Amerikalı terör uzmanları ekranlarda konuşuyordu. "El- Kaide, DEAŞ vs terör örgütlerini bitiremezsiniz. Öldür öldür bitmez, cesetlerin yerini başka canlı bedenler alır. Çünkü ortada bir ideoloji var.
İdeoloji sürdükçe terörist bulmak zor olmaz" diyorlardı. İşte PKK'ya komutanlık yapan Amerika, İngilizler'in "Sürekli savaşarak ölüm" inancıyla yoğurarak kurduğu mezhep Vehabiler'den CIA aracılığıyla DEAŞ ideolojisini kurdu.
Ardından bu ideolojiye dünyanın dört bir yanından, Suriye ve Irak'ı bölmek, bölge ülkelerini bu terörist örgüt sopası ile korkutup sömürmek için terörist taşıdı.
CIA kontrolündeki facebook, youtube ve twitter idolojiye en büyük terörist kaynağı sağlayan kurumlar oldu. Çok ilginçti... Geçtiğimiz hafta Batı medyasında "Rakka'ya otobüsler gönderildi, DEAŞ militanları taşınıyor" haberleri vardı. Bombaların yağdığı kente otobüsler sefer düzenliyor. Elini kolunu sallaya sallaya DEAŞ militanları otobüslere atlayıp yolculuğa çıkıyor. Rusya'dan da geçtiğimiz hafta sürekli açıklamalar geldi.
"Suriye'deki koalisyon güçlerinin DEAŞ operasyonları yalan.
Sadece göstermelik. Teröristleri taşıyorlar" diye.
TRANSFER MEVSİMİ
Suriye ve Irak'tan ayrılacak DEAŞ militanlarının nerede savaşacağı Pentagon'un hazırladığı bir raporla ortaya çıktı. Birçok blogda, bu raporun Pentagon tarafından güç gösterisi için sızdırıldığı yorumları revaçtaydı. Kuzey Kafkaslar, Doğu Asya, Yemen, Sina Yarımadası, Libya, Nijer gibi ülkelerde DEAŞ'ın ortaya çıkacağı belirtiliyor. Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Myanmar ve Filipinler'de DEAŞ üyelerinin konuşlandırıldı.
Yerleştirenlerin kimler olduğu artık hepimizce malum. Afganistan'da da binlerce DEAŞ üyesi var. Baktığımızda ABD'nin büyük önem verdiği Çin-İpekyolu hattının etrafı DEAŞ ile sarılmış durumda.
Pentagon'un, ABD için çok önemli olan bu bölgelere DEAŞ'ı göndereceğini anlamış bulunuyoruz. Amerikan Hava Kuvvetleri'ne ait helikopterler, ağustos ayında Deyrizor kentindeki 20 civarındaki DEAŞ saha komutanını bölgeden alıp yeni yerlerine konumlandırdı. İlk olarak Libya'da büyük bir DEAŞ saldırısı planlanıyor. Sadece Libya'da 6500 DEAŞ militanı bulunuyor.
DEAŞ içindeki 6000 Tunuslunun ülkelerine mi yoksa başka yerlere mi transfer edileceği henüz bilinmiyor. Aynı şekilde çok sayıda DEAŞ üyesi Rus da ülkesine dönme hazırlığında. Körfez ülkelerinden DEAŞ'a katılan binlerce militan da geri dönecek. ABD, körfezden tahsilat yapmak istediğinde çok sayıda bombalar patlayacak. 1000 DEAŞ militanı Avrupa'ya döndü, uyuyan hücre oldu. 6000 teröristin daha Avrupa'ya geleceği belirtiliyor.
İngiltere İçişleri Bakanlığı sadece geçen yıl Suriye ve Irak'tan dönen 400 DEAŞ militanından sadece 50'sinin tutuklandığını açıkladı. 350 terörist elini kolunu sallayarak Londra'da geziyor. Başka bir ülkede savaşa katılmanın suç olarak tanımlanmadığı bir dönemde DEAŞ'a koştukları için yasalar gereği geri dönenlere dokunamıyorlar.
KABUS GÖRÜYORLAR
Avrupa'dan, Asya ve Afrika'nın en ücra köşelerine kadar artık her yerde Pentagon komutasındaki PKK, FETÖ, DEAŞ terör orduları var. Bu görüntü, kendi kabuğuna çekilip parasal gücünü "Yeni Amerika" kurma sözüyle seçim kazanan Amerikan derin devletine, dünyanın her yerinde "Kullanışlı elemanlar" ile operasyon çekme fırsatı doğuruyor. Asya, Afrika ve Avrupa yeni dünya düzeni kurulana kadar kan gölüne dönecek. Filipinler'de bile DEAŞ bir şehri tamamen ele geçirdi. Aylar sonra o şehir daha yeni geri alınabildi.
Filipinler'de DEAŞ'ın ne işi var demeyin.
Devlet Başkanı, ABD'ye rest çekti, Çin ve Rusya'ya yanaştı. Aniden DEAŞ türeyiverdi. Hem de bir şehri işgal ederek.
Amerika'nın TERÖRİST DEPOSU'na çevirdiği Avrupa da, en şiddetli terör sancısını yaşayacak ülkeler topluluğuna adım atacak. Adam "Bizi tarihimizin en ağır terör tehdidi bekliyor" diyor, yaptığı açıklama manşetlere taşınıyordu geçen hafta. O İngiliz istihbaratı MI6'nın başkanıydı. Alman'ı da, Fransız'ı da kabus görüyor!