Başbakan Libya'ya gitti diye yapılan 28 Şubat post modern darbesinin yıldönümünde Cezayir'deyiz...
Bu ülkede 80 bin Türk yaşıyor, 800'ün üzerinde Türk şirketi var. Karşılaştığımız ilk Türk işadamı "Burada korkunç bir yabancı düşmanlığı var. Sadece Türk olmak ayrıcalıklı. Halk bizi çok seviyor" diyor. Gururlanıyoruz.
Cezayir halkı ülkeye gelen yabancıların yıllarca topraklarını sömürdüğünü, Osmanlı'nın ise sadece koruyup adalet dağıttığını düşünüyor. 2005'te bisikletle dünya turuna çıkan bir Türk vatandaşı Cezayir'e de geliyor. Bisikletiyle bu ülkeyi de baştan sona dolaşıyor. "Bir kuruş harcamadım. Çünkü bisikletimin arkasına Türk bayrağı asmıştım.
Bu nedenle kimse benden para almadı" diyor. Cezayir'deki 80 müteahhitlik firmasından birinin sahibi ile sohbet ediyoruz. "Bu ülkede Türk olmanın ayrıcalığını sonuna kadar yaşıyoruz. Bize Hayrun Nas yani, 'İyi insan' diyorlar.
Bunu ecdadımızın bu topraklarda bıraktığı izlere borçluyuz" diyor.
Osmanlı ile bir kez daha gururlanıyoruz.
Koca bir imparatorluğu içerideki işbirlikçileri vasıtasıyla parçalayanlar, gelip bu topraklara kondular. 3 kıtadaki topraklarımızı aralarında paylaşıp, Lozan'da dar alana sıkıştırdıkları yüz ölçümde bizi birbirimizle kavgaya tutuşturdular. Başımızı kaldırıp dışarıya bakamadık. Şimdi Cezayir'de "Keşke bizi de Erdoğan yönetse" diyenlerle karşılaştık. Türk sevgisinin buralarda nasıl olduğunu gördükçe, kaybedilen 100 yıla "Ah" çektik. Fransızlar girdikleri bu ülkede SOYKIRIM yaptılar, tam 8 milyon kişiyi katlettiler. Sadece bir kasabada bir gecede tam 45 kişiyi kurşuna dizdiler. Buralarda büyük bir acı, BATI'ya hayal edemeyeceğiniz kadar büyük bir düşmanlık var. Katilleri sevmiyorlar. Yıllarca bu topraklarda Osmanlı düşmanlığını yalanlarla, iftiralarla yaymaya çalışan kan emici sömürgeciler asla bunu başaramıyorlar. Türkiye gönül bağlarının olduğu topraklara sömürmeye gelmiyor. Birlikte paylaşmaya, beraber adil kazanmaya koşuyor. THY her gün Cezayir'e 3 uçak kaldırıyor, yer yok.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika'ya en çok gelen iki dünya liderinden biri. Bu ziyaretle Afrika ülkelerine yaptığı çıkartma sayısını 30'a yükseltiyor. 2003'te 12 Afrika ülkesinde elçiliğimiz varken bugün bu sayı 41'e çıktı. Erdoğan Cezayir'e 4. kez geliyor.
Savunma anlaşmaları, silah ihracatı için masaya oturuyor. Yine 2003'te kara kıtayla 3.5 milyar dolar olan ticaret hacmimiz bugün 20 milyar dolara ulaştı.
Müteahhitlerimiz son dönemde hükümetin açtığı yolda adeta uçuyor. Bugüne kadar 119 ülkede 355 milyar dolarlık taahhüt tamamlayan Türk müteahhitlik sektörünün oluşturduğu toplam hacmin %18'i Afrika kıtasında gerçekleşti.
Ruanda'dan Senegal'e her yerde Türklerin inşaatları yükseliyor. Maden ruhsatı karşılığında bile inşaat yapacak duruma geldik, hızımıza yeryüzünde yetişecek yok. Müteahhitlerimiz sadece Tanzaya'dan 2017 yılı içinde 3.1 milyar dolarlık iş aldı. Mozambik'te de Türk inşaat sektörü parlayan yıldız olarak sahne alıyor. Manzara ve rakamlar birilerini delirtiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Çad'ı ziyaret ettiği gün Fransa sömürgesi Çad kabinesinden 10 bakanı görevden almıştı. Bizden korkuyorlar. Buralardaki gücümüzü ve onların sömürü düzenine sokacağımız çomağı biliyorlar. O yüzden bizi içeride, kendi sınırlarımız etrafında tutmak, dışarıda bizi bekleyen milyarlarca kalbe bağlanmamızı engellemek için her yola başvuruyorlar. İçerideki ittihatçı BATI kumandasındaki her şeye "HAYIR" diyen zihniyet bundandır. Dünyada terör örgütleri ile en çok mücadele etmemizin sebebi de budur. Bizi terörle oyalayarak sömürdükleri topraklara zaman ayırmamızı engellemeye, soyma düzenini devam ettirmeye çalışıyorlar. Türkiye de dünyaya "Beni Afrin'de karşımıza sürdüğünüz terörle savaştırsanız da ben artık eski Türkiye değilim.
Terörle, dolayısıyla sizin kirli planlarınızla da savaşırım Afrika'ya da aynı anda çıkartma yaparım" mesajı veriyor. Allah'a şükür artık bu GÜCE sahibiz. Ne demiştik?... Evet milyarlarca kalp bizi bekliyoruz. Gidiyoruz..
Gururla... Gör bak neler olacak!