varlığını artık herkesin bildiği HDP ile ittifaklarını gözlerden gizlemek için çabalıyorlar daha çok.

Herhangi bir projeleri olmadığı için de, önümüzdeki 5 yıl için yerel yönetimlerde yetki istedikleri insanımızdan üzerinde çalışılmamış bir takım vaatlerle oy talep ediyorlar…

Millet İttifakı yerine, özellikle de HDP ile işbirliği sebebiyle 'İllet' veya 'zillet' olarak anılan ittifak mensupları, bazı yerlerde insanların 'elleri mecbur' kendilerini kazandıracaklarından çok eminler. Diğer yerlerle ilgili olarak da, insanların kafalarının karışık olmasını ümit ediyorlar…

Küskünlere bağlanan ümit…

Üyesi bile olmaya tenezzül etmeyen Mansur Yavaş'la Ankaralıların karşısına çıkan CHP, İstanbulluların karşısına da, ileride genel başkanlık yarışına girmeyeceğini umulan Ekrem İmamoğlu ile çıktı. Söz konusu adayın dikkat çekici tarafı başarısızlıklarından başka anlatabilecek bir hikayesi olmayışı.

Fi tarihinde bir kasabada belediye başkanlığı yapmış, isminden başka söyleyebileceği bir şey olmayan CHP adayıyla ilgili olarak Başkent Ankaralıların ne yapacaklarını göreceğiz. Yavaş'ın, bulaştığı karmaşık meseleden sıyrılabilmek adına 'vergi kaçakçılığı' yaptığını itiraf etmesi ve kendisine destek vaadinde bulunan HDP'lilere diyet ödemek zorunda olması, ayrı bir bahis…

İstanbul'un ilçelerinden birisine başkan seçilirken söz verdiği 37 projeden sadece ikisini yaptırabilen ve kampanya çalışmalarını da 'reklamın kötüsü olmaz' mantığıyla sürdüren Ekrem İmamoğlu, İstanbulluların imtihan vesilesi.

Açık olan şu ki, AK Parti ve MHP'den oluşan Cumhur İttifakı'nın karşısında yapısı, adayları ve vaatleri itibariyle döküntülerden oluşan bir yapı var.

Bu yapı, öncelikle hizmeti değil kendi ideolojilerini önceleyen CHP'liler ve sayılamayacak kadar çok ufak gruplardan oluşan marjinallerden medet umuyor. 'Düşmanımın düşmanı dostumdur' aymazlığında olanları ve 'AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz' diyen HDP'yi de unutmamak gerek…

Döküntülerden oluşan ittifakın, bekamız açısından nasıl bir tehdit oluşturduğu ya da oluşturabileceğini, henüz anlamamış olanlara anlatmak biraz zor.

Ancak, 'hizmet' kelimesini nerdeyse ağızlarına bile almamaları, ne olduklarını anlayabilmek için yeterli...

İllet ya da Zillet İttifakı ve ardındakiler, bütün bu döküntülerden herhangi bir netice çıkmayacağını çok iyi biliyorlar…

Ancak, ufak-tefek bazı bahanelerle AK Parti'ye ve Cumhur İttifakı'na küsenlerin kendilerine hizmet ettiklerinin farkındalar…