Mehmet Çetingüleç

MEHMET ÇETİNGÜLEÇ

Tarihi 8 Kasım 2013

Zeki Yamani neden Türkiye’yi seçti

Suudi Arabistan eski Petrol Bakanı ve OPEC kurucusu Şeyh Zeki Yamani'nin "Arap Baharı"nı 13 yıl önceden nasıl öngördüğünü dün yazmıştık.
Yamani 2000 yılında "kehanet" niteliğinde bir açıklama yapmıştı.
"İçten" bilgiye dayalı bir kehanet.
Yakın ilişkide olduğu ABD'nin yıllar sonra açıkladığı plana benziyordu anlattıkları:
"Er ya da geç İslam dünyasına demokrasi gelecek. Çok kan akacak…"
Bu açıklamadan 10 yıl sonra kan akmaya başladı.
Hala akıyor.
Tunus, Libya gibi bazı ülkeler diktatörlerden kurtuldu.
Ama Mısır ve Suriye'ye henüz demokrasi gelmiş değil…

***
Peki İslam dünyasına ilişkin "işaret fişeği" niteliğindeki beklentilerin Türkiye'de dile getirilmesi ne anlam taşıyor?
Çünkü böyle bir açıklamayı yapabileceğiniz başka ülke yok.
Avrupa ya da Amerika'da yapsanız "müdahale" algısı doğurur.
Diğer İslam ülkelerinde zaten bu açıklamayı yaptırmazlar.
İslam ülkeleri içerisinde gerçek anlamıyla demokrasiyi uygulayan tek ülke old uğu için Türkiye'de yapılıyor bu açıklama.

***
Şeyh Zeki Yamani'nin uzmanlık alanı petrol. Demokratikleşme, kan dökülmesi gibi konular onun profesyonel alanının dışında.
Ama İslam ülkeleri içerisinde çok tanınmış bir isim.
OPEC Genel Sekreteri olduğu 25 yıllık dönemde, Zeki Yamani'nin adı birçok İslam ülkesi liderinden daha çok duyuluyordu dünyada.
"Arap baharı" sinyalinin böylesine "sembol" bir isim üzerinden verilmesi ayrıca anlam taşıyor…

***
Yamani'nin bu açıklamayı 2000 yılında yapmış olması, İslam coğrafyasına ilişkin planlamanın 10 yıl öncesinden yapıldığını gösteriyor.
Peki kötü mü oluyor?
Kan akması elbette iyi bir şey değil.
Ama demokrasi herkesin hakkı.
Arap halklarının daha özgür bireyler olarak yaşamaları, ülkeleri kralların, diktatörlerin değil halkın yönetmesi son derece önemli.
(Tabii demokrasi sadece işinize gelen ülkelerin değil, Mısır'ın da hakkı olmalı.)

***
Gelelim kehanetin ikinci bölümüne:
Konuşmasının devamında; kadınların eve kapatılmasının Müslümanlıkla ilgisi bulunmadığını, İslam tarihinin hukukçu lider kadınlarla dolu olduğunu belirtiyor Zeki Yamani. Bazı Arap ülkelerindeki ülkelerdeki uygulamaların "kabile geleneğinden" başka bir şeye benzemediğini söylüyor.
Yargılama konusunda da eleştirileri var:
"Bazı ülkelerde İslam hukukuna dayanıp insanların kollarını, kafalarını kesiyorlar, bunu yapmadan önce sosyal adaleti, insan haklarını düşünmüyorlar."
***
Öyle anlaşılıyor ki, diktatörler devrildikten hemen sonra gündeme gelecek konuların başında kadın hakları, hukuk ve sosyal adalet var.
Yani;
"Model" ülke konumundaki Türkiye'de ne varsa, bir gün İslam ülkelerinin tümünde o olacak…