Şehit Binbaşı Yavuz Başayar'ın babası İsmail Bey, musalla taşındaki oğlunun başında dimdik duruyor. Şehidin eşi Mine Hanım, 10 yaşındaki oğlu Fırat ve 6 yaşındaki kızı İrem de uzaktan, ağlamadan seyrediyor son namazı.
Ardından tekbir ve sloganlar eşliğinde naaşı top arabasına götürülüyor.
Acılı aile yine metanet içerisinde.
Güçlü bir görüntü veriyorlar hain tuzağı kuranlara...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek aralarında duran baba İsmail Başayar'la zaman zaman sohbet ediyor. Özellikle Cumhurbaşkanı, şehidin babasını yanından hiç ayırmıyor ve yakından ilgileniyor.
Baba da onlara bir şeyler anlatıyor.
Şehidi uğurlarken, asker, sivil, polis, halk, Hükümet, Devlet, siyasi partiler hep birlikte, teröre karşı topyekün, güçlü bir duruş sergiliyorlar.
Bu arada can yakan görüntüler de var.
Terörle mücadele sırasında kolunu, bacağını kaybeden gazilerin de törende hazır bulunduğu dikkat çekiyor.
Tekerlekli sandalyeleri ile top arabasının arkasında yürüyorlar...
Türk F-16'ları günlerdir Kandil'i vuruyor.
Operasyonun şifresi: "Yavuzlar ölmez..."
Kocatepe Camii avlusu ve çevresinde toplanan binlerce insan da aynı sloganı atıyor: "Yavuzlar ölmez..."
Şifreler ve sloganlar bir kahramana gösterilen saygının ifadesi.
Ama kalp hastası babası biliyor ki, "Yavuzu" öldü.
Milli duyguların böylesine kabardığı bir anda bile baba İsmail Başayar büyük bir metanetle konuşuyor: "Bu sorun çözülsün. Artık kimsenin çocuğu ölmesin..."
Başayar, terörü kökünden bitirecek çözümleri üretmesi için iktidarın ve muhalefetin bir araya gelmesini istiyor.
Biliyor ki, 27 yıldır devam eden terörü kurutacak önlemler alınırsa, işte o zaman sloganlar gerçek olacak:
Yavuzlar ölmeyecek...