Mehmet Çetingüleç

MEHMET ÇETİNGÜLEÇ

Tarihi 30 Mayıs 2013

Acı tesadüf

Bülent Ecevit beyin kanaması geçirmişti.
Aynı zamanda Parkinson hastasıydı.
Yaklaşık 6 ay "bitkisel hayatta" kaldı.
Eşi her gün başucundaydı.
172 gün boyunca bıkmadanusanmadan onunla konuştu.
Sonra...

* * *
Nazmiye Demirel, Alzheimer hastasıydı.
Durumu ağırlaşınca hastaneye kaldırıldı.
Yaklaşık 3.5 yıl boyunca hastanede yatarak tedavi gördü.
Eşi her gün onu ziyaret ediyordu.
Önceki gün o da ebedi yolculuğa çıktı.

* * *
Bülent Ecevit ile Süleyman Demirel'in siyasi yaşamları boyunca aralarında "ağır" rekabet vardı.
Bu rekabet ve uzlaşmaz tutum, 12 Eylül darbesini yapmak için askerlere "bahane" oldu.
Birbiriyle hiç konuşmayan Ecevitler ve Demireller 1980 darbesinin ardından aynı askeri uçakla Hamzakoy'a götürüldü.
Askerler zaman zaman onları televizyon odasında biraraya getirip Kenan Evren'in konuşmalarını dinletiyorlardı.
Peki aynı uçağa bindiklerinde, aynı odaya alındıklarında ne konuştular?
Bu soruyu merhum Bülent Ecevit'e yöneltmiştim:
"Aramızda hiç konuşma olmadı"
dedi.
Ya selamlaşma? "Birbirimizi selamlıyorduk" dedi Ecevit.
Hepsi o kadar..
Bir baş selamı...

* * *
Tabi darbeden sonra geçen yıllar içerisinde Ecevit ve Demirel düşmanlığı bir kenara bırakıp "dost" oldu.
Ecevit, Demirel'in Cumhurbaşkanlığını destekledi, hatta yeniden aday gösterilmesi için parlamentoda zemin yokladı.
Demirel de Ecevit'i kolladı.
Bülent Ecevit'le Nazmiye Hanım ise Hamzakoy'dan sonra hiç karşılaşmadı, hiç konuşmadılar...

* * *
İkisi de uzun yoğun bakım döneminin ardından ebedi yolculuğa çıkan Bülent Ecevit ve Nazmiye Demirel'in kaderlerinde dün bir kesişme noktası daha yaşandı.
Ecevit'in doğum gününde Nazmiye Hanım sessizce göç etti bu dünyadan...

* * *
Demirellerin Güniz Sokak'taki evine gittik.
Taziye için akın vardı.
Sabah telefonla ilk arayan isimlerden biri Başbakan Erdoğan olmuştu.
İlk ziyaretçi ise Cumhurbaşkanı Gül.
Gün boyu akın sürdü.
Eski siyaset arkadaşları Demirel'i yalnız bırakmadı.
Ayrıca gelenlerin duygularını dile getirmeleri için giriş katına taziye defteri konulmuştu.

* * *
Süleyman Demirel de hasta ve yorgundu.
Ama sabah 9'dan saat 15.00'e kadar ziyaretçileri kabul etti.
Bu sürede sadece 1 dilim baklava yediği öğrenildi.
Sonra kısa bir istirahate çekildi.
Ardından kabullere devam.
Eski günlerde olduğu gibi devlet erkanını ve siyasetçileri yanında görmek sanki "Baba"ya yeni bir güç vermişti...