Tarihi 23 Ağustos 2019

Buzulları eritiyormuşuz!

AĞZIMIZLA kuş tutsak alçakların şerefsizliği durmak bilmeyecek.
Dünya medyasından bahsediyorum.
Abdülhamid Han'dan bu yana Türkiye'ye durmaksızın yalanlarla saldırıyorlar. Mesela DEAŞ'tan kaçan yüzbinlerce Kürt vardı. Türkiye onlara kucak açtı. Ekmeğini paylaştı, ölümden kurtardı. Ancak batılı bu namertlerin damarlarında kan yok.
Öveceklerine, geni bozuklar kalktı, İngiliz Times gazetesiyle saldırdı.
"Türkiye Arapları, Ezidileri iyi hoş kucaklıyor ama maalesef DEAŞ'tan kaçan Kürtleri soğuk karşılıyor" diye yazarak. Ekmeğimizi paylaşsak bile mutlaka bir yalan üretip alkışlanacak olaya bile saldırıyorlar.
Der Spiegel'de Claas Relotius isimli bir muhabir vardı. Adama araştırmacı gazeteci diyorlar, ödüllere boğuyorlardı. Her defasında Türkiye'yi yerden yere vuruyordu. Yazdığı sayısız makalenin UYDURMA olduğu ortaya çıktı. Utanmaz herif kovuldu. Ancak yazdıkları sayfalarda duruyordu. Çamuru atmış, izi kalmıştı bir kere... Alman Bild gazetesini bilirsiniz. Bir zamanlar Hürriyet ile ortaktı. Alman gizli servisinin kullanışlı gazetesi defalarca yalan haber üretti.
Mesela Türk turizmini baltalamak, Almanların bize gelmesini önlemek için atmadık takla bırakmadı. Tatil için Türkiye'ye gelen kız öğrencilerin zorla evlendirildiği yalanını yazacak kadar kafayı yedi. Adamların bu kadar yüzsüz ve pinokyo takılması normaldi.
Zira sosyal medyada dünyaya yalan haber servis eden çok sayıda Türk varsa bu alçaklar ne yapsındı? Bizde yaşanan depremi bile sosyal medyada hükümete bağlayanlar çıkıyorsa, onları kaynak olarak gösterecek Batı'nın adı batasıca gazeteleri televizyonları neden olmasındı? Bu ülkede "İran'la Türkiye arasında savaş çıkarsa İran'ı desteklerim" diyenleri Meclis'e taşıyan bir CHP vardı. İran'ı destekleyecek adamın yalanlarına, Batı medyası atlamayacak da ne yapacaktı?
Aynı CHP'nin milletvekili birkaç gün önce acıklı bir İzmir yangın videosu paylaşıyor "Bu manzarayı izlerken hiç mi vicdanınız sızlamıyor" diye hükümete sallıyordu. Ancak o acıklı videodaki görüntüler Kalifornaya yangınına aitti. Bizimkiler Kaliforniya'yı İzmir zannederse, onları kaynak alacak Batı medyası ne yapacaktı? Tabbi ki Armut niyetine ayva yiyecekti.
Tüm bunları yazmamın sebebi bir Alman gazetesinde çıkan son habere fena sinirlenmemden kaynaklanıyor.
Yaşadıkları şizofrenik durum gerçekten içler acısı. O haberde "ABD'den kalkan THY uçakları kutuplar üzerinden geçerek buzulları eritiyor. İklimleri değiştiriyor" diye dünyaya ihbarda bulundular.
Üç-beş uçağımız buzulları eritiyormuş iyi mi? Dangalakların yediği naneye bakın. Avrupa'dan ABD'ye aynı rota üzerinden gidip dönen yüzlerce uçak var. Ama dedik ya adamlar psikopat.
Bir zamanlar Alman Başbakanı Merkel, krize giren Lufthansa'yı kurtarmak için Erdoğan'a yalvarmıştı. "THY ile ortak olalım" diye... Reddedilince görev medyaya düşmüş, "Türkiye'ye saldırı furyası" başlatılmıştı. Hatta Endonezya uçağı düşse habere "İşte o uçak" diye THY uçağının fotoğrafını koyacak kadar sıyırmışlardı. Hala da yalanları sürüdürüyorlar. Çünkü 3.Havalimanımız da onları fena vurdu.
Frankfurt havalimanı kullanışsız hale gelecek diye köpürüyorlar. Almanya'dan bir dostum "Frankfurt'ta emlak fiyatları dahi yarıya düştü" dedi.
Nedenini de siz çözün. Savunma sanayiimize de çıldırarak saldırıyorlar.
Sosyal medyada bizden gözükenlere sahte haberler yaptırıyorlar. Ürettiğimiz Atak helikopterinin İtalyan olduğunu, Bora füzesinin aslında Kuzey Kore'den ithal edildiğini yazdıracak kadar delirmiş durumdalar. Uçak yapıyoruz.
Kalkıyorlar "Sadece tekerlekleri yerli" diye birilerini konuşturup yalan haber yapıyorlar. Evet buzulları eritiyormuşuz. Üç-beş uçakla iklimleri değiştiriyormuşuz. Sarsılan coğrafyaları öyle diyor. Aslında eriyen ekonomileri ve beyinleri. Sarsılan da vücud kimyaları... O yüzden matematiğe aykırı yalanlarla geliyorlar. Adamların psikolojik iklimlerini fena bozduk!