Günlük 1.6 milyon varille dünyanın 17. büyük üreticisi.
Ama ürettiği petrolün kalitesiyle 1. sırada.
Nüfusu 6.5 milyon, kişi başına milli gelirden alınan pay 13 bin dolar civarında. Özetle; hazinesi dolu, harcama potansiyeli yüksek.
Şimdiye kadar Kaddafi diktatörlüğü ve etrafındakiler harcamış.
Bundan sonra gelirin dağılımı daha yaygın, dolayısıyla ülkedeki harcama eğilimi daha yüksek olacak.
Libya sadece tüketim acısından değil, altyapı ve konut inşaatları ile petrol arama, üretim ve pazarlamasıyla da çekim merkezi olmaya devam edecek gibi görünüyor. İşte bu yüzden Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ile İngiltere Başbakanı Cameron ani bir gezi düzenledi.
Muhalifler iktidara geldikten sonra bu ülkeye ilk ziyareti gerçekleştireceğini ilan eden Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan olmuştu.
Ancak Sarkozy "rol çalmak" için Erdoğan'ın gezisinden 1 gün önce, yanına Cameron'ı da alarak bu ülkeye gitti.
Gezinin amacı belli: Libya pastasından büyük payı kapmak. Özellikle Fransa, zor durumdaki ekonomisini kurtarmak için kendisine yeni bir sömürge arıyor gibi. Libya'nın petrol üretimi ve gelirleri üzerinde Fransız emelleri önümüzdeki günlerde daha net ortaya çıkacak.
Ancak Avrupa'nın Arap baharı yaşayan ülkeler üzerinde hesap yaparken, göz ardı ettiği bir gerçek var:
Türkiye ile bu ülkeler arasındaki tarihi ve dini bağlar.
Türkiye; Mısır, Tunus ve Libya'da ticaret kapasitesini artırmak için daha avantajlı görünüyor.
Mal ve hizmet satışının yanı sıra Libya ile inşaat sektöründe büyük bir ortaklığımız var.
Daha önceki yazıda belirttiğimiz gibi, çatışmalar nedeniyle yarım kalmış iş kapasitesi 15 milyar dolar civarında.
Başbakanın Libya ziyareti ara verilen bu işlerin yeniden başlatılması ve 1 milyar 600 milyon dolar civarındaki hak edişlerin tahsili açısından da önem taşıyor.
Ancak; Libya pazarında daha büyük sürprizler yaşanabilir.
Avrupa Türkiye'den rol çalmak isterken, bu kez Türkiye Avrupa'nın elindeki pastadan pay kapabilir.
Petrol üretimi, satışı ve gelirlerin Türk bankalarında değerlendirilmesi gibi. Şimdilik bu kadar istihbaratla yetinelim!...