Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 28 Şubat 2017

İdeoloji kılıflı soygun!..

28 Şubat 1997 günü yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısının 10 saatten fazla sürmesi, bir şeylerin değiştiğinin ya da değişeceğinin işaretiydi.
İsmini hep duysak da, birkaç maddelik rutin açıklamaları sebebiyle önemini hep gözden kaçırdığımız bir yapıydı MGK.
Aslında tavsiye niteliğinde kararlar alabilen bir danışma organı olsa da, kendisini anayasaya bir vesayet odağı olarak yerleştirenlerin istediği fonksiyonu icra etmeye başlayacaktı MGK, anlaşılan... Ve öyle de oldu...
Bahsi geçen günün tarihiyle anılan ve aslında ondan önce başlayıp, tertipçileri 'bin yıl sürecek' deseler de bir kaç yıl sonra tarihe gömülen bir süreçti 28 Şubat. İnsanımızın hemen tamamına acılar ve sıkıntılar getiren karabasan gibi bir süreç.
Sürecin aktörleri ideolojik bahaneler bulup bunların ardına saklansalar da, mesele Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durma çabalarının engellenmeye çalışılmasından ibaretti.
İnancına değer atfeden ve inandığı gibi yaşamaya gayret edenlere ülke dar hale getirilirken, konuyu uzaktan izleyen milletimizin zenginlikleri çalınıyor, insanımızın cepleri boşaltılıyordu.
Süreç sona erdiğinde ülke ekonomisinin duvara toslaması bundandı.
Dışarıdan ve içeriden güç birliği yapan birileri, ülkeyi hizaya çekmek için atraksiyonlar yaparken, içerideki rantiyeciler, yaptıklarının bedeli olarak ülkenin varlıklarını mümkün olduğunca kendi kasalarına aktarmışlar yani faturayı peşin tahsil etmişlerdi.
Modernlik, çağdaşlık, Atatürkçülük... gibi parlak bahanelerin cilası dökülüp gerçekler ortaya çıktığında, bütün ülke adeta şok yaşamıştı. Yaşananların ideoloji ile herhangi bir alası yoktu çünkü. Oluşturulan karambolde kasa değiştiren servetler sonucu bir sürü banka batmış; çok laik, çok Atatürkçü, çok modern 28 Şubatçı güruhun asıl dertlerinin ekonomik olduğu net olarak ortaya çıkmıştı.
Ekonomiyi, eğitimi, sağlığı ve başka bir sürü sahayı sinsice vuran ve ülkenin ufkunu karartmayı amaçlayan 28 Şubat, halen konuşuluyor ve belli ki daha uzun süre konuşulacak da.

'Siz burada olmayacaksınız!'

27 Şubat Pazar günü Manisa'da Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği ve En Politik internet sitesi tarafından düzenlenen '28 Şubat'tan 15 Temmuz'a Darbeler ve FETÖ ihaneti' konulu panelde, 28 şubat'te neler yaşandığı üzerine yapılan konuşmalar, sürecin değişik açılardan değerlendirilmesiydi ve belli ki dikkat çekti.
Paneli tertipleyen Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer ve Başbakan yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'un yaptığı konuşmalardan sonra iki tur olarak yapılan panel, 28 Şubat'ın, 15 Temmuz'un gerçek manada anlaşılması açısından doyurucu bilgilerle doluydu.
Serdar Arseven'in yönetimindeki ilk turda konuşan Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş'un anlattıkları göz yaşları içerisinde dinlenildi. Sevgi Hanım, görevden alındığı gün akşamı Prof. Nur Serter'e hitaben söylediğini belirttiği: "Bir gün biz yine burada olacağız, ama o zaman siz olmayacaksınız" şeklindeki sözler, yoğun bir alkış tufanı ile karşılandı.
İlk turun diğer konuşmacıları Hasan Celal Güzel, Salim Uslu ve Prof. Dr.
Seyid Mehmet Şen'in anlattıkları da 28 Şubat'ın ne olduğu ve 15 Temmuz'a nasıl gelindiği hususunda doyurucu bilgiler içeriyordu.
Artık gazetemiz yazarlarından olan Erkan Tan'ın renkli yönetimdeki ikinci turda D. Mehmet Doğan, Leyla Şahin Usta, Kerime Yıldız'la beraber, süreçle ilgili olarak bilgilendirmeye çalıştık Manisalıları.
Öyle anlaşılıyor ki, gerek Erbakan Hoca'nın vefat yıldönümü ve gerekse 28 Şubat'ı değerlendirmek üzere yapılan benzeri toplantılar, referandumda hayır denilmesi için çalışanların işlerini iyice zorlaştıracak...