"Türkiye 'nin endişelerini anlıyoruz" diyorlar. Bu cümle güzel... Ama bir de işin aması var. Batıdakiler bizim endişelerimizi anladıktan sonra cümleye "Ama" diye devam ediyorlar. "Ama DEAŞ ile mücadeleye odaklanmalıyız." PKK da bir terörist grup ama. Tüm dünya böyle kabul ediyor. "Olsun biz DEAŞ'a odaklanalım." Ortada DEAŞ kalmamış adamların dediği naneye bak. NewYork Times da dün "Beyaz Saray Türkiye'yi eleştirmekten kaçındı ama aynı zamanda da Ankara'yı DEAŞ ile mücadeleden sapmamaya çağırdı" diye yazıyor. İşte utanmazlık ve ikiyüzlülük de burada başlıyor. PKK Afrin'de hapishanelerde tuttuğu DEAŞ üyelerini Türkiye'ye karşı en ön cephede savaşmak şartıyla anlaşarak serbest bıraktı. Bu alçaklık belli olmasın diye de hepsini traş etti. Bu "Sakal" operasyonunun mimarı da Amerika'dır.
Çünkü PKK'nın komutanı ABD'dir, Pentagon'dur. Onlardan izin almadan tuvalete gidemeyen bir PKK, DEAŞ militanlarını traş ederek üzerimize salmayı akıl bile edemez.
Hadi DEAŞ ile mücadeleye odaklanacağız...
Madem böyle diyorsunuz olayın üzerine gidelim... Amerika DEAŞ üyelerini hapishanelerden çıkararak serbest bırakan PKK'ya hesap sorsun. Buna odaklansın. Hadi gelin yürüyelim DEAŞ'a özgürlük olayının üzerine birlikte. Alın size odaklanma hedefi...
Odaklanırlar mı? Asla... Bunlarda psikolojik sorun var. Tüm uzmanlar psikoloji sorunu yaşayanların odaklanma zaafiyeti içinde olduğunu söylüyor. Bunlar hasta. Sadece kendi çıkarları için teröristlerle müttefik olacak kadar delirmiş şizofrenlerle karşı karşıyayız.
O yüzden biz tüm terör örgütleri ile mücadele eden tek Milletiz. Tüm terör örgütlerine odaklanan yegane ülkeyiz. Adamlarda alçaklık o kadar ileri boyuta ki, utanmadan bir de Türkiye'ye nasihatler veriyorlar. Mesela bir başka gazete Times de dün "Türkiye NATO'nun bir üyesi olarak Orta Doğu'daki amaçlarını gerçekleştirmek istiyorsa müttefiklerinin güvenini tazelemelidir" diye yazıyor. Bir öküz bile böyle çağrı yapmaz. Müttefiklerimizin güvenini tazelemeliymişiz. Lafa bak... Kim kimin güvenini tazelemeli acaba? Taa Obama döneminde ABD savunma bakanı Meclis komisyonunda hesap veriyordu. Komisyon Başkanı "PYD'nin PKK ile ilişkisi var mı" diye soruyordu. Bakan kekeleyerek "Evet" diyordu. Komisyon Başkanı "PKK terörist değil mi" diye yeni bir soru ile geliyordu. Savunma Bakanı terleyerek "Evet" diyordu. Bile bile Türkiye'ye saldıran teröristlerle müttefik olanların güvenini sağlayacakmışız. Times'daki kafanın içindeki boşluğa bakın. Beyinsizler önce "Terörist olduğunu kabul ettikleri militanlarla müttefik olanların yargılanması ve Türkiye'nin Batı'ya güveninin sağlanması gerekir" diye yazın da siz de beyin olduğuna kanaat getirelim. Batı'nın bütün başkentlerinde PKK'ya ofis açtınız ofis...
Binlerce PKK'lının yanında FETÖCÜ kanlı katil darbecileri bile kucakladınız. PKK'nın eline binlerce TIR silahları tutuşturdunuz.
Suriye'nin güneyinden sizin eğittiğiniz çok sayıda canlı bomba bu ülkeye giriş yaparak yüzlerce sivil vatandaşımızı öldürmek üzereyken yakalandı. Batı artık Ortadoğu'da başarılı olmak istiyorsa Türkiye'nin güvenini sağlamak zorunda. Türkiye "Artık yeter" diyor. Sabır bırakmadınız 82 milyonda.
Oynadığınız tüm oyunlar ve tezgahlar biliniyor artık. Coni'nin Dışişleri Bakanı Tillerson da çıkmış "Suriye'de Türkiye ile birlikte çalışabiliriz" diyor. " Günaydın uykucu... Ankara günlerce size çağrı yaptı. "Rakka'daki DEAŞ'a birlikte odaklanalım" diye... Siz kalktınız kurduğunuz terör örgütü DEAŞ'a komutanlığını yaptığınız terörist PKK ile yürümeyi tercih ettiniz. Şimdi kalkmışlar "Birlikte çalışalım" diyorlar. Bunların hepsi zaman kazanmak için aşdatmaca operasyonudur. Yıllarca ABD'ye seslendik...
"Milyonlarca insan canını kurtarmak için evini terkedip Suriye'den Türkiye'ye sığınıyor. Müttefikiniz zor durumda kalmasına rağmen kapılarını açıyor. Bu evlerinden yurtlarından edilen masumlar için uçuşa yasak güvenli bölgeler oluşturalım" diye.
Gıkları çıkmadı... Can havliyle sırtında sadece yorganı ve kucağında bebekleri ile kaçan kadınlara, sivillere vicdanınızda gram yer yoktu güvenli bölge için. Şimdi ABD Dışişleri Bakanı kalkmış, Afrin operasyonu başlayınca Ankara'ya "Suriye'de birlikte güvenli bölgeler oluşturalım" diyor. Ne o namlu PKK teröristlerine çevrilince mi güvenli bölge aklınıza geldi. "Kanlı katiller için mi güvenli alan istiyorsunuz?" diye sormazlar mı adama.