Şapkalı, peruklu bir şovmen sanatçı gözdemiz oldu. Sıra dışı davranışlar, sıra dışı giyim... Sıra dışı sanat anlayışı... Her ne kadar Türkan Şoray'ın tablosunu 220 kağıda satın alıp gönüllerimize taht kursa da, her ne kadar Müjde Ar'ın canlı yayanındaki "t...ak" gafıyla Müjde'yi bile şaşırtsa da, ona öyle bir 'Andy Warhol' muamelesi çekilmeye başlandı ki, durum Akakçe'yi mutlu etse de beni fena halde kıl ediyor.
"Bir gün gelecek herkes 15 dakikalığına ünlü olacaktır" cümlesinin dışında, Andy Warhol hakkında bilinmesi gerekli şeyler listesi altta:
Warholl, yerleşik ahlak, sanat ve hayata bakış açısını tümüyle değiştirmek isteyen bir sanatçıydı.
Sanatta "eşsiz ve tek" eserlerin karşısına çıktı. Onun içindir ki, tablolarının çoğunu serigraf ile bastırıp çoğalttı. Mona Lisa gibi tek ve sahip olunmazların karşısındaydı.
Bu yüzden Coca Cola şişelerin çoğalttı, Marliyn Monreo resimlerinin ayrı baskılarını yaptı. Sanat denen şey onun için ulaşılmaz, tek bir tablodan ya da heykelden ibaret değildi. Herkesin, her zaman satın alabileceği bir meta'ydı. Şimdi bir tablosu milyonlar ediyor o ayrı.
Sanıldığı gibi pop kültürden yararlanmadı, bu popüler kültürü bizzat yarattı. Ki bu nedenle "Pop art" ismi onunla anılır hala.
Ayrıca, çevresine topladığı onlarca genç sanatçıyla, resimden, müziğe, sinemaya kadar bütün sanat dallarını silkeledi... Adeta bir devrim yaptı. Hala rock efsanesi guruplardan biri olan Velvet Undurground onun çocuklarıydı... Nico'da. Kurduğu bu klana "Andy Warholl and his Factory" adını verdi. Yani Andy ve Fabrikası. Çünkü Pop Art'ın ruhu bir fabrikaydı. Bir sanat müzesi değil.
Ve.... Hiçbir zaman çıkıp kendisi ve eserleri hakkında hiçbir laf etmedi. Her zaman kendi gizemini korudu, onunla bir söyleşi yapmak isteyen gazeteciler, televizyoncular kuyrukta beklerken o fabrikasında üretimi sürdürüyordu.
Gelelim bizim çakma Andy'ye... Bakarsanız CV mükemmel, harika çocuk. New-York'u fethedivermiş! Ama bir iki internet tıklamasında onun gibi binlercesini bulabiliyorsunuz. Bizimkinin farkı, bizi iyi yemesi. Tam medya monkey. En son söyleşisinde "Kıyafetlerin yurt dışında da ilgi çekmiyor mu?" sorusuna "Çekmez olur mu, insanlar benimle fotoğraf çektiriyor..." dedikten üç beş satır sonra "Türkiye'de parmağımda yüzük bile dikkatleri çekiyor. Biz Türkiye'de, Newyork'tan farklı bir yüzyılda yaşıyoruz..." diye yumurtluyor.
Şimdi Helin Avşar ile röportajını dört gözle bekliyorum. Yoksa yaptın da kaçırdım mı?
Ne demişti Andy Warhol: "Herkes 15 dakikalığına şöhret olacak" Yanılmış, Haluk bizim başımıza tebelleş oldu.
***
Tükürsem, 'yüce sanat' diye tükürüğümü çerçeveleyecekler"
Pablo Picasso