Tarihi 19 Eylül 2022

Hiç yabancı gelmedi!

HAYDİ gelin bugün bir konuyu tartışalım.
Soru şu; "Milli ve bağımsız olmak" ne demek?
Önce vatan, önce kendi çıkarlarım demek. Beni kafanıza göre kullanamazsınız demek! Almanya ve Yunanistan durumuna düşmemek demek! Cücük kadar Yunanistan, borç batağında ve Almanya'ya yüz milyarlarca Euro borcu var. Avrupa'nın baskısından kurtulmak için ülkenin tamamını ABD'ye sattı. Adeta Washington'a işgal kapısı açtı ve bitti. Artık asla milli ve bağımsız olamaz.
Almanya, Avrupa Birliği'nin lideri gözüküyor.
Ancak bu liderliğin içi boş. Çünkü 2. Dünya Savaşı'ndan sonra mağlup bir devlet olarak tamamen Amerika'nın güdümüne girdi. Ordu bile kuramıyor. Şu an Washington'un emriyle Rusya'ya ambargo uyguladığı için ekonomik olarak kıvranıyor. Yakında bu ülkede iflaslar ve en az 5 milyon kişinin işten çıkarılması bekleniyor. Doğalgaz faturaları evlerde 2 bin euro'ya dayandı. Putin "Amerika'nın kuklası ve uşağı olup ambargoya devam ederseniz kışın bu rakam 4 bin euro'ya çıkacak" diyor. Bağımsız olamamak koskoca Almanya'yı eritiyor. Ordusu bile yok neredeyse. Çünkü ABD, "Göstermelik, eski silahlarla donanımlı küçük bir ordunun üzerine çıkamazsın" diyor. Patronun elindeki tasmaya bağlanan ve girmediği bir savaş nedeniyle taraf olmak zorunda bırakılıp, batma korkusu yaşayan Almanya'da şimdi yöneticiler garip sesler çıkarmaya başladı. Tıpkı Fransa gibi kullanıldıklarını anlayarak ilk kez yeni Avrupa Ordusu'ndan bahsettiler. 1 trilyon dolarlık silah alımını gündeme getirdiler. Bu açıklama "NATO'yu yetersiz ve güvenilmez" kılıyor. Tasmanın sahibi ABD boş durur mu?
Hemen harekete geçtiler. Avrupa'da askeri yığınak yaparak üslerle donattıkları elemanları Polonya'yı harekete geçirdiler. Polonya durup dururken "2. Dünya Savaşı'nda Almanya bizi işgal edip çok zarar verdi" diyerek tazminat istiyor. Peki bu tazminatın rakamları ne boyutta? Sıkı durun. Polonya, Almanya'dan tam 1 trilyon dolar istiyor. Yani ABD diyor ki; "Bırak Avrupa Ordusu'nu!..
1 trilyon dolarlık silah alacaksan benden alacaksın. Öyle üretmeye falan da kalkma. Yoksa Polonya'yı tazminat sopasıyla aynı rakamla tepene bindiririm." Gelelim tekrar konumuza. Milli ve bağımsız olmak demek, kendi silahını, uçağını, tankını , savaş gemini, füzeni, SİHA'nı üretmek demek.
Bu silahları ihraç edip, ülkeleri kendine bağlamak demek. Hem de öldürülme riskini bile bile...
Ben ne dersem benim çıkarlarım için ne gerekiyorsa onu yapacaksın baskısına HAYIR diyebilmek.
Almanya'ya ve AB'ye verilen, "Ordu kuramazsınız, askeri bakımdan asla güçlenmezsiniz, kendi savunma sanayinizi kuramazsınız, menfaatlerinizi korumaya kalkamazsınız" emirlerine "One Minute" diyebilmek. Kendini "Yat yat, kalk kalk" dercesine kullandırtmamak demek.
İşbirliğini ve dış politikalarını , "Kazan kazan, ortak ve örtüşen menfaatlerde işbirliği, adil ve eşit ortak, sözüne değer verilen" şekilde dürdürebilecek konuma gelmek demek. Kurulan masalarda meze olmak yerine icabında MASA KURABİLMEK demek. Birbirleriyle ihtilafı olan ve hatta savaşan ülkelerin, ARABULUCU OLMAN VE SORUNLARI ÇÖZMEN İÇİN SANA GELMELERİ demek. Her türlü baskı ve düşmanlığa sadece ve sadece KENDİ İMKANLARI İLE KARŞI DURABİLMEK, ETKİLİ VE GÜÇLÜ ŞEKİLDE TEPKİ KOYMAK demek.
Bu oyunları tersine çevirmek ve başlarına çalabilmek demek!
Dolar baskısı ve dayatmasına karşı kendi milli para birimi ile ticaret yaparak karşı KOYABİLMEK demek. Faiz ve dolar üzerine kurulu kontrol edilir küresel sisteme gerektiğinde alternatifler uygulayabilmek, modeller olabilmek demek... Ekseni kaydı gibi algı ve kışkırtma operasyonlarına "NE KAYMASI? EKSEN BENİM YAHU" diyebilmek. İhracatını 10 milyarlardan 250 milyar dolarlara çıkarıp, başka ülkelerin pazarından yüz milyarlarca dolar, hak ederek almak demek.
"Dünya 5'ten büyüktür" diyebilmek kadar, bu deyişi bütün mazlumların ve ezilenlerin sesini duyurabilecek küresel bir etkinliğe kavuşturabilmek demek; Gücüne, özüne, sözüne "GÜVEN DUYULMAK" demek.
Emperyalizm ve her türlü sömürüye karşı çıkmak kadar, başkalarının sömürülmesine de karşı çıkabilmek demek. Müşfik gücünü adil ilişkiler ve küresel varış, hamilik için kullanmaktan çekinmemek demek!
Ne dersiniz? Tüm bunlar size neyi hatırlatıyor?