Hadi ipucu sorusu: Ölü Canlar'ın yazarı kimdir? 11 Ocak Hadi ipucu

Hadi ipucu sorusu yayınlandı. Bugün 12.30'da yapılacka yarışma edebiyattan geliyor. Rus bir yazarı konu alan Hadi ekibinin sorduğu soruda, bu yazar için ipuçları da verildi. Peki, en önemli eseri Ölü Canlar olan yazar kimdir? İşte 11 Ocak Hadi ipucu sorusu ve yanıtı...

Giriş Tarihi 11 Ocak 2019, 00:00 Güncelleme 11 Ocak 2019, 11:11
Hadi ipucu sorusu: Ölü Canlar’ın yazarı kimdir? 11 Ocak Hadi ipucu

İÇİNDEKİLER

Hadi ipucu sorusu için bekleyiş sona erdi. Hadi tarafından yapılan açıklamada, " Edebiyatsever hadicilerin tanıyacağı bir Rus yazardan geliyor sorumuz... Dönemi için "İnsanın her şeyden bezmesi modern bir hastalıktır" sözünü söyleyen ve aslında bu sözle günümüze de ışık tutan Rus yazar kimdir? En önemli Eseri'nin de Ölü Canlar olduğunu hatırlatalım..." denildi. Peki, Ölü Canlar'ın yazarı kimdir? İşte 11 Ocak Hadi ipucu sorusu...

HADİ İPUCU SORUSU (11 OCAK 2019)

Soru: Ölü Canlar'ın yazarı kimdir?

Cevap: NİKOLAY VASİLYEVİÇ GOGOL

NİKOLAY VASİLYEVİÇ GOGOL KİMDİR?

Nikolay Vasilyeviç Gogol 31 Mart 1809 tarinide Ukrayna'da Soroçinski köyünde dünyaya geldi. Gogol'un çocukluğu köy hayatı ile ve yoğun Kazak kültürü etkisinde geçer. Bu hayatın etkisi ileride yazacağı eserlere de yansıyacaktır.

Gogol, gençlik yıllarında şiir ve edebiyata ilgi duyar. 1828'de Petersburg'a gider. Orada memur olmayı ve bir şekilde geçinmeyi umar ancak işler umduğu gibi gitmez. Gogol, Petersburg'dan Almanya'ya gider ancak orada da parası bitene kadar kalabilir. Tekrar Petersburg'a dönüp iş arayan Gogol bu sefer çok düşük bir maaşla da olsa devlet memuru olarak çalışmaya başlar. Bu görevden de bir sene sonra ayrılır.

Gogol soyadının Slav ve Avrupa dillerinde tam bir manası yoktur. Slav dillerine ve Batı'ya Karadeniz'in kuzeyinde yaşamış olan Türk dilini konuşan insanlar tarafından geçmiştir. Slav dillerinde ö sesi olmadığından en yakın olarak o olarak yazılmıştır. Eski Türkçe ve Türk dillerindeki Gögöl, gögül, gögel sözleri ile anlamda uyuşmaktadır. Anlamı gök rengidir. Gogol soyunun eski armasında da mavimsi renk olması bunu ıspatlamaktadır. Gogol hanedanının Türk olduğuna dair Eski Slav kaynaklarında açık bir bilgi yazılmamıştır.

1809 yılında günümüz Ukrayna topraklarında yer alan Veliki Soroçintside doğmuştur. Gogol, 1836'da Puşkin'in çıkardığı Sovremennik adlı dergide, yergili öykülerinin en neşelilerinden biri olan Araba'e eğlenceli ve iğneleyici bir üslûpla yazılmış gerçeküstücü öyküsü Burun'u yayınlar.

Yazar, yazı sanatında büyük ölçüde Puşkin'in etkisi altındadır. Öyle ki, onun eleştirileri ve telkinleri olmadan yazamayacağını düşünür. Yazarın Puşkin'le olan arkadaşlığı, onu aldığı acımasız eleştirilerden de koruyan en büyük güçtür.

Gogol'un ilk ciddi ve dikkat çeken eserleri Ukrayna hayatı ile, halk deyişleri ile süslü halk hikâyeleridir.

Gogol 1831 – 1832 yıllarında yazdığı bu hikâyeleri, Dilanka Yakınlarındaki Çiftlikte Akşam Toplantıları adlı kitapta toplar. Bu öyküler Rus edebiyat dünyasında Gogol'un bir anda parlamasına yol açar. 1835 yılında Mirgorod ve Arabeski adlı eserlerini de yayımladı. Bu kitaplarında da halk hikâyeleri, özellikle Kazak geçmişi işlenmiştir.

Hikâyelerinde günlük hayatı ve bayağı kişilikleri zaman zaman mizahi zaman zaman öfkeye varan bir şekilde yeriyordu.

Eski Zaman Beyleri, Arabeski bu yergi kitaplarının ilkleridir. Arabeski kitabındaki hikâyelerinden biri olan Bir Delinin Hatıra Defteri bir memurun rutin hayatını ve işi yüzünden nasıl sıkıldığını anlatır. Hikayenin sonunda memur akıl hastanesine yatırılır. Portre adlı eseri ise dünyanın kötülüklerden kurtulamayacağı vugusu ile sonlanır.

Büyük komedisi Müfettiş adlı eseri ile bürokrasiyi alay derecesinde yeren Gogol, eserinin sahnelenmesi ile tüm şimşekleri üzerine çeker. Tepkiler yüzünden Rusya'dan ayrılmak zorunda kalır. Roma'da Puşkin'in tavsiyesi ile en büyük eseri olan Ölü Canlar'ı yazarken Puşkin'in öldüğü haberini alır. Bu haber onun için "Rusya'dan gelebilecek en kötü haber"dir. O zamana kadar Puşkin'i düşünmeden dikkate almadan hiçbir şey yazmayan Gogol için bu haber gerçekten bir yıkım olmuştur. Puşkin'in ölümünün yıkıcı etkisine karşın 1842 yılında iki önemli eseri olan Ölü Canlar'ın 1. cildi ve uzun hikâyesi Palto'yu bitirir ve yayınlar. Ölü Canlar dönemin Rusya'sının çürümüşlüğünü gerçekçi bir biçimde gözler önüne sererken Palto'da sıradan insanların yaşadıkları acılar, maaruz kaldıkları haksızlıklar, ve yaşadıkları yoksulluk tüm gerçeklikleriyle, okuyucuyu sarsacak bir ustalıkla gözler önüne serilmektedir. Bu eser de dönemin en büyük eserlerinden biri olarak nitelendirilecektir. Rus edebiyatına sıradan insanların gerçekçi bir girişi olarak da nitelendirilebilir Palto. Öyle ki Dostoyevski hikâyeye hitaben "Hepimiz Gogol'un Palto'sundan çıktık." diyecektir. Ancak öykü yayınlaması ile soylu kesimin tepkisini tekrar Gogol üzerine çeker. Dönem aydınlar üzerinde büyük baskıların uygulandığı karanlık I.Nikola dönemidir. Gogol düzen savunucuları tarafından Rus insanını aşağılamakla onun kötü yönlerini göstermekle, halkına ihanetle suçlanır. Ancak onun yapmak istediği halkını aşağılamak değil onu bu hale sokan yozlaşmış düzeni tüm gerçekliği ile gözler önüne sermektir. Maruz kaldığı bu suçlamalar yazarın ruhsal sağlığına da ciddi zararlar vermiştir.

Puşkin'in ölümünden sonra Gogol'un popülaritesi daha da artar. Bu ilgi Gogol'da bir öncülük hissi yaratır ve kendine toplumu değiştirmek, insanlara yol göstermek gibi misyonlar edinir. Bu dönemde eski yaratıcılığını kaybettiği söylenebilir. Dine karşı ilgisi artar ve daha önce eleştirdiği kiliseyi dahi övmeye başlar. Bu davranış hayranlarının tepkisini çeker ancak o bu tepkilere dinsel yorumlar katar ve Tanrı'nın gönlünü almak için ona daha da yakınlaşır. 1848'de kutsal toprakları ziyaret etmek için Filistin'e gider. Moskova'ya geri dönen Gogol, orada Matvey Konstantinovski adlı gerici bir rahibin etkisi ile 1852 yılında Ölü Canlar romanının ikinci bölümünün el yazmalarını yakarak imha eder. Bu davranışından 10 gün sonra 43 yaşında Moskova'da ölür.

Gogol'ün tamamlayamadığı sadece taslaklarını kaleme aldığı Dördüncü Dereceden St. Vladimir Nişanı adlı oyunu ölümünden sonra Sasa Preis tamamlanmıştır.