İmamın en acı görevi! 34 yakınını toprağa verdi

Adıyaman Yeni Mezarlık Camii İmam Hatibi Mehmet Tahir Durmuş, kendisi başka evden sağ çıkıp bir başka binada oturan kızı ve gelinin kurtardıktan sonra görev yerine gitti. Durmuş, 8 yıldır görevli olduğu camiye geldiğinde Mezarlıklar Müdürlüğü önünde yüzlerce cenazenin yan yana olduğunu görünce adeta kendinden geçti. Durmuş; kadınlara kadın, erkeklere de erkek tarafından teyemmüm edilerek cenaze namazlarını kıldıktan sonra defnettiklerini söyledi. Durmuş "En acıyı tahminimce ben yaşadım. Boynuma sarılarak 'Bu benim babam', Bu benim ablam', 'Bu benim nenem, dedem' diyerek ağlayanlara 'Korkmayın, bunlar afette vefat eden Müslümanlardır' diyerek teselli ettik" dedi.

SON DER'ECE' ÜZÜCÜ
Hatay Antakya'da depreme yakalanan Ece Köseoğlu (25), 114. saatte enkazdan sağ olarak çıkarıldı. Onu kurtaran kahramanlarına enkazdan çıkarılırken "Avukat Ece'yim ben. Annem yanımda" diye haykırdı. Hastaneye kaldırıldı. Büyük bir ameliyat geçirdikten sonra yoğun bakıma alındı. Ama kurtarılamadı. Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu avukatın ölümü yakınlarını ağlattı. Anne Ferda Köseoğlu ile anneannesinin de depremde yaşamını yitirdiği ortaya çıktı.

CAN DOSTLARI ÖKSÜZ KALDI
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde İngilizce öğretmeni olarak görev yaptığı dönemde sokak köpeklerini besleyip, onlar için birçok kulübe yaptıran Eda Kırkıcı'nın tayini, geçen yıl memleketi Hatay'a çıktı. Kıkırcı, Şemdinli'de 5 yıl görev yaptıktan geldiği memleketinde de kendini sokak hayvanlarına adadı. Ancak, yaşadığı bina depremlerde yıkıldı. Enkaz altında kalan Kırkıcı'nın dün gece cansız bedenine ulaşıldı.

'CAR'DAŞIM BENİM!
Azerbaycan'ın başkenti Bakü'nün kuzeyindeki Ceylanbatan kasabasında yaşayan 33 yaşındaki Server Beşirli, Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremlerden etkilenenlere destek için akrabalarından ve köy halkından topladığı yorganları, Türk ve Azerbaycan bayrağının dalgalandığı eski aracının tavanına yükleyerek Bakü'ye gitti. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Azerbaycan'da topladığı yorganları eski aracının tavanına yükleyerek Türkiye'ye gelen Server Beşirli'ye hayırsever bir iş insanı tarafından otomobil hediye edildi. Beşirli, Adıyaman'da olduğu için araç babası Rasim amcaya verildi. Beşirli, "Burada insanlar çadırlarda yaşıyor. Elimizden gelen yardımı vermeye çalışıyoruz. Üç gündür buradayım ve yardımlara katıldım. Kardeş ülkeye yardım edilmesi gerekiyor. İlk gün giyim, yatak, battaniye ve ayakkabı temin ettim. Sonrasında erzak toplamaya çalıştım. İki millet bir devlet olarak bu acı Azerbaycan'da çok hissediliyor. Yaşlısından çocuğuna birçok Azerbaycanlı burada yardım çalışmalarına katılıyor. Türkiye'nin acısını paylaşıyoruz" dedi.

DOSTLAR KÖTÜ GÜNDE BELLİ OLUR
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Türkiye'de yaşanan depremlerin yüzyılın felaketi olduğunu söyledi. Scholz, Türk atasözü ile verdiği dayanışma mesajında, "Bir Türk atasözüne göre gerçek dost kötü günde belli olur. Almanca'da da benzer bir şekilde 'gerçek dost kendini zor günde belli eder' deriz. Bizler gerçek dostlarız. Dostlarınız olarak acınızı paylaşıyoruz. Dostunuz olarak da sizi zor gününüzde yalnız bırakmayacağız. Bu soğuk kış günlerinde ve gecelerinde kelimenin tam anlamıyla varlıklarının yıkıntılarıyla yüzleşen herkesle kalbimiz bir" dedi.

NAURU'DAN DESTEK VAR
Yıkıcı depremler sonrası birçok ülke, kurum ve kuruluş arama kurtarma çalışmalarına destek olmak için Türkiye'ye koştu. Aynı şekilde 155 ülkede Türkiye için yardım kampanyaları başlatıldı. Güney Pasifik'te bulunan 12 bin nüfuslu Nauru Cumhuriyeti de Türkiye için kampanya yaptı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da yardım konusunda bazı rakamlar verdi:
● Yardım teklifinde bulunan ülke sayısı 102.
● 88 ülke deprem bölgelerinde sahada yardım etti.
● 23 ülke görevini tamamlayarak ayrıldı. Şu anda 65 ülke halen sahada.
● 11 bin 302 yabancı personel geldi, 5 bin 326'sı ayrıldı.

İLK KEZ SÖYLÜYORUM
Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, olası İstanbul depremiyle ilgili konuştu: Türkiye'de en fazla deprem üreten iki fay var. Biri Kuzey Anadolu fayı, diğeri Doğu Anadolu fayı. Her iki fay enerjisinin büyük bir kısmını boşalttı. Bu demektir önümüzdeki birkaç yüz sene içerisinde Türkiye'de çok büyük bir deprem olmayacak, en azından bu iki fay kuşağı boyunca. Bu bizim için ülkeyi depreme hazırlama açısından bir şans. İrili ufaklı başka yerlerde deprem olabilir, burada da küçük depremler olur ama Türkiye'nin en ağırlıklı fay zonları enerjiyi boşalttı. Bu bir imkan, bunu ilk kez söylüyorum bunu bütün Türkiye duysun.

ÖLMEDİM YAŞIYORUM
Antalya'da yaşayan Furkan Uçar (33), Hatay'da ailesinin yanına giden eşi Havva'yla 22 aylık kız bebeği Asya Mina'yı depremde kaybetti. Deprem anında orada olmamasına karşın kayıtlara ölü olarak geçti. E-Devlet'ine giremedi. Çağrı merkezini aradığında ise "Vefat dolayısıyla aktivasyonunuz sonlandırılmıştır" yanıtını alınca şoka girdi. Ailesinin cenazelerini Hatay'dan teslim alıp Antalya'da toprağa veren Uçar, "Ölmediğimi ispatlamaya çalışıyorum. Allah yaşarken öldürmedi beni ama bunu kim yaptıysa yaşarken öldürdü" diye konuştu.