Tarihi 24 Nisan 2018

Nafile

Etrafımıza şöyle bir bakalım... Sınırımız olan Suriye'nin durumu malum. Irak işgalden sonra parçalandı. Bağdat Şiilere ve İran'ın nüfuzuna teslim edildi. Ülkedeki kaos ve gerilim hala sona ermedi. İran bir kıvılcım ile karıştırılmaya aday... Ekonomik baskı altında. Suudi Arabistan ile Yemen'de savaştırılıyor. Bu savaş nasıl İran'ın içlerine taşınır planları yapılıyor. İsrail bir an önce İran'ın vurulup yerle bir edilmesini istiyor. Amerika'daki Yahudi lobileri "İran'ı vurma" konusunda yoğun kulis ve baskı yapıyor. Hemen güneyimizde Akdeniz'de 18 ülkenin savaş gemileri yığınak yapıyor.
Peşpeşe yenileri gelmeye devam ediyor. 4 ülkenin uçak gemisi gövde gösterisi yapıyor. Kıbrıs'ta ABD ve İngiltere üsleri ile adaya yerleşmiş durumda. Kıbrıs istihbarat örgütlerinin neredeyse merkezi durumuna geliyor. Ege'de, önüne ekmek atılır gibi para atılan Yunanistan, uzaktan kumandalı tahriklerde bulunarak sahiplerine diyet ödüyor. Diğer bir komşumuz Ermenistan 'da sokaklar karıştı, askerler de hükümet aleyhtarı göstericilere katıldı, çatışmalarda 8 kişi öldü, ne olacağı belli değil. Bölgemizde yaşananların hiçbiri tesadüf değil. Çevremizi sarmalayan topraklarda birileri sürekli fitne tohumları ekiyor. Geçtiğimiz hafta Fransa Cumhurbaşkanı Macron "Balkanları Türklere bırakamayız" dedi. Bu konuşması satır aralarında kayboldu gitti. Balkan ülkeleri zaten bizim değildi. Peki Macron neden böyle konuşma ihtiyacı hissetti? Baktığımızda Balkanlarda Türkiye'ye karşı büyük bir gönül bağı ve hayranlık var. O ülkeleri gezdiğimizde buna yakından şahit oluyoruz. Buna karşılık ABD, Almanya ve Rusya bankaları ile balkan ülkelerine girerek büyük bir nüfuz çatışması yaşıyor. Türkiye'yi 2003'ten beri kaybedenler ve bağımsız kararlarıyla karşılaşanlar etrafımızda adeta gerilim duvarları örerek bizi ablukaya almaya çalışıyor. Hedefleri Ankara'yı geçmişte olduğu gibi ele geçirip bu ülkede istedikleri gibi at oynatmak. Bu amaçla içimizde de her türlü işbirlikçi ve gönüllüleri de kullanıyorlar.Bu amaçla şeytanın aklına gelmeyecek kirli ittifakları hayata geçirerek sahaya sürüyorlar. Yeni parti ve ittifakların kuruluş karargahı olarak çalışan Amerikan elçiliğinde ışıklar sabahlara kadar yanıyor. İyi çocuklar ile Boğaz'da gizli toplantılar tüm hızıyla sürüyor. Amerika ve Avrupa'nın kapıkulu olmamız hayaliyle yaşayan Boğaz aileleri, Ankara'nın tekrar altın tepside Batı'ya teslim edilmesi için "Ne yapabiliriz" diye kafa patlatıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bu ülkeden para kaçıranlar birgün bedel öder" demesi boşuna değil. Çünkü Batı'daki sermaye odakları bu ülkede seçim öncesi oyunlar oynarken, içerideki ortakları da boş durmuyor. Acaba "Bir kriz çıksa Erdoğan gider mi" diye birilerinin bastığı düğmeye balıklama atlayanlar var bu ülkede. Amerika'daki lobilerde, Ankara'nın istendiği tüm Avrupa başkentlerinde, istihbarat merkezlerinde "Seçimleri nasıl provoke ederiz" diye 24 Haziran'a kadar toplantılar yapılıyor, yapılmaya devam edecek. Kandil'den bile ses çıkıyor, seçimlerde Amerika merkezli kurulan ittifaklara oy verilmesi talimatları yağıyor. Amerika'nın devlet yayın organı bile Irak'ta PKK'lıya ulaşıp röportaj yapıyor, "Abdullah Gül Erdoğan'ın karşısına çıksa HDP oy verir mi" diye soruyor. "Evet" cevabını alıyor. Taa Washington'dan acaba Abdullah bey aday olur mu diye hayaller kurup, sınır ötemizde bile yoklama çekiyor, kulis yapıyor. Avrupa meydası "Erdoğan kesin kazanacak" diye çığlık atıyor, "Bunu durdurmak için bir şeyler yapılmalı" diye yırtınıyor. Bir bakıyoruz, bir şeyler yapılmaya başlanıyor. Kimileri seçim öncesi partisini bırakıp başkasına geçiyor. Bu dönemde kitleleri koyun gibi bir yerlere çekmeye, ülkemizde sandık öncesi terör eylemleri yaptırmaya çalışacaklar. Bu uğurda yine kendilerini etrafa bol bol da para saçarak paralayacaklar. Ancak nafile! Ne yaparlarsa yapsınlar, yine kaybedecekler. Kaybetmek son 14 yıldır onların kaderi oldu. Çünkü uyuyan dev artık uyandı. Tüm oyunlar, kumpaslar, tezgahlar artık Türk halkı tarafından hücrelerine kadar biliniyor. Bu Millet yine, etrafımızı ateşle saranların yangınını yüzlerine çarpacak lideri seçecektir. Çünkü Türkler artık kazanmayı biliyor...