Tarihi 3 Aralık 2023

… ve Heinrich öldü

İhafta önce size Heinrich'i anlattım.
Dünyanın başına İsrail'i bela eden ve bugün geldiğimiz noktada soykırımın mimarı olan adamdı. O yazımdan iki hafta sonra Heinrich öldü. 2. Dünya Savaşı'nda Almanya'dan kaçan bir Yahudi'ydi. ABD'ye geçince ismini değiştirip Henry oldu. 100 yaşında Henry Kissinger olarak öldüğünde New York'ta ünlü 5. Cadde'de iki ayrı gösteri vardı. Birinde Noel ağacı ışıklandırması töreni yapılırken, 100 metre ötesinde binlerce Amerikalı "Katil İsrail" diye bağırarak soykırımı protesto için yürüyordu. Megafonla, öfkeli protestoculara "Kissinger az önce öldü" diye haber verilince binlerce gösterici şarkılar söyleyerek kutlama yapıyordu.
Bu görüntü bile Amerikan Derin Devletini, yüzbin kere düşünmek zorunda bırakacak tabloydu. Başkanlara danışmanlık yapan, Dışişleri Bakanlığı görevini üstlenen, Amerikan dış politikasını İsrail'in esareti altına sokan bir adam ölüyor, binlerce Amerikalı şarkılarla kutluyordu. ABD'nin ahmak politikacıları, siyasetçileri, derin isimleri bunu hala göremeseler de artık ok yaydan çıkmıştı.
Washington'un, Tel Aviv tarafından oyuncak gibi kullanıldığını artık bilen, sorgulayan ver sokaklardan taşan yüzbinler ABD'nin her yerinden fışkırıyordu.
Henry yani Heinrich, Mısır İsrail savaşında fitnenin merkezi olmuştu. Mısır ulusal güvenlik danışmanı ile yakın ilişkiye girip "Eğer Filistin'in işgalden kurtulmasını ve bölgeye barış gelmesini istiyorsanız önce kriz çıkarın ki sonra barış olsun" diye gazlamıştı. Mısır o gazla İsrail'e savaş açınca, Heinrich sivil uçakları bile kargo aracına çevirip binlercesini ağzına kadar silahla doldurarak İsrail'e indirmiş ve savaşı kazanmasını sağlamıştı.
Daha sonra yazdığı kitapta "Ortadoğu'da EGEMEN AMERİKAN ROLÜ'nün sağlam temellerini atmak için İsrail'e silah yağdırdık" diye yazmıştı. Yani o savaşta yok olacak İsrail'i kurtarıp, bugün dünyanın başına nasıl bela ettiğini ballandırarak gururla anlatmıştı.
100 yaşında toprak altına girdi. Hem de dünyanın başına bela ettiği İsrail'in 10 bin bebek-çocuk ve kadını öldürerek soykırım yaptığı günlerde. Şimdi bu ibretlik ölüm tarihinde gerçek hayatta sonsuza kadar hesap verecek. Savaş suçlusu ve soykırımcı olmakla suçlandığını, Latin Amerika'da darbeler yapıp, "Diktatörleri çıkarlarımız için desteklemeliyiz" dediğini, Beyaz Saray'ın resmi yayın organı bile yazıyor. Vietnam, Kamboçya soykırımının mimarı da bu Heinrich'ten başkası değildi.
Parmaklarında milyonların kanıyla sonsuz hayata, İlahi Adaletin terazisine gitmişti.
Amerika'da caddelerde öldüğü için kutlama şarkıları söylenerek hem de.
Heinrich doktirinini hücrelerine kadar emerek uygulayan ve İsrail'in oyuncağı haline gelen ABD'de derin devlet Biden yönetimi öncesi harekete geçmişti. Tel-Aviv esaretini yıkmak için bir dizi operasyonlar başlatmış, ülkenin her yanına sızan, paralel yapılar oluşturup koskoca ABD'yi oyuncağa çeviren İsrail lobilerini tasfiyeye başlamıştı.
Siyonist olduğunu söyleyen, İsrail çıkarları için canını vereceğini açık açık belirtip yeminler edenler ABD'de kongreye seçiliyor, genelkurmay başkanı oluyor, elçiliklere dahi ancak bu İsrail aşkına and içme törenleriyle atanıyordu. Çünkü İsrail lobisi, kendisini kuran devasa zengin şirketlerin fonlamasıyla milyar dolarlar dağıtıyordu. Aleyhte gıkını çıkarmaya kalkan seçilmişlere de Epishtein gibi ünlü bir işadamıyla tuzaklar kuruyordu.
Okyanus'taki tatil adalarında çocuk yaştaki kızlarla ABD'li seçilmişleri buluşturup, gizli çekim yapıyordu. Pedofili suçlamasıyla şantaj yapıp kucağa oturtuyordu. Eski MOSSAD ajanı Ari Ben Menashe kameralar önüne geçip "Pedofili sapkını ve tuzakçısı Epishtein, İsrail hükümetine çalışan bir ajandı ve çektiği çocuk istismarı videolarıyla Tel-Aviv adına şantaj yapıyordu" diyordu. Amerikan derin devleti o Epishtein'i cezaevinde öldürerek İsrail yanlılarına tasfiye başlattı ancak gücü yetmedi.
Çünkü iktidara "Ben Siyonistim" diyen Biden geldi ve o da Heinrich'in yolundan giderek, bebek katliamına ortak oldu. ABD'yi cücük kadar İsrail'in bir kez daha oyuncağı haline getirdi. Bu savaş gerçekte ahmak Amerika'yı vuruyor. Artık yüzbinler sadece dünyada değil ABD'nin kalbinde, caddelerinde öfke ve nefret kusuyor. ABD başkan adayı Hillary Clinton dahi Boston'da konferansa gittiği üniversitede "Katil sloganları" altında karşılanıp kaçacak delik aradı.
Konuşamadan asansöre kaçış görüntüleri dünyada viral oldu. ABD'yi yönetenler, asıl nefret ve öfkenin savaş bittiğinde kendilerine döneceğini göremeyecek kadar ahmaklar.
Yapılan anketlerde geleceği sahibi Amerikan gençlerinin büyük çoğunluğu "İsrail soykırım yapıyor, bizimkiler de ortak olup yol veriyor" diyerek öfkelerini kusuyorlar. Dünyada ise Amerikan nefreti, Heinrich tohumları sayesinde büyüdükçe büyüyor. ABD dünyanın en SÜPER aptal ülkesi artık.