Güç Türkiye'de

BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Eklenme Tarihi 21 Nisan 2025

ANTALYA Diplomasi Forumu'nda 50'ye yakın önemli toplantı yapıldı.

Bu toplantılar özellikle Avrasya, Balkanlar, Kafkaslar, Afrika ekseninde kritik buluşmalara sahne oldu. Suriye, Kıbrıs, Doğu Akdeniz, Ukrayna, Gazze konuları enine boyuna tartışıldı.

Antalya toplantılarından hemen sonra Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, AK Partili milletvekilleriyle AK Parti Genel Merkezi'nde bir araya gelerek, vekillerin sorularını cevaplandırdı. Bakan Hakan Fidan'ın Suriye ile ilgili değerlendirmeleri önemli parametreler içeriyordu. Bakan Fidan, "Türk jetleri ile İsrail jetlerinin karşılaşma ihtimali var. ABD ve Rusya ile yaptığımız gibi karşılıklı çatışmasızlık mekanizması kurulmalı" dedi. Bakan Hakan Fidan, ABD yönetiminin Ortadoğu politikasını değerlendirdi, şu sözleri çok dikkat çekti: "ABD yönetimi, İsrail'in güvenliğini merkeze alan bir Ortadoğu vizyonuyla hareket ediyor. Bu, bölgedeki Arap ülkeleriyle olan temaslarımızı daha da anlamlı kılıyor. 2025 ikinci yarısında Körfez ülkeleriyle savunma sanayisi işbirliklerimizi çeşitlendireceğiz.
Ayrıca, 2025 yazında kapsamlı bir diplomatik kampanya başlatıyoruz." Türkiye-AB ilişkilerinde gelinen son durumla ilgili soru üzerine Fidan, Avrupa'nın toplumsal yapısının Türkiye gibi bir ülke ile kaynaşmak istemediğine dikkat çekti. Fidan "Devletler, partiler Türkiye'nin AB'ye katılımına daha olumlu ancak popülist politikalar nedeniyle, oy kaygısı ile halkın hoşuna gidecek şeyler söyleniyor. Bu yüzden hamaset galip geliyor. ABD'nin NATO'dan çıkması durumunda ilişkilerde yeni bir konjonktür oluşma ihtimali var" dedi.

GAZZE sorusunu Bakan Hakan Fidan şöyle değerlendirdi: ABD Başkanı Donald Trump'ın, Gazze'yi devralma ve Filistinliler'i zorla yerinden etme planı ile İsrail'in uyguladığı soykırımı değerlendiren Fidan "Arap ülkeleri ile görüştük. ABD gibi nükleer güce sahip bir ülkenin İsrail'in arkasında olması en büyük sorun.

Bölge ülkeleri ABD'nin İsrail politikasını değiştirmesi için gayret gösterecek.

İsrail'in stratejisi bombalama, gıdasız bırakma ve göçe zorlama. Burada ABD'yi ikna etmek gerek" ifadelerini kullandı.

ABD ÇEKİLİYOR MU?
ABD'nin Suriye'nin bazı bölgelerindeki üslerini kapatıp, Pentagon'un da asker sayısını 2000'den 1000'nin altına indireceği açıklamasına bakıp, "GERÇEKTEN ÇEKİLİYOR MU? Yoksa ÇEKİLİYOR GİBİ Mİ?" yapıyor sorusu akıllarda dolaşıyor, ABD geçen Perşembe'den başlamak üzere, Suriye'de bazı üsleri kapatma ve birleştirme yönünde adım attı. Ağırlıklı görüş, yapılan kuvvet azaltma ve yeniden konuşlanma... ABD Ordusu Suriye'nin kuzeydoğusunda, terör örgütü YPG/ PKK'nın işgalindeki sahalarda bulunan 3 askeri noktayı boşaltarak diğer üslerine çekildi. ABD askerleri, Haseke il merkezi ile Deyrizor ilinin Koniko ve Ömer gaz sahaları çevresinde bulunan Hadra ve Fırat köylerinde yer alan 3 askeri noktayı boşaltarak ana üslere çekildi.

Haseke'deki askerler ve ekipmanları aynı ildeki Rümeylan ilçesindeki üssüne, Deyrizor'dakiler ise Koniko gaz sahasındaki üssüne çekildi. Yani, ABD sadece Suriye'de belirli sahalardan çekiliyor, bölgeden çekilmesi şu aşamada söz konusu değil. Deniyor ki gittikleri yer de çok uzak değil. Suriye'nin Irak sınırı veya Irak üslerine gidiyorlar. Bir kriz anında yeniden gelebilecek mesafeye çekildikleri anlaşılıyor. ABD'nın Suriye'de bazı üslerini boşaltma kararı almasında en büyük etkiyi Türkiye'nin sağladığı belirtiliyor.

SONUÇ: ABD Başkanı Trump "Suriye'nin anahtarı Türkiye'nin elinde. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çok akıllı ve güçlü bir lider.
Türkiye önemli bir güç ve Erdoğan çok iyi anlaştığım biri" sözleriyle Başkan Erdoğan liderliğindeki Türkiye'nin Suriye üzerindeki etkisini ve rolünü gördüğünü işaret etti. Siyonist Netanyahu, Trump'ın bu sözlerinden ders almalı. Eğer almazsa, Başkan Erdoğan'ın "Suriye'nin istikrara kavuşmasına kim engel olursa açık söylüyorum karşısında Suriye hükümeti ile birlikte bizi de bulacaktır" uyarısı Gazze katili Netenyahu'ya ders olacak ifadedir.
ANLAŞILDI MI?