Hadi ipucu 18 Mart: Çanakkale Savaşı'nda Atatürk'ü ölümden döndüren eşya hangisidir? 12.30 Hadi ipucu sorusu

Hadi ipucu sorusu yayınlandı. Hadi tarafından yapılan açıklamada, bugünün ipucu sorusu 18 Mart Çanakkale Zaferi'ne özel geldi. Atatürk'ün Çanakkale savaşları sırasında şarapnel parçasıyla yaralandığında, kendisini ölümden döndüren eşya ipucu olarak verildi. Peki, Atatürk'ü ölümden döndüren eşya hangisidir?

Giriş Tarihi 18 Mart 2019, 10:48 Güncelleme 18 Mart 2019, 10:48
Hadi ipucu 18 Mart: Çanakkale Savaşı’nda Atatürk’ü ölümden döndüren eşya hangisidir? 12.30 Hadi ipucu sorusu

İÇİNDEKİLER

Hadi ipucu sorusu için bekleyiş sona erdi. Ödül 10 bin TL olacak. Hadi tarafından yapılan açıklamada, "Dünya tarihinin akışını değiştiren bu Çanakkale Zaferi'nin coşkusunu hala yaşıyoruz. Bugünkü ipucumuz ise şöyle; Mustafa Kemal Atatürk'ün Çanakkale savaşları sırasında şarapnel parçasıyla yaralandığında, kendisini ölümden döndüren bir eşya vardı." denildi. Peki, Atatürk'ü ölümden döndüren eşya hangisidir? İşte 18 Mart Hadi ipucu sorusu ve yanıtı...

HADİ İPUCU SORUSU (18 MART 2019)

Soru: Çanakkale Savaşı'nda Atatürk'ü ölümden döndüren eşya hangisidir?

Cevap: SAAT

Gazi Mustafa Kemal Atatürk saatinin parçalanmasını şöyle anlatıyor;

"10 Ağustos 1915. Conkbayırı'nı almak ve bütün boğaza hâkim olmak için İngilizler 20.000 kişilik bir kuvvetle günlerce kazdıkları siperlere yerleşmişler, hücum anını bekliyorlardı. Gecenin karanlığı tamamen kalkmış, tan ağarmak üzereydi. 8. Tümen komutanı ve diğer subaylarını çağırdım. 'Mutlaka düşmanı mağlup edeceğinize inanıyorum, ancak siz acele etmeyin, evvela ben ileri gideyim, size ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birlikte atılırsınız.'

"Bu durumdan askerlerini de haberdar etmelerini istedim. Hücum baskın tarzında olacaktı. Sakin adımlarla ve süzülerek düşmana 20-30 m. yaklaştım. Binlerce askerin bulunduğu Conkbayırı'nda çıt çıkmıyordu. Dudaklar sessizce bu sıcak gecede dua ediyordu. Kontrol ettim. Kırbacımı başımın üstünde kaldırıp çevirdim ve birden aşağı indirdim. Saat 04.30'da kıyametler kopmuştu. İngilizler neye uğradıklarını şaşırmıştı. 'Allah allah' sesleri bütün cephelerde, karanlıkta gökleri yırtıyordu…

"Her taraf duman içinde ve heyecan her yere hâkim olmuştu. Düşmanın topçu ateşi gülleleri büyük çukurlar açıyor, her tarafa şarapnel ve kurşun yağıyordu. Büyük bir şarapnel parçası tam kalbimin üzerine çarptı, sarsıldım, elimi göğsüme götürdüm, kan akmıyordu. Olayı Yarbay Servet beyden başka kimse görmemişti. Ona parmağımla susmasını emrettim. Çünkü vurulduğumun duyulması bütün cepelerde panik yaratabilirdi.

"Kalbimin üzerinde cebimde bulunan saat paramparça olmuştu. O gün akşama kadar birliklerin başında daha hırslı olarak çarpıştım. Yalnız bu şarapnel vücudumda, kalbimin üzerinde aylarca gitmeyen derin bir kan lekesi bırakmıştı. Aynı gün gece, yani 10 ağustos günü, beni mutlak ölümden kurtaran ve parçalanan saatimi ordu komutanı Liman von Sanders Paşa'ya hatıra olarak verdim. Çok şaşırmış, heyecanlanmıştı. Kendileri de altın cep saatini bana hediye ettiler. Bu hücumlarda ingilizler binlerce ölü bırakarak tamamen geri çekildi ve Çanakkale'nin geçilemeyeceğini iyice anlamış oldular."