Ölümlü İETT kazasında şok iddia: İBB delilleri yok etti
1 Ekim 2021'de Avcılar'da gerçekleşen ve 1 kişinin hayatını kaybettiği, 2 kişinin ise yaralandığı İETT kazasının davası görülmeye başlandı. Davada hayatını kaybeden Mehmet Kurt'un eşi İETT otobüsünün hızlı gittiğini iddia etti. Mağdur Saime Kurt ayrıca İBB tarafından delillerin yok edildiğini söyledi.
Avcılar'da İETT şoförünün direksiyon hakimiyetini kaybedip bariyerlere çarpmasıyla 1 kişinin hayatını kaybettiği 2 kişinin ise yaralandığı kazaya ilişkin davanın görülmesine başlandı.
Duruşmada savunma yapan İETT şoförü sanık, olaya ilişkin kusurunun olduğunu düşünmediğini söylerken hayatını kaybeden Mehmet Kurt'un eşi müşteki Saime Kurt ise, "Eşim bana telefonda şoförün hızının 120 km olduğunu söyledi. Belediye tarafından deliller yok edilmiş. Aracın hızının incelenmesini istiyorum" dedi.

Avcılar'da 1 Ekim 2021'de İETT şoförü Talat Şen (52), direksiyon hakimiyetini kaybederek yol kenarındaki demir bariyerlere çarpmıştı. Demir bariyerlerin otobüse saplanması sonucu Mehmet Kurt (62) hayatını kaybederken, Osman Tunç ile Badegül Demirel'in ise yaralanmıştı. Olaya ilişkin İETT şoförü Talat Şen'in yargılanmasına başlandı. Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Talat Şen ve müştekiler hazır bulundu.
"OLAY ANINDA BENİM KUSURUMUN OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM"
Duruşmada savunması sorulan sanık Talat Şen otobüs şoförü olarak çalıştığını ve kaza tarihinde havanın yağmurlu olduğunu söyleyerek, "Boğazköy-Bakırköy servisini yapmaktaydım. Firuzköy tarafına geldiğimde havanın yağışlı olmasından dolayı zemin kaygan bir duruma geldi. Otobüs sağa sola kaymaya başladı. Benim o ara hızım 40 km civarıydı. Zaten yasal hız sınırı 50 km'dir. Otobüsün içerisine 70 yolcu bulunmaktaydı. Aracı durdurmak için fren tedbirini kullanamadım. Çünkü fren tedbirini kullandığımda zemin kaygan olmasından dolayı araç büyük ihtimalle yan yatacaktı. Devrilmesi durumunda içinde çok fazla yolcu bulunduğu için daha ağır sonuçlara yol açabilirdi. Bu yüzden direksiyon kontrolü ile aracı durdurmaya çalıştım. Ancak aracın sağ arka tarafı hakimiyetimden çıktı. Yol kenarındaki bariyerlere çarptı. Aracın arka kapısı çarpmanın şiddeti ile yerinden çıkıp devrildi. Yaralılardan Mehmet Kurt'un durumu daha ağırdı. Diğer yaralıların durumu hafifti. Mehmet Kurt hastaneye kaldırıldı. 3 gün sonra vefat ettiği haberini aldım. Hastanede yatarken kalp krizi geçirdiğini ve müdahale edilmesine rağmen hayata döndürülemediğini öğrendim. Bu olay nedeniyle ben de üzgünüm. Şirketin sigorta şirketi ile hayatını kaybeden Mehmet Kurt'un eşi Saime Kurt anlaşma aşamasında. Önümüzdeki celse maddi zararın giderildiğine dair evrakı sunacağım. Olay anında benim kusurumun olduğunu düşünmüyorum. Ben hız sınırları içerisinde seyir ediyordum. Kaza sırasında alkollü değildim" şeklinde konuştu.

"OTOBÜS HIZLI GİDİYORDU"
Olayda yaralanan müşteki Badegül Demirel ise, "Ben olay günü işe gidiyordum. Otobüs hızlı gidiyordu. Bir anda otobüs kaymaya başladı ve kaza yaptık. Benim başım kanamaya başladı. Yolculardan birisi başıma tampon yapmak için bez verdi. Sonrasında ambulans geldi. Mehmet Kurt ağır yaralanmıştı. Otobüsün hızının ne olduğunu bilmiyorum. Zaten her şey bir anda olup bitti. Ben de panik oldum. Olay sonrasında hastaneye gittiğimde ayak parmağımın da kırık olduğunu öğrendim" dedi.
"BELEDİYE TARAFINDAN DELİLLER YOK EDİLMİŞ"
Hayatını kaybeden Mehmet Kurt'un eşi Saime Kurt ise duruşmadaki beyanında eşinin kazadan sonra telefon ile kendisinin aradığını ve otobüs şoförünün çok hızlı olduğunu söylediğini belirtti. Kurt, "Ben hemen kaldırıldığı hastaneye gittim. Eşimin belden aşağısı ağır yaralı vaziyetteydi. Her yeri kan içinde kalmıştı. Yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Eşimin belden aşağısında 15 cm geçen yarıklar vardı. Birçok bölgesinde de kırıklar vardı. Eşim bana telefonda şoförün hızının 120 km olduğunu söyledi. Belediye tarafından deliller yok edilmiş. Aracın hızının incelenmesini istiyorum" şeklinde konuştu.
Ara kararını açıklayan mahkeme, olayda yaralanan müştekilerin tedavilerine ilişkin tüm evrakların hastaneden istenmesine ve Adli Tıp Kurumu'na sevk edilerek yaralanmaya ilişkin kesin rapor alınmasına hükmetti. Mahkeme dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi'ne gönderilerek olay anına ilişkin kamera görüntüleri de değerlendirilmek suretiyle kusur durumuna ilişkin rapor düzenlenmesinin istenilmesine de karar verildi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

