Osmanlı İmparatorluğu'nun ünlü mimarı Mimar Sinan'ın yüzyıllar önce gerçekleştirdiği bir zeka gösterisi hikayesiyle Japonlar'ı büyüledi. Japonya'dan gelen uzmanlar, Mimar Sinan'ın eserlerinde gizlenmiş akıl dolu detayları keşfetmek için Türkiye'ye geldi ve karşılaştıkları manzara karşısında adeta şaşkına döndüler.
1999 depreminin ardından Selimiye Camii'nde yapılan kuvvetlendirme çalışmalarında, Japon mimarlar şaşırtıcı bir keşfe imza attılar. 1500'lü yıllarda inşa edilen bu muazzam yapının içinde, Japon mühendisler raylı sistemlerin izlerini buldular. Bu beklenmedik keşif, Japonları kendi ülkelerinde depreme karşı dayanıklı binalar inşa etmeye yönlendirdi.
MİMAR SİNAN'IN MUHTEŞEM ZEKASI
Japon mimarlar, Selimiye Camii'nde buldukları raylı sistemleri inceledikten sonra, Mimar Sinan'ın teknolojik öncülüğünden etkilendiler. Camideki bu sistem, deprem anında binanın yatmasına izin vererek hasarı en aza indiriyordu.
Bu bilgiyi ülkelerine dönen Japon mühendisler, Mimar Sinan'ın eserlerinden ilham alarak modern, depreme dayanıklı binalar inşa etmeye karar verdiler.
JAPON MİMARLARIN UYGULAMALARI
Japon mühendisler, Selimiye Camii'nden edindikleri bilgileri kendi projelerine entegre ettiler. Yatay hareketliliği sağlayan raylı sistemler, deprem anında binanın esnek bir şekilde tepki vermesini sağlıyordu. Bu sistem, Japon binalarının depreme karşı direncini artırarak, yapısal güvenliği maksimum seviyeye çıkardı.
Japon mühendislerin Selimiye Camii'nden aldığı ilham, bu tarihi yapıya yeniden bir değer kazandırabilir. Modern teknoloji ve mimari bilgi birikimiyle birleşen bu yaklaşım, hem tarihi eserin korunmasına hem de günümüz inşaat sektörüne yeni perspektifler sunmaya aday. Selimiye Camii, Mimar Sinan'ın mirasının sadece geçmişte değil, gelecekte de etkileyici olmaya devam edeceğini gösteriyor.
