Sonbahar ve
kış ayları,
akıllara
gribi getiriyor. Yataklara
düşüren
üst solunum
yolu hastalıkları,
bağışıklığın
zayıflamasını
bekliyor. Buna
okulların açılması,
toplu olarak yaşanılan yerlerde
daha fazla zaman geçirilmesi,
klimaların çalıştığı servis
araçları da eklenince salgın
hızla büyüyor.
Hapşırık ve öksürme ile dışarıya salınan
virüslerin diğer insanlar tarafından
solunması, hastalığın hızla
yayılmasını sağlıyor. Yine
hasta kişi ile el sıkışmak ve sonra
kişinin kendi göz, burun ve
ağzına dokunması ile hastalık
kolayca
bulaşabiliyor.
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Osman Erk, "
Grip salgını için
henüz erken. Genellikle
Kasım ve Aralık ayı içinde başlayıp, Ocak, Şubat ve
Mart aylarında
yoğun olarak
ortaya çıkar"
uyarısında
bulunuyor.
Şu bilgileri
veriyor...
Gripten
korunmanın
en önemli
yolunu
dinlenme ve sağlıklı beslenme oluşturuyor.
Antibiyotiklerin, öksürük
şuruplarının, ağrı kesici ve
ateş düşürücülerin kullanılmaması
gerekiyor.
1 HAFTADA İYİLEŞİR
"Ateş, bağışıklık sisteminin aktif olduğunu gösterir" diyen Prof. Dr. Erk,
çok yükselmedikçe ateşe
müdahale edilmemesini
öneriyor. Gribin, genel olarak
bir hafta içerisinde vücuttaki
etkilerini azaltacağını belirtiyor.
Nefes darlığı, solunum sıkıntısı,
şuur bulanıklığına eşlik eden
39 derece üzerinde ateş, beraberinde kusma ve ishal durumunda doktor kontrolü gerekiyor.
Dengeli ve
yeterli beslenen,
bağışıklığı
desteklenmiş
kişiler
grip ve soğuk
algınlığı
gibi viral
enfeksiyonlara
kolay kolay
yakalanmıyor.
Yakalansa bile hastalıkları
daha çabuk
atlatıyor. Sarı, yeşil,
kırmızı ve turuncu
renkten sebze-meyvelerin
tüketilmesi
bağışıklık sistemini
en üst düzeyde tutuyor.
Havuç, portakal, mandalina, domates, brokoli, marul, maydanoz, semizotu, lahana, greyfurt gibi
sebze-meyveler bağışıklık
sistemini destekliyor.
Gribe kalkan oluyor.