Tarihi 26 Temmuz 2023

Triton kafalar

KEMAL Bey'in kazanması için canı gönülden destek veren, hatta kendini ekranlarda yırtan anchormanlardan biri "Çok safmışız" diyordu. "Kemal Bey'i kalp yapınca temiz insan zannetmiştim" diyerek herkesten özür diliyordu. Bu saf olduğunu söyleyen zat, özür dilediği için vatandaşa "Maalesef sizi kandırmışız" demeye getiriyordu.
Muhalefeti tüm kalbiyle destekleyen bir başka gazeteci de ekranda konuşuyordu.
Seçim öncesi muhalif seçmenin morali bozulmasın diye nasıl yalan söylediklerini ballandıra ballandıra anlatıyordu. "Yüzde 60 ile yüzde 80 ile kazanacağız falan diyorduk. Çok afedersin bunu da herkes biliyor. Yani ben salak değilim.
Her şeyi de biliyoruz. Muhalefetin ne durumda olduğunu da" diyordu.
"Kandırdık seçmenimizi" itirafıydı bu.
Kemal Bey de "Genel Başkanlık yapmak istemiyorum. Partinin ilkelerine bağlı, geçmişi temiz biri çıksa hemen bırakırım" diyordu. Uğur Dündar da "Bu çok ağır, itham edici 100 yıllık CHP'nin insan birikimini küçümseyen bir ifade" diye tepki gösteriyordu Kemal Bey'e.... Gerçekten de Kemal Bey'in dediği gibi milyonlarca CHP'liden geçmişi temiz biri çıkamıyor muydu? Genel Başkanlığa bugüne kadar talip olanlara bırakmadığına göre onların geçmişi kirli miydi? Kemal Bey ne demek istiyordu? CHP'nin siyaset yapanı da aydını da yazarı da gazetecisi ve anchormanı da bir garipti. Yıllardır bu ülkede yaşıyorlar ama sanki dışındaymış gibi konuşuyorlardı. Başka bir ülkede demek istemiyorum. Bana sanki uzaylı gibi geliyorlardı. Tek bir konuları vardı.
"Erdoğan gitsin de ne olursa olsun" cümlesini sakız yapıp tüm hayatlarını buna kilitlediler. Sırf bu yüzden bu ülkede yapılan her hizmete deliler gibi saldırdılar. Dünyada tüm askeri uzmanlar, istihbaratçılar, silah sanayiini yutmuşlar Türkiye'nin SİHA'larını göklere çıkardı. Önceki gün ABD merkezli Al Monitor, yayınladığı analizde, Türk SİHA'larının Suudi Arabistan'a satılmasından sonra Körfez'de daha popüler hale geleceğini yazdı. Bu popülerliğinin ise kendini dünyanın her yerinde KANITLAMIŞ olmasından kaynaklandığını haykırdı.
İngiliz Savunma Bakanı bile ekranlardan "Türkiye savaşların seyrini değiştirdi" diye bas bas bağırırken, muhalefeti destekleyen bizim bu aydın tayfa "Maket bunlar maket" diye adeta dizlerini dövüp, yerlerde debelendi. Dünya alkışlarken içimizdeki uzaylılar Neptün kaldı. Evet ben bunlara Neptün Kafa diyorum.
Çünkü Neptün'de oksijen yoktur. Gazlar gezegenidir. Buz gibidir. İnce ve parçalı bir halka sistemine de sahiptir. İşte bu uzak gezegenliye benzeyen bizim muhalif aydınlar "Erdoğan gitsin Halkası" içine sıkışmış, buradan çıkamayan, dünyadan bihaberlerdir.
Bunlara pasifikte neler oluyor diye sorsan Neptün gibi buz tutarlar. Afrika'da, Kafkaslar'da, Balkanlar'da, Ortadoğu'da, Türk Cumhuriyetlerinde Türkiye'nin çıkarlarını, Batı'nın oyunlarını sorsan Neptün gibi gaz çıkarırlar. Muhalefetin sanatçılarının da dünyadan haberi yok.
Sadece Londra, Paris'te kadeh kaldırmayı bilirler ardından memleket üzerine ahkam keserler. Showtv'de Güldür Güldür Şov'un son bölümlerinden birinde ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya Devlet Başkanları canlandırılmış, "Türkiye'yi nasıl durduracağız" konulu bir skeç oynadılar.
"Dış güçler" kavramıyla dalga geçiyorlar.
"Yok böyle bir şey. Hani nerede Dış Güçler" demeye getiriyorlar. ABD Başkan'ı Biden'ın "Erdoğan'ı indireceğiz" diye seçim vaadi verdiğinden bile haberi yoktur bu gazlar gezegeni sakini Neptünlülerin...
Yıllardır "Çiftçi, köylü battı, bitti" diye çığlık attılar şimdi "AK Parti en çok oyu köylüden aldı" diye başlarını duvarlara vuruyorlar. Hatta TRT'yi bile suçluyorlar iyi mi? Amerikan Bloomberg de TRT dizilerini gündeme getirip "Türkiye, NATO'nun en büyük ikinci ordusunun ulaşamayacağı kadar uzaklarda da kalpleri ve akılları kazanmak istiyor." diye yazıyor binlerce km öteden. Diriliş Ertuğrul'u, TRT'nin dijital platformunu yazıyor uzun uzun. Türkiye'nin dizi sektörü ile dünyaya hem kendini tanıttığına hem de batı hegemonyasının karşısında Türkiye'nin denge unsuru olarak yeni bir güç şeklinde pazarlandığına dikkat çekiyor. Bu ülkede yapılan ve yapılacak o kadar iş var ki? Ancak bizim Neptünlü sanatçılarımız da halkadan çıkamıyor.
Gazetecisi bile bir sürü yalanlar söylediğini itiraf ediyor. Ardından bu yalanlara kendileri de inanıyorlar. Sonrasında seçimi kaybedince de "Yalan söyledik. Çok safmışız" diyorlar. CHP'de Genel Başkanın gitmesini istiyorlar. Kendilerine bir gram iğne batırmıyorlar. Kemal Bey gitse ne olur? Bu kafalar değişmedikçe, sıkıştıkları halkadan çıkmayıp, halka ulaşmadıkça bu Millete ters dönmeyi bırakmadıkça, Neptün'den dünyaya dönmedikçe neye yarar?
Ben bunlara Neptün diyorum ama acaba Triton mu desek? Neptün'ün 14 uydusu var. Triton da bunlardan biri.
En büyük özelliği Güneş sistemindeki tüm uyduların aksine TERS dönüyor iyi mi?