Tarihi 28 Kasım 2022

Her şerde bir hayır var

SURİYE'Yİ parçalara ayırdılar. İç savaşla ne ekonomi bıraktılar ne de askeri güç. ABD petrolün olduğu bölgeye yerleşti. Önceki gün ABD'nin Suriye eski Özel Temsilcisi Joel Raybourn, "ABD'nin bu bölgede durmasının en önemli sebeplerinden biri enerji" itirafında bulunuyordu. ABD'nin petrol için Suriye'ye girdiğini de böylece en yetkili ağızdan teyit ediyorduk. Raybourn, "Esed rejimi, İran ve taşeronları ve hatta Wagner grubu petrolü ele geçirmeye çalışıyor. ABD bunu önlemeyi amaçlıyor" diye de ekliyordu. Bu cümlelerin açılımı da "Biz varken o petrole konmak olur mu?
Rusya ve İran kim? Esed'in petrolü mü bu? Amerika'nın hakkı kardeşim" idi.
Ortadoğu'daki hayati su yollarına da dikkat çekiyordu Raybourn."Hürmüz Boğazı, Bab el Mandab, Süveyş Kanalı, Çanakkale Boğazı'ndan bahsediyorum. Bu stratejik su yollarından serbest ticaret sağlanmadıkça küresel ekonomi istikrarlı olamaz. Bunların her biri ya bir çatışma ya da agresif bir devlet yüzünden potansiyel tehdit altında. İşte bu sebeple ABD bu bölgeden gidemez" diyordu.
ABD'nin bölgeye yaptığı her saldırı çıkarları içindi. Türkiye dahil pek çok ülke bu müdahalelerin ekonomik sancılarını çekti. Güvenlik kaygıları duydu. Ancak şer görünen bu tablo, ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye'nin daha da güçlü ve söz sahibi olacak bir ülke konumuna gelmesini engelleyemiyor.
Türkiye'ye yıllarca PKK'yı kullanarak tehdit oluşturan Suriye, bugün aynı terör örgütü yüzünden parçalanma noktasına geldi. ABD geldi, o terör örgütünü Suriye'nin elinden alarak, ülkeyi bölünme tehlikesi ile karşı karşıya bıraktı. Suriye'de savaş bitip, petrolü ABD tarafından hortumlandığında, güneyimizde bir deri bir kemik kalmış zayıf Suriye olacak.
Komşularımızdan Irak da parçalara ayrıldı.
İstikrarsız, her gün bombaların patladığı, her an birbirlerine girecek insanlar topluluğunun yaşatıldığı bir ülke haline getirildi. Askeri anlamda Irak ordusu diye bir şey kalmadı.
Güçsüz, muhtaç, petrolü Amerika ve İngilizler tarafından sömürülen bir ülke haline getirildi.
Bir diğer komşumuz Yunanistan, ABD tarafından işgal edildi. Adeta esir alındı.
Güvenliğini Washington'a teslim eden, Amerikan mandası haline dönüşen, artık asla kendi kararlarını alamayacak zavallı bir sömürge haline getirildi. Libya da Mavi Vatan komşumuzdu. Batı oyunlarıyla iç savaşa sürüklendi. Yerle bir edildi. Bugün gelinen noktada Türkiye ile deniz yetki anlaşması imzalayan, 200 trilyonluk petrol-doğalgaz rezervlerinin bulunması için Ankara ile ortaklık kuran bir ülke haline dönüştü.
Akdeniz'deki komşularımızdan Mısır darbelerle 50 yıl geriye götürüldü. Türkiye'den koparılırken, Ankara'nın son hamlesiyle tekrar eski sıcak ilişkilerin tohumları atıldı. Gerginlik anlarında bile ekonomik ilişkilerimiz tarihi rekor kırdı. 5 milyar dolara ulaşan ticaret hacmi ile Mısır, Afrika'daki en büyük ekonomik ortağımız haline geldi. Diğer Mavi Vatan komşularımız Ukrayna ve Rusya birbirleriyle savaşıyor.
Ukrayna yerle bir edildi. Rusya dünyadan izole edilerek, Türkiye'ye muhtaç hale getirildi.
Komşularımızdan İran tam 3 aydır iç ayaklanma ile boğuşuyor. Yüzlerce kişi öldürüldü. Bölünme korkusu yaşıyor. Yıllarca desteklediği PKK, başına en büyük bela olma yolunda. ABD 1.5 yıldır İran'da ayaklanma operasyonunu yönetiyor. Kürtler üzerinden bölme en büyük planlarından biri. 25 milyon Azeri'nin varlığı da Tahran'â kabuslar yaşatıyor.
Mossad ayaklanmalarda en önde koşuyor.
İran, parçalara ayrılma korkusuyla binlerce militanını Suriye'den çekip karışan sokaklarına yerleştirdi. Artık şehirlerini koruyamaz hale geldi. Rusya da Ukrayna savaşı nedeniyle Suriye'deki güçlerini azalttı. Türkiye'nin bu ülkedeki nüfuzu ve gücü daha da arttı.
Tabloya baktığımızda, ABD ve Batı menşeli tüm müdahaleler sonucu bölgemizdeki tüm komşularımız zayıflarken, Türkiye savunma sanayiinde ve ihracatta yaptığı devrimle gücüne güç katarak büyüyor. Dünyanın en büyük lojistik merkezi ve güvenli limanı haline geliyor.
Türk Cumhuriyetleri ile Karabağ ve Azerbaycan üzerinden kucaklaşarak BİRLİK kuruyor.
Nükleer silahlar üreten Pakistan ile ekonomik ve askeri stratejik ortak oluyor. Etrafımızdaki her ülke batırılırken, Türkiye bölgesinin en büyük gücü olarak yükseliyor. Küresel bir güç, haline geliyor. Türk ve İslam dünyasının vazgeçilmez liderliği daha da perçinleniyor. Hep söylüyoruz; Bambaşka bir Türkiye geliyor. Yeter ki bu ülkeyi sağlam ellere teslim edelim. Yeter ki bu ülkeyi yönetmeye talip dünyadan bihaber olanlara paspas olmayalım.