"ZATEN EVLENİP AYRILDIN, BEKLEMEYE GEREK YOK"
Karamürsel'de yapılan nişanın ardından Sivas'a götürüldüğünü belirten Daşdemirova, "Ben buradan gitmek istemiyordum. 'Zaten evlenip ayrıldın, bu kadar beklemeye gerek yok' dediler. Nişan yapıldı Ağustos'un 5'inde. Ailesi geldi, 9'unda beni Sivas'a götürdüler. Sonra düğüne hazırlık vardı. Ben zaten düğün falan istemiyordum. Normal nikah olsun, benim resmi nikahım olsun istiyordum. Eylül'ün 15'inde düğünümüz oldu. Normal bir kafede düğün yapıldı. 60 bin TL alıp yemiş diyorlar. Bu 60 bini olan insanlar, bir oğullarına normal bir düğün yapamıyor mu? Kafede 30-40 kişiyle düğün yapıldı" diye konuştu.
"ÇIK, DEFOL GİT YANIMA GELME' DEDİ"
Doğan'ın kendisine hakaret ettiğini anlatan Daşdemirova sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazen yanına gittiğimde bile, 'Çık, defol git yanıma gelme' diye beni uzaklaştırırdı yanından. Sonra annesinin zoruyla benden özür dilerdi. Ailesine 'Beni sevdiniz, ben de sizden kötülük görmedim ama bazı şeyler var. Verdiğiniz şeyler, olan şeyler tutmuyor, istemiyorum ben. Bu insanla yaşamak zorunda mıyım' dedim. 'Yok bizden ayrılamazsın, biz seni sevdik. Olamaz biz bu kadar masraf yaptık' dediler. '2 tane altın yaptınız bunu da istiyorsanız alın dedim. Bırakın da gideyim' dedim. Yok dediler ama yine de annemlere haber verdim."
"GELİN BENİ KURTARIN"
Para verilmesin diye görümcemin ismiyle beni hastaneye götürdüler. Onun ismine bana ilaçlar yazdırdılar. Doktora kendimi anlattığımda bana 'Ağır depresyondasın' dedi. İlaçları içtikten sonra da çenem titredi, iştahım kesildi, yataktan kalkamadım. Annemi arayıp konuşmak istedim, telefonu elimden aldılar. Lavaboya girdim telefonumu alıp kız kardeşime mesaj yazdım. Resmimi çekip attım. 'Benim halime bakın, gelin beni kurtarın ya da ben kendimi öldüreceğim' dedim.
'GÖTÜR, GÖTÜREBİLİYORSAN' DEDİLER
Ailem geldi, 'Kızımızı görmeye geldik' dediler. Doğan'ın ailesi, babam ve annemin üstüne yürüdü, 'Götür, götürebiliyorsan' dediler. Ben kötü olunca yeniden hastaneye götürdü ailem. Orada da serum bağladılar. Babam da gitti hastane polisine haber verdi. Herkes geldi toplandı. Polise şikayet ettim. Polis, 'Senin resmi nikahın yok. Kimse de seni zorla tutamaz' dedi. Sonra işimiz bittikten sonra oradan çıkarak Karamürsel'e geldik.
"BEN PARA İSTEYEN BİR İNSAN OLSAM O BİLEZİKLERİ DE ÇIKARIP VERMEZDİM"
Düğünden önce 2 tane bilezik takılmıştı bana. Nişan yüzüm vardı. O bilezikleri de verdim ben. Hatta onun kanıtı var bende video olarak. Eşim olacak o insan annemin elinden telefonu çekip alıyor, 'Niye çekiyorsun' diye. Bunlar maddi durumları iyi olan insanlar olsaydı gelin aracını bile kendi babamın arabasıyla, kardeşim bizi her yerde götürdü. Ben para isteyen bir insan olsam, en iyi arabayı da kiralardım, en iyi düğünü de yaptırırdım, o bilezikleri de çıkarıp vermezdim.
"AZERİ KADINLARDAN HEPSİNDEN ÖZÜR DİLEMESİ LAZIM"
Hakkımda yalan yanlış ifadeler, haberler çıkarıldı doğru olmadan. Bunun için mağdur durumdayım. Bu insanlardan bunu beklemezdim şok oldum. Yalova'dan bir avukatım var, onunla görüştüm gerekli işlemleri yapacak. Bütün kadınlardan, bizim halkımızdan, Azeri kadınlardan hepsinden özür dilemesi lazım."