Tarihi 23 Kasım 2013

Şanghay sopası

Bugünkü Küresel sermayenin dedeleri Osmanlı'yı yıkan adamlardı.
O dönemin süper güçlerinden İngiltere'yi onlar yönetiyordu. Osmanlı'yı paramparça ettiler. Ve parçalanan imparatorluktan doğan her yeni ülkeyi kendi haline bırakmadılar.
Torunlarına devrettiler ve hala içerideler.
Bugün küresel sermayenin Musevi Baronları olan torunlar, ortakları vasıtasıyla yüzyıldır Türkiye'yi istedikleri gibi yönetiyorlar.
Başbakanları indiriyor, idam ediyor, zehirliyorlar.
İstediklerini devletin her kademesine yerleştiriyorlar.
Bakın çok tuhaf bir durum var ortada.
Türkiye'de büyük sermaye hep küresel patronlarla ortaktır.
Londra-Washington-Tel Aviv üçgeninde masalara birlikte oturur.
İngiltere kraliçesinin sarayına kadar girer.
Hatta İngiliz Başbakan'ın odasına arka kapıdan girenler bile vardır.
Bu kadar büyük güçtürler bizim Baronlar.
Ancak tam 50 yıldır kanka oldukları Küresel Sermaye Baronlarının kurduğu Avrupa Birliği'ne bizi almazlar.
Bizi kapıdan içeri sokmazlar.
Bizim PARADORLAR, Dünya PARA İMPARATORLUĞU'nun birer üyesidir.
Bu imparatorlukta söz sahibidir.
Ancak iş Avrupa Birliği'ne gelince bizi oraya aldıracak gücü bitiverir bunların.
Onların güçleri sadece Türk Başbakanları ayağına çağırmak, indirmek ve yönetmekten geçer.
Çünkü Küresel Baronların istediği budur.
Bu ülke "Ben şu kadar vergi veriyorsam tabii ki bu ülkeyi yönetmeye hakkım var" diyen patronlar görmüştür.
Ama Avrupa Birliği için 50 yıldır bu ülkenin bekletilmesine gıkları çıkmaz.
Dışarıdaki büyük baronlara, ortaklarına gidip "HÖT" demezler.
Diyemezler.
Sadece seyrederler.
Avrupa Birliği'ne bugüne kadar "GIK"ını çıkaran tek kurum bu hükümet olmuştur.
Başbakan'ın Rusya seyahati bu açıdan çok önemlidir.
35 milyar dolarlık ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarmayı hedefleyen bir gezidir bu.
Rusya'dan doğalgazdan sonra petrol de Karadeniz'in altından borularla bu ülkeye taşınacaktır.
2013 sonuna Türkiye'ye gelen Rus turist sayısının dört milyon olması beklenmektedir.
Ve dahası dün Putin açıkladı.
Türk müteahhitleri sadece Rusya'da 50 milyar dolarlık bir hacme ulaştı.
Küresel sermayenin mason localarla yönettiği Haçlı Avrupa Birliği'ne bize 50 yıldır sokmaması normaldir.
Ama sadece bir ülkeyle, yani Rusya ile 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşırsan...
Ve dahası 50 milyar dolarlık inşaat hacmini daha yukarılara taşırsan...
Enerji ortaklıklarına girersen...
Küresel Sermaye Baronları ve onların yönettiği ülkeleri takmazsın.
Gidip St. Petersburg'da "Biz de Şanghay örgütüne girelim. Türkiye buna hazır" dersin.
Bu bir milattır ve TAM bağımsızlığın ilanıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı dün Rusya'da bunu yapmıştır.
Ve bu ülkeyi 50 yıldır Avrupa Birliği kapısı önündeki paspasta bekletenlere en ağır tokattır.
Küresel sermaye ve İngilizlerin kirli çamaşırları bu ülkede artık temizlenme dönemine girmiştir.
Bataklıkta St.Petersburg gibi Avrupai bir şehir kuran ve aşık olduğu ÇAMAŞIRCI kız Katerina'dan doğan çocuğunu tahta geçiren kişi Çar Büyük Petro'ydu.
Büyük Petro'nun yazlık olarak kullandığı Konstatinovski sarayındaki "Shanghay" çıkışı Avrupa'ya bir sopadır.
Göreceksiniz...
Elleri mahkum.
Avrupa Birliği bize gelecek ve YALVARACAK.
Gülmeyin.
Görün bakın neler olacak!!!