Tarihi 13 Mart 2024

Dünya diken üzerinde

Amerika'daki istihbarat kuruluşları dün ülkenin giderek artan kırılgan dünya düzeniyle karşı karşıya olduğunu belirten bir rapor yayınladı. Washington'a karşı dünyada öfke, nefret ve isyan dalgası büyüyerek artıyor. ABD İstihbarat kuruluşları 2024 Geleneksel Tehdit Değerlendirmesi adını verdikleri raporda "İhtiraslı ama endişeli bir Çin, cepheleşen bir Rusya, İran gibi bazı bölgesel güçler ve daha fazla kapasiteye sahip devlet dışı aktörler ABD öncülüğünde uzun süredir devam eden uluslararası sistem için bir meydan okuma başlattı" uyarısında bulundu. İsrail-Hamas çatışmasının küresel bir gerilime dönüşme ihtimalinin büyük olduğu da vurgulandı. Yani yeni savaşlar kapıda demek istiyorlar. Rapor, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'un 2025 için 850 milyar doları aşan bütçe istediği bir dönemde geldi.

Ve savaş çığlıklarının atıldığı bir dönemde ilginç açıklamalar zinciri de birbirini kovalıyor. Joseph Keith Kellogg Jr. eski bir ABD hükümet yetkilisi ve ordudan emekli bir korgeneral . Daha önce Başkan Yardımcısı Mike Pence'in Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Trump yönetiminde Ulusal Güvenlik Konseyi'nin İcra Sekreteri ve Özel Kalem Müdürü olarak görev yaptı . Michael T. Flynn'in istifasının ardından vekaleten Ulusal Güvenlik Danışmanı görevini de yürüttü. İlginç bir teklifte bulundu. NATO ülkeleri arasında adil bir paylaşım olmadığına dikkat çekerek "Savunma alanında bütçesinin yüzde 2'sini tutturamayan ülkelerin 5.madde korumasından yararlanamayacağı kademeli bir ittifak" önerisinde bulundu. Yani "Para harcamayana NATO tarafından koruma yok." çağrısıydı bu. Önümüzdeki yıllarda bambaşka bir BM, Yeni NATO gibi oluşumları konuşacağız. Yeni Küresel Düzende bambaşka güç belirlemelerine tanık olacağız. Almanya, İtalya, Fransa ve birçok Avrupa ülkesi NATO sayesinde beleş koruma almanın bedelini ödeyecekler. Nitekim ABD'de Kasım seçimlerinde kazanma ihtimali en yüksek aday Trump tekrar başkanlık koltuğuna oturmaya hazırlanıyor. Seçim çalışmalarını yürütürken o da ilginç açıklamalar yaptı. Bir NATO ülkesi Başkanı Trump'a "Ruslar bize saldırırsa korur musunuz" diyor. Büyük ihtimalle bu soruyu yönelten Almanya. Trump gülerek "NATO yükümlülüklerini yerine getirmezseniz korumam. Hatta Rusları istedikleri her şeyi yapmaları için teşvik ederim" dedi. Yani "Rusları üzerinize saldırtırım" demekti bu. Çok kolaydı ABD için. Birçok yolu vardı. Hadi açalım biraz daha…

Mesela Transdinyester, Sovyetlerin dağılmasından sonra kısa bir savaşın ardından Moldova'dan ayrılan ve Ukrayna sınırında yer alan bir bölge. Moldova ve Transdinyester arasındaki kısa süreli savaşta yüzlerce kişi öldü. Ardından 1992'de ateşkes imzalandı. Transdinyester'e 1500 Rusya askeri konuşlandırıldı. 1990'ların başında yaşanan kısa savaş Transdinyester'deki Rus yanlısı güçlerin ayrılıkçı bir devlet ilan etmesine yol açmıştı. 2006'da yapılan bir referandumda seçmenlerin yüzde 95'inden fazlası Rusya'ya katılma seçeneğini desteklemiş ancak oylama uluslararası alanda tanınmamıştı. Moldova'nın ayrılıkçı Transdinyester bölgesinde kongre, "Moldova'nın artan baskısı" karşısında "Koruma" için Rusya'ya resmen başvurma kararı aldı. Kongre 2006'da da Rusya'ya katılma kararı almıştı. Rusya ile Transdinyester bölgesi arasında Ukrayna var. Rusya Karadeniz'e çok yakın olan 220 bin Rus'un yaşadığı Trandinyester'e girerse Avrupa'ya bir adım daha yaklaşacak. Bu anlamda Almanya'da büyük rahatsızlık ve korku var. Alman askeri yetkililerin, Taurus füzelerinin Ukrayna'ya verilmesini ele aldıkları toplantının ses kaydının Ruslar tarafından basına sızdırılmasının yankıları sürüyor. Alman hava kuvvetleri, "Uzun menzilli füzeler gönderip Kırım'daki stratejik köprüyü yıkalım." diyor ses kaydında. Fransa'da Macron ise "Ukrayna'ya asker gönderelim." diyecek kadar uçtu. Putin "Sonuçları korkunç olur." diyor. Putin'in danışmanı Dugin "3. Dünya Savaşı başladı. Şu an ilk aşamadayız. Yok oluş, nükleer savaş kapıda" uyarısını yapıyor. Görüldüğü gibi kıvılcım her yerde var. Savaş çıkartmak çok kolay artık.

Böyle bir dönemde Amerika'nın emrindeki PKK'nın siyasi kanadı DEM önceki gün yine meydanlarda "Ne işimiz var İHA-SİHA üretmekle" diyerek bağırırken, CHP de bunlarla iş tutuyor, müttefik oluyor. Savunma sanayiine saldıran, dalga geçen, itibarsızlaştırmak için kendini yırtan tüm isimler muhalefetin kazanması için çırpınıyor. Dünyanın büyük savaşları konuştuğu bir dönemde, ülkesinde üretilen her silahtan, füzeden, SİHA ve uçaktan rahatsız olan ittihatçı ezik kafalar iktidara karşı her alanda birleşiyor. Bu gayet normal tabii… Onlar, kendilerine biçilen görevi ifa edecek. Önemli olan biz ne yapacağız? Uzaya uydular fırlatan, savunma sanayiimizi şaha kaldıranlarla mı koşacağız yoksa yürüyen merdivenleri bile "Yürümeyen"e dönüştürenlerin yanan otobüslerini mi ittireceğiz? Karar sizin.