Celal Kıldağ da o Alman pasaportu ile İngilizler'e ait Cayman Adaları'na inmiş. Şimdi Cayman Adaları "Aranan bir katil ülkemize geldi.
Aklımız basmıyor. Ne yapacağız?
Bağlı olduğumuz İngiltere bize yardım etsin" diye ağlıyor. "Türkiye'ye mi iade edelim, Almanya'ya mı gönderelim Londra karar versin" diyor. İngilizler'le suçluları iade anlaşmamız var. Celal Kıldağ'ın terörist kimliği ve Cayman Adaları'nda çıkardığı kriz devletlerin kapsama alanına giriyor. Benim kapsama alanıma giren ise daha çok Cayman (TİMSAH) adalarının durumu. Ve kırmızı bültenle aranan katil, elini kolunu sallayarak gezdiği Almanya'dan neden çıkar? Onca yer varken 58 bin nüfuslu küçücük bir adaya gelir? Cayman Adaları, Madrid Anlaşması ile İspanya'dan alınıp Jamaika'ya veriliyor. Daha sonra bağımsızlık ilan edip Birleşik Krallığa bağlanıyor, İngiliz bayrağı çekiyor. Buna bağımsızlık diyorlar.
Neyse geçelim o tarafı, biz ortadaki garabet bir duruma el atalım. 58 bincik nüfuslu Cayman Adaları'nda kaç fon şirketi var biliyor musunuz? 2.1 trilyon dolar hacminde tam 11 BİN FON ŞİRKETİ faaliyet gösteriyor.
Benim doğduğum kasabam Yenişehir ile aynı nüfusa sahip küçücük adacık ülkesi, 1.4 trilyon dolar varlıkla dünyanın 6. büyük bankacılık merkezi durumunda. Her türlü vergi kaçakçılığının yapıldığı adada tüm terör örgütleri, haraç olarak topladıkları paralarla, uyuşturucu gelirlerini bu bankalarda ve şirketlerde rahatlıkla aklayabiliyorlar.
Nereden buldun, kimleri öldürdün, kaç ton uyuşturucu ile kaç kişiye dünya değiştirdin diye arayan yok, soran yok. Celal Kıldağ, dağdan gelen emirle Cayman Adaları'na gitmek zorunda. Yoksa Almanya'da katillere sağlanan lüks yaşamdan alıverirler adamı ve dağa kaldırırlar. Cebine pasaport koyan katilsever Alman hükümeti bile kurtaramaz onu. Dünyada paranın kaynağına asla bakmayan ve bu uğurda her türlü alçaklığı yapan bir sistem vardır. Bu sistemi kuranlar kaoslardan kazanan 12 ailedir. O ailelerin iktidarlara getirdiği hükümetlerden birinde olan ABD Dışişleri Bakanı Condoline Rice yıllar önce "Ortadoğu'da 22 yeni ülke kurulacak" diyorsa bu olacaktır. Bugün Suriye'de çocuklar, bebeler sarin gazıyla öldürülüyorsa bunun ardında kaostan kazanan PARANIN CAYMANLARI vardır.
Onların vatanı yoktur. Sadece ve sadece karargahları vardır. O bataklık karargahlar da bankalarıdır. Şirketleriyle yönettikleri ülkeleri isterlerse alırlar SÜPER GÜÇ yaparlar. Ancak bunun da bir bedeli vardır.
Hemen kriz çıkarırlar ve seni yere sererler.
Nitekim 2008 krizinde ABD halkının cebinden 5 trilyon dolar uçup gitmiştir.
Ancak para asla kaybolmaz, uçtuktan sonra krizi çıkaran bankaların kasasına konar.
Orası ince nakışla örülmüş bir yuvadır.
ABD'nin ulusal borcu 2016'da 16 trilyon dolara yükseldi. Alacaklıları söylemeye gerek var mı bilmem! Trump "Artık dışarıya müdahale etmeyeceğiz, ülkemizi borç batağından kurtaracağız" diyerek, ailelere ve şirketlerine savaş açarak iktidara geldi.
Esad sarin gazını verdi, çocukları öldürdü, Trump şimdi "Savaşacağız" diyor. Halbuki sarin gazı olayına kadar ABD kongresi "Yurtdışına gönderdiğimiz her asker bize yılda 1 milyon dolara maloluyor" konusunu tartışıyordu. Şimdi Suriye'ye müdahaleyi tartışıyorlar. Küresel sermaye bir rüzgar verir, alır seni taşır bir yerlere... 150 milyar dolarlık servete hükmeden FETÖ'ye de sonuna kadar sahip çıkarlar. E ne de olsa bankalarının en büyük müşterisidir. PKK'yı Suriye'de Amerikan bayrağı altında koruma şemsiyesine aldırırlar.
Cayman Adaları'ndaki 11 BİN FON ŞİRKETİ dedemin değil.
Dünyanın en büyük uyuşturucu şebekesi olan terör örgütü de bu PARANIN FİRAVUNU CAYMANLARA ait bankaların bir numaralı müşterilerinden biridir. Üstelik ikisi de PARA kazandıran KAOSLARIN uşağıdır...
Celal Kıldağ'ın bağlı olduğu dağ FETÖ gibi "HAYIR" diyor. İkisinin de müşterisi olduğu CAYMAN ailelerin tüm medyası da, Bilderberg'de kurdukları AB de aynı kampanyaya bayraktarlık yapıyor, "Güçsüz Cumhurbaşkanlığı Türkiye için ideal" diyor. Pekii... Biz ne yapacağız?
Ülkesinden CAYAN-MAN mı olacağız?.. Ame ne?
