Tarihi 20 Şubat 2024

Unutmak!

YARATILAN bir korku iklimi varken, insanların birçoğu da her şeyin kötü olmasından medet umuyor. "Şu deprem nerde kaldı?" diyen analizciler bile var. İnsanlık yoklamasında "buradayım" diyenler parmakla gösteriliyor.
Ne çok kirlendi vicdanlar. Nefret ve sevgisizliğin yeni ulaşım aracı sosyal medya da bunları emrediyor çünkü!
Yalan ve iftira en tehlikeli dekor.
Görüş alanından insanlığı çıkaranlar kötülüğe merdiven dayıyor.

***

Güzelliklerimizi faytonların çektiği yıllardan, son model otomobilleriyle hava basan züppelere geçiş yaptık.
Borsa işlemleri, para piyasaları insan hayatından daha çok değer bulurken insanlığın ölçüsü para. Hayatın öznesi paralandığı içindir ki ölen insanlık da kapanmayan yara.
Doyumsuzluk almış başını giderken ve paranın karşısında yelkenler suya inerken, "aynı düşün kardeşliğini" bulmamız pek mümkün görünmüyor artık.

***

Hayat uzun bir yolculuksa ve bu yolculuğun mutlaka bir sonu varsa, araya yalanı ve nefreti sokarak ne çok şeyi kaybettiğimizin farkında değiliz.
Yüksek sesle soruyoruz, "ne oldu?" diyoruz "bu ülkenin güzel insanlarına?" "Sır oldu" diyorlar.

***

Bahçeleri tellerle çevirirlerdi de inadına gülleri koklamak için telleri aşardık.
O bahçelere girmenin de o bahçelerden kaçmanın da özgürlüğünü hissederdik güneş yanığı gömleklerimizle.
Sanatta bile başkalık vardı.
Huzurlu bir esinti ölümsüz aşkların hikayesini anlatırdı bizlere.
Rüzgar ve gül iklimiydi.

***

Aile kavramı kutsaldı, gururunu omuzlarında taşırdı babalar.
Ayakkabılarının altı delik olsa ayağa düşmezlerdi. Küçük el radyoları vardı, yalan yoktu, dinlediğimiz maçlarda bile görmediklerimiz bizlere en adil şekilde anlatılırdı.
Meslek onuru diye bir gerçek vardı.
Ceplerde bozuk paraların şıngırtısı ama kimse kimsenin canına da malına da göz dikmez, üstelik sofrasını bölüşürdü.
Haysiyetti insanlığın öznesi.
Yoksulluk ve sevda iklimiydi.

***

Doğruluğun, dürüstlüğün hamalı olmak yük bindirir insana. İnsan olan da o yükten gocunmaz ve helal kazancın dışındaki hiçbir kazanca dönüp bakmaz bile.Geçmişteki o görkemli saygıya ve duygulara asla ulaşamayacağız. Çünkü bizler o güzellikleri unutarak kaybettik.
Sevginin saygının ve bütünlüğün kökünü kurutarak!

MUTLULUK TAKVİMİ
Evinde ekmeğini kendin yap.
Bilgi sahibi olacağın programları izle.
İnadına gülümse.

Gönlümü teslim aldı hüzün
İçimde senden kalan
Cam kırıkları
Aynada sensiz yüzüm
Hiç kimse dindiremedi
Bu hıçkırıkları

Bir gece yarısı
Usulca pencerenden
Dışarı bak göreceksin
Köşe başında
Nöbet tutuyor gözlerim
Öyle kolay değildir
Beni unutmak
Hala sokaklarındadır
Ayak izlerim
Hakkı YALÇIN

Yeni trend; itinayla yüz kızartılır, utanç duyulmadığı içindir ki ücret alınmaz!

Yaşlılık!
Huzurevlerinde yaşayan insanların hüznü vardır. Onlar geriye alınmayan zamanın içindedir, şimdiki zamanın dışında!
Onların bir odada kaderlerine terk edilmişliğe alternatif yaşam deniyor.
Birçoğu kendi çadırını kurmuş da ölümü bekleyen göçebeler gibi.
Elde avuçta bir şey kalmayınca elde kaç gün kaldığını hesaplıyorlar.
Çoğu ölüm kapılarını çalmadan kırmızı ışıkta geçmeye hazır.
Yaşlılık herkese eşit davranmıyor ama yine de kendilerini şanslı sayıyorlar, sokaklarda mendil satanlara mahsuben!