Tarihi 25 Temmuz 2022

“Maalesef Erdoğan”

DÜNYANIN Türkiye'ye minnettar olduğu tarihi bir döneme girdik. İstanbul'da Rusya ve Ukrayna arasında imzalanan tahıl koridoru anlaşması Ankara'nın dünya tarihine damga vurduğu bir andı. 10 yıl süreceği iddia edilen ve dünyayı alt üst eden, ekonomileri sarsan, hükümetleri devireye başlayan Rusya-Ukrayna savaşında ilk kez tarafların bir anlaşmaya imza atması insanlık için umut oldu. Tarihi anlaşmada kurulan masanın "Made in Türkiye" olması tüm dünyada alkışlanırken, bazılarını da deliye döndürdü.
Nitekim anlaşma imzalandığı gün Ukrayna'nın tahıl ambarları ile dolu, sevkiyatın yapılacağı Odessa limanının füzelerle vurulması, bunun bir işaretiydi. Ukrayna, Rusları suçlarkan, Moskova'da şaşkınlık hakimdi, "Biz vurmadık" diyorlardı. CIA, İngiliz ve Fransız istihbaratları ile MOSSAD'ın bile Ukrayna içindeki elemanları ile böyle bir provakasyon yapmaları muhtemeldi. Zira Ukrayna içinde ele geçirilmiş yüzlerce Rus yapımı füze rampaları mevcuttu. Bazıları terkedilmiş halde ormanlarda yatıyordu.
Odessa limanına atılan füzeler, aslında masa kurarak tarafları anlaştıran ülkenin Türkiye olması nedeniyle çıldıranların gerçekleştirdiği bir operasyondu. Füzeler, aslında dünyanın alkışladığı Ankara'ya atılmıştı. Zira tarafları masaya oturtmayı ve imza atmaya razı eden Türkiye'nin bu muazzam hamlesinin, gelecekte hiç tahmin edemeyeceğiniz kadar sonuçları olacaktı. Nitekim bunu görenlerin başında Fransızlar geliyordu. Avrupa Parlamentosu Fransız üyesi Gilles Lebreton, "Ukrayna tahıllarının ihracatına ilişkin anlaşma, Afrika'da kıtlıkların önlenmesini mümkün kılacaktır. BM ile müzakere eden bizim Başkan Macron değil MAALESEF ERDOĞAN'dı. Türkiye Fransa'dan daha güçlü" diyerek feryat ediyordu. Fransa Devlet Başkanı'nı yerden yere vuran Gilles, Türkiye'nin tahıl koridoru operasyonunun sonuçlarını çok iyi görüyor ve kahrolduklarını anlatan cümleler kuruyordu.
Bunda da çok haklıydı. Zira Afrika'da 24 ülkede Fransızca konuşuluyordu. 16 ülke göbekten Paris'e bağlıydı. Yılda 500 milyar dolar haraç alıyorlardı. Son yıllarda Afrika'da büyük nüfuz sağlayan Türkiye, bu Fransız sömürgeciliğini adeta yerle bir eden anlaşmalara imza atıyordu. Ve dahası Rusya- Ukrayna savaşından en çok etkilenen Afrika kıtasıydı. Açlık tehlikesi yaşayan kıtada bu durum on kat artış gösterecekti. Türkiye bu tehlikeyi de bertaraf ederek, Afrika'da bir kez daha gönüllerde taht kuruyordu.
Şu anda dünyanın dördüncü büyük tahıl ihracatçısı Ukrayna'da 20 milyon tahıl ihraç edilmeyi bekliyor. Gelecek yıl bu rakamlar 75 milyon tona çıkması bekleniyor. Dünyada ayçiçek yağının yüzde 42'si, mısırın yüzde 16'sı, buğdayın yüzde 9'u Ukrayna tarafından üretiliyor. Ve dahası Ukrayna ve Rusya, Afrika'nın buğday ihtiyacının yüzde 40'ını sağlıyor. Afrika Kalkınma Bankası, savaş nedeniyle Afrika'da 30 milyon ton gıda açığının ortaya çıktığını açıkladı. Bu devasa açık nedeniyle gıda fiyatları kıtada yüzde 40 arttı. Nijerya gibi birçok ülkede makarna ve ekmek fiyatları yüzde 50 arttı. Savaş en çok, yüzyıllardır Batı'nın kan emicileri tarafından sömürülen ve makarna-ekmeğe mahkum edilen Afrika halklarını vurmuştu.
Türkiye masa kurarak milyonlarca Afrikalı'nın elindeki tek yiyeceği, makarnası ve ekmeğini korumaya çalışan yegane ülke oluyordu.
Afrika halkları bunu asla unutmayacaktı.
İşte Avrupa Parlamentosu'ndaki Fransız üyenin feryadı bu nedenleydi. "İstanbul'daki anlaşma sebebiyle Afrika ülkelerindeki kıtlıkların önlenmesi mümkün kılınacaktır" diye boşuna konuşmuyordu.
"Maalesef bu işi bizim Macron değil Erdoğan başardı" diyerek adeta dövünmesi tesadüf değildi. "Türkiye Fransa'dan daha güçlü" şeklindeki sözlerinin açılımı da vardı. Fransa kendini en çok Afrika'da güçlü görüyordu. Türkiye'nin, Afrikalı'nın elinde kalan yegane yiyecek ekmeği kurtarması demek, Fransızlar'ın o sömürdükleri kıtada bir kez daha çöpe atılması anlamına geliyordu.
Adamın İstanbul'daki tahıl anlaşmasına ağıt yakması bundandı. Ekmek en kutsal yiyecektir.
Zira hazırlanması en zor olan gıdadır. Tarlalar ekilir, zor şartlarda biçilir, toplanır, değirmenlere taşınır, dövülür, un haline getirilir, fırınlara taşınır, hamur haline getirilir, sıcakta kan-ter içinde pişirilir, yolculuğunda gün doğmadan, herkes uyurken marketlere her gün ulaştırılır.
Türkiye hem dünyanın ama daha önemlisi açlıkla mücadele eden Afrika'nın kutsalını kurtardığı, açlık tehlikesini önlediği için, bazı alçaklar Ukrayna tahılının taşınacağı Odessa limanına, anlaşma imzalandığı gün füze yağdırdı. O füzeleri asla Ruslar atmadı!