At gözlüğü takmak daima maçı kaybetmek demektir.
Artık yapacak bir şey yoktur.
Aklı bir kenara bırakıp sabit gözle bakanlar tarih boyunca hep tokat yemiştir.
Üç puanı alan taraf sahada oynayanlar değil, tribünde avucunu ovuşturanlar olmuştur.
Gelin biraz gerilere gidelim.
1930'lu yıllar, yer Holodomor.
Bugünkü adıyla Ukrayna Kırım'ı.
O zamanlar Sovyetler Birliği'nin bir parçası.
Birileri gaz veriyor, bu bölgede tarım sektöründe çalışanları isyana sevk ediyor.
Holodomor'da tarımda üretim duruyor.
Büyük bir kıtlık başlıyor.
Sovyet yönetimi tedbir almak yerine dönüp bakmıyor bile.
Çünkü plan böyle.
Tam 10 milyon Ukraynalı ölüyor.
Peki tarım işçilerini üretimi durdurmaya ve isyana kim teşvik ediyor?
Cevabı dün sohbet ettiğimiz dünyaca ünlü YAHUDİ müzisyen Gilad Atzmon'dan aldım. YAHUDİ Gilad, "Tarım işçileri ile Sovyet yönetimini karşı karşıya getirip büyük bir soykırıma imza atanlar Bolşevik YAHUDİLER'di" diyor.
Peki amaç neydi? Yıllar öncesinden yıllar sonrasına bir köprü kurmak...
Onun da adı NEFRET KÖPRÜSÜ'ydü.
Ukraynalılarda bir RUS NEFRETİ oluşturmaktı.
YAHUDİ Gilad aynen böyle söylüyor.
Yıllar önce kurdukları o nefreti tam 80 yıl sonra Ukrayna'da kullandılar.
Bugün Ukrayna çorbaya döndüyse ve parçalanmaya başladıysa bu o ülkede oluşturulan ve temeli 1930'lu yıllarda atılan RUSYA NEFRETİ'dir.
Yahudi aklı yıllar sonrasına 70 sene önce böyle yatırım yaptı.
Sonra Yahudi BARONLARIN ekonomik tetikçisi dolar milyarderi SOROS'u Ukrayna'ya göndererek bugün iç savaşı ve bölünmeyi sağlayan KAOS'un finansörü yaptı.
Önce Nefret Köprüsün kurdular sonra Ukrayna'yı o köprüden geçirdiler.
Bunu ben söylemiyorum.
Dünyaca ünlü müzisyen Gilad Atzmon dün yukarıda anlattıklarımın altına imza atıp beni aydınlatan kişiydi.
Ve o da bir YAHUDİ'ydi.
Dönüp baktığımızda tam 150 yıldır bu ülkede de aynı manzara karşımızda duruyor.
Koskoca İmparatorluğu NEFRET ayaklanmaları ile ve bizden olanlarla paramparça ettiler.
Yıllardır bu ülkeyi inançlar, düşünceler, şekillerle uğraştırıp NEFRET köprüleri kurdular.
Sağcı solcu diye nefret ayrışmalarını hayata geçirdiler.
Türkçü-Kürtçü diye böldüler.
Laik-Antilaik diye NEFRET kampları kurdular.
Ve ne zaman ki Türkler Ortadoğu ve Afrika'ya inmeye başladı yeni bir NEFRET dalgasını sahillerimize vurdurdular.
Dünyaya "Peki" demeyen bir lider vardı ilk kez bu ülkede.
İngiliz-Amerikan Yahudi Medya Baronları ile taarruza geçtiler.
Gazetelerinde Erdoğan'ı "Diktatör" ilan ettiler. İçeride bu Nefret söylemine atlayacak yerli balık çoktu.
Onları da atlattırdılar bunun üzerine.
Ve öyle bir ALGI çalışması yaptılar ki, bin yıl düşünseniz yan yana gelmeyecek isimleri, grupları, inançları omuz omuza aynı cephede buluşturdular.
Dünyaca ünlü Yahudi müzisyen Gilad Atzmon Türkiye'de yaşananları anlamak isteyenlere dün şu açıklamayı getirdi; "PARA'yı takip edin...
Yahudi Baronları ve bankaları ile onlara hizmet eden yerli piyonları bulacaksınız."
Nefret köprüsüne çıkan ve çıkarılanlara duyurulur.
Ve bakılacak iki soru daha var; Soros'tan kimler para alıyor bu ülkede?
Dünya Baronları ile kim kol kola bu topraklarda?
