Şifa niyetiyle Kur’an okutulabilir mi? | Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu cevapladı

Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, köşesinde bir okurlardan gelen soruları cevaplandırdı. Hatipoğlu, köşesinde "Şifa niyetiyle Kur’an okutulabilir mi? " sorusunu cevaplandırdı. İşte merak edilenler ve yanıtları...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 08 Ekim 2021 Güncelleme 08 Ekim 2021, 07:01
Şifa niyetiyle Kur’an okutulabilir mi? | Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu cevapladı

İÇİNDEKİLER

CEVAP: Gerek maddi, gerek manevi her türlü hastalıkta tıbbi tedavi yöntemlere başvurmak şarttır. Hz. Peygamber (S.A.V) "Ey Allah'ın kulları. Tedavi olun." Buyurmuştur. Başka bir seferde "Allah her hastalığın tedavisini yaratmıştır." Buyurmuştur.
Kur'an-ı Kerim hem hidayet, hem mesaj ve hem de şifadır. Rahmettir. Gönüllere bir sükunettir. Yol göstericidir. Kurtuluş reçetesidir. Bütün bunlardan ötürü hem Kur'an- Kerimde ve hem de Sahih Hadislerde yer alan bütün dualar hastaya okunabilir.


Kur'an-ı Kerimde şifa niyetiyle okunan ayetlerde mevcuttur. (Tevbe,14 : Şuara,80: Nahl, 69) Gibi ayetler bu türden ayetlerdir. Ayrıca, hastanın yanında Kur'an okunduğunda hiçbir anlamını bilmese bile manen rahatladığını, vücuduna bir sükunet geldiğini hepimiz biliyoruz ve görmüşüzdür. Allah'tan gelen ayetler elbette manevi bir huzur, rahatlama ve moral olacaktır.


Kişi güzel bir hafızın Kur'an okuyuşunu dinleyince mest oluyor ve adeta kendini Rabbinin huzurunda hissediyor. Samimi tevbesine ve günahlarından utanmasına vesile oluyor.

SORU: Peygamberimiz hastaya nasıl dua ederdi?


CEVAP: Hz. Peygamber hastaya moral verir ve şöyle dua ederdi: "Ey sıkıntıları gideren Allah! Şifa ver. Ey Şafii olan Allah! Senden başka şifa veren yoktur. Hiçbir hastalık kalmayacak şekilde şifa ver."

SORU: Camilerde sala okunuyor. Bu nedendir?
CEVAP: Aslında Asrı Saadette bugünkü gibi sala yoktu. Daha çok 1400'lü yıllarda (Memluk Sultanları döneminde) sala okunmaya başlandı. Günümüzde de cumayı hatırlatma anlamında Perşembe akşamları, gündüz Cuma öncesi ve vefatlarda sala geleneği devam ediyor. Aslında gelenek olsa da dini kaynağı olan bir gelenektir. Zira "sala" nın anlamına bakarsanız Sevgili Peygamberimize övgü, dua ve çağrıdır. Yani anlamı şöyledir:
"Ey Allah'ın elçisi. Selam sana olsun. Salat (esenlik) sana olsun. Ey en hayırlı kul! Sana ve diğer tüm Peygamberlere selam ederim." Hemen hemen bütün salat ve selamlar bu mahiyettedir. Kur'an-ı Kerimde Hz. Peygambere salat ve selam edilmesi emredilmiştir.
(Azhab/56) Birçok hadiste de Hz. Peygambere salat ve selam edilmesi teşvik edilmiştir. Neticede salat ve selam Allah'ın Peygamberini hatırlatan güzel bir iştir. Manevi hazdır. Güzel sesli hafızların okudukları salat ve selam hangimizi etkilememiştir. Diğer açıdan bu sala ile ( yani cenaze için okunanı ile )insanlar mahallede kimin vefat ettiğini de öğrenmiş oluyorlar.

SORU: Diğer Peygamberlere inanıp Hz. Peygambere inanmam diyen bir adamın durumu ne olur?
CEVAP: Diğer bütün Peygamberlere inanıp Hz. Muhammed (S.A.V)'e inanmayan bir insan İslamdan çıkar. Kâfir olur. Kur'an-ı Kerim şöyle buyuruyor bu sorunun cevabında: "Allah'ı ve Peygamberlerini inkâr edenler, Allah'ı ve Peygamberlerini birbirinden ayırmak isteyenler "bir kısmına inanırız ama bir kısmına inanmayız" diyenler ve bunlar arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu? İşte gerçek kâfirler bunlardır. Ve biz kâfirlere alçaltıcı bir azab hazırlamışızdır. Allah'a ve Peygamberlerine iman edip onlardan hiçbirini diğerlerinden ayırmayanlara gelince, işte Allah onlara mükâfatlarını verecektir." (Nisa/150-153) Ayet apaçıktır. Biri bütün kitaplara, Peygamberlere iman etse de Hz. Muhammed (S.A.V)'i Son Peygamber kabul etmedikçe iman sahibi olamaz. Kur'an'ın net ifadesi ile Kafir olur.